Jisung: Ne demek 'ilk değildi'?
Minho: Ayrıldığımız zamanlarda bir akşam çok fazla içip benim evime gelmiştin Jisung.
Jisung: Yaptık mı!?
Gözlerim şaşkınlıkla açıldı. Nasıl olur da böyle bir şeyi hatırlamam.
Minho: Hayır yapmadık. Sadece ufak bir ön sevişme. Hatırlamayacağını bildiğim için ileriye gitmedim.
Derin bir nefes aldım ve Minho'ya daha çok sarıldım.
Jisung: Teşekkürler.
Minho: Ne için?
Jisung: Hayatımda olduğun ve sevgilim olduğun için. Beni lütfen bir daha bırakma Minho. Sensin yapamıyorum.
Kafamı Minho'nun boynuna gömdüm ve kokusunu içime çektim.
Minho: Seni ölene dek asla bırakmayacağım Jisung. Hatta öldükten sonra bile bırakmayacağım. Sana zarar veren herkesi ortadan kaldıracağım. O Seojun ve Soobin piçlerini öldüreceğim.
Endişeli bir şekilde kafamı kaldırıp Minho'ya baktım.
Jisung: Lütfen fazla ileriye gitme Minho. Seninde başına birşey gelebilir.
Minho: Peki Jisung. Sen nasıl istersen.
Dudağıma bir öpücük kondurdu ve geri çekildi. Bende tekrar kafamı onun boynuna gömdüm ve huzurlu bir şekilde uykuya daldım.
...
Uyandığımda Minho'yu yanımda görememiştim. Yavaşça yataktan kalktım. Yatağın yanında komidinin üstünde duran saate baktım. Saat öğlen 1'di. Odadan çıkıp aşağı kata indim.
Mutfaktan gelen seslerle oraya gittim ve her yeri un yapmış bir adet Minho gördüm.
Jisung: Ciddi misin Minho?
Arkasını dönüp bana baktı. Yüzü un içindeydi.
Minho: Kahvaltı hazırlamaya çalışıyordum... Nasıl bu hale geldiğini ben bile bilmiyorum.
Sesli bir şekilde nefes verdim ve Minho'nun yanına gidip bir peçete aldım. Suda biraz ıslatıp Minho'nun yüzündeki unları temizledim.
Jisung: Burayı sen toplayacaksın Minho.
Minho: Emredersiniz komutanım!
Asker selamı verdiğinde kıkırdadım ve yüzünde başka un olup olmadığını kontrol ettim. Olmadığını görünce peçeteyi çöpe attım.
Salona gidip kendimi koltuklardan birinin üstüne attım. Ortada duran masada telefonumu görünce elime aldım. Ne ara buraya bırakmıştım ki bunu?
Telefonun ekranını açtığımda veterinerden mesaj geldiğini gördüm. Tamamen unutmuşum! Bugün kediyi almam lazımdı.
Hızlıca yerimden kalktım ve mutfağa gittim.
Jisung: Minho ben çıkıyorum birazdan gelirim.
Tezgahı silmeyi bıraktı ve bana baktı.
Minho: Nereye gidiyorsun?
Jisung: Sürpriz.
Bana anlamaz görlerle baktı.
Jisung: Birşey almam gerek. Onu alıp geleceğim.
Minho: Tamam. Dikkatli sür arabayı.
Jisung: Tamam.
Hızlı bir şekilde dış kapıya doğru ilerledim. Kapının yanındaki askılıktan montumu ve arabanın anahtarını alıp çıktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
You Are Not My Hero -Minsung-
Fanfiction{MY HERO -MİNSUNG- FİCİNİN 2. KİTABIDIR} {İLK KİTABI OKUMADAN OKUMAYINIZ}