4.BÖLÜM

170 9 1
                                    

Arkadaşlar Arya'nın giydiği okul formasını değiştirdik.Serbest kıyafet yaptık.Bu bölüm biraz geç gelse de uzun bir bölüm oldu :D Bu bölüm yakışıklı oğlumuzla güzel kızımız Arya konuşacaktır.Güzel bir bölüm sizleri bekliyor.Sizleri seviyoruz :D

Zorlukla bulduğum sınıfımdan içeri girerken ağır bir kütlenin bana çarpmasıyla sarsıldım.Sinirli bakışlarımı yüzüme takınarak bana çarpan şahsa döndüm.Bahçede gördüğüm ego yığını ultra yakışıklı çocuktu bu.Bana bakmadan içeri girdi.Bir hışımla doğruldum ve arkasından "İnsan bir özür diler" diyerek bağırdım.Beni takmadı ve en arka sıraya oturdu. Onunla birlikte gelen uyuz arkadaşları gülüyorlardı.Onlar bana mı gülüyorlardı? Yok canımm...

Kollarımı önümde birleştirip yanına gittim ve tam sıranın önünde durdum."Sana söylüyorum." dedim.

"Yeni mi geldin?" gruptan birinin sözüyle o tarafa döndüm.

"Yeni ya da değil özür dilememesini değiştirir mi?"dedim

Sert ve ultra seksi bir sesle anlık bir irkilme yaşadım ve sonunda konuşma gereksiniminde bulunan ego yığınına baktım.

"Çok konuşma minik kız" dedi.

Kahvenin en güzel tonu olan ürkütücü bakışlarıyla bana bakıyordu.Bir anlık kendimi onun etkisi altında hissetmemle kendimi toplayıp.

"Bana mı dedin?Ben mi minik kızım?Ahhhşş Seni koca oğlan" dememin ardından beni baştan aşağı süzdü. Bacaklarıma mı bakıyordu o? Refleksle bacaklarımı kapatmaya çalıştım.Neresini kapatacaksam şortun.

"Hiç seksi değilsin çocuk gibisin.Kapatmana gerek yok bakmam zaten."

Ağzım yarım metre açıldı.Ben dona kalmış şekilde öyle ayakta kaldım.

Hocanın sesiyle biran irkildim."Kızım yerine otursana" dedi.

Kolumdan tutulup sert bir şekilde sıraya oturtuldum.

"Napıyosun sen?" yine cevap alamadım.

Sinirli bakışlarımı ona yollarken o camdan bakıyordu.

Biranda kaslarına takılan gözümü çekmeye çalışıyordum.Bana dönmesiyle hazırlıksız yakalanmanın verdiği utançla yüzümün kıpkırmızı kesildiğine emindim.Dudakları hafifçe yukarı kıvrıldı.Ya da ben öyle sandım.(Hayatta öğrendiğim en önemli şeylerden biride üste çıkıp kendini küçük düşürmemektir.)

"Ne bakıyorsun?" dedim

"Kaslarımı çok mu beğendin minik kız".

"Hahh ben mi bakıyorum? Hiçte bile olmayan şeylere zaten istesem de bakamam."(ağzımda hafif bir yamulma oldu sanki)

"Bu okuldaki her kız benimle yatıp kaslarıma dokunmak istiyor.O yüzden bırak bu sert kız ayaklarını.Hem yakında sende istersin altımda zevkten ölmeyi."

Ne diyeceğimi bilemez halde öylece kaldım hocanın sesiyle kendime geldim.

"Yeni kızımız bize kendini tanıtsın ." diyen otoriter bir o kadarda güzel kadına baktım.

"Tabi ki hocam"

"Ben Arya Kozan. Ankaradan buraya taşındım.Bu kadar."

"Peki. Annen baban ne iş yapıyor onlardan bahsetmek ister misin?"

Biran kendimi boşlukta hissettim.Bu soru yıllardır ilk tanıştığım insanlar tarafından soruluyordu.Bu kadar zor gelmemişti cevabı.

Elimin titremesini gidermek için önüme gelen saçımı ittirerek güçsüzlüğümü belirtmemem lazım.

Hocanın "Arya" demesiyle düşüncelerimden ayrılıp

"Öldüler" dedim buz gibi sesimle.

Hoca şaşkınlıkla karışık telaş içinde

"Başın sağolsun Aryacım. Oturabilirsin."

Hoca konuyu değiştirip bu yılın yani 11.sınıfın öneminden bahsetti.

Zil çalar çalmaz hemen sınıftan çıktım. Karnımdan gelen seslerle yemekhanenin yolunu tuttum. Tabelalarda yazan yazılara göre yemekhaneyi bulmuştum. İçeri girdim ve yemeğimi alıp boş bir yer aradım.Sınıfta gördüğüm sarışın kız elini kaldırıp "Buraya gelebilirsin." dedi. Bende boş bir yer bulmanın verdiği memnuniyetle yanlarına gittim ve "Teşekkür ederim" deyip oturdum. Sarışın kız elini uzatıp "Ben Zeynep" dedi.Bunlar çiftimiz Ömer ve Selin" dedi.

Ardından devam etti "bu tatlı kız Hazal ve bu da yakışıklı basketbol kaptanımız Semih Takel" dedi.Ve kıkırdadı. Semih Zeynep in yüzüne kinayeyle "ya sabır " dedi.Zeynep hiç üstüne alınmadı.

Hepsine "Merhaba" diyerek yemeğime başladım.

Yemek sırasında birbirimizi tanımak için muhabbet ettik her ne kadar onlar soru sorup ben cevaplamış olsamda.Muhabbet sırasında Zeynep, Semih ile Hazal ın aynı sınıfta olduğunu söyledi.Ömer ve Selin de yan yana oturduğundan Zeynep de tek başına oturuyormuş "benimle otururur musun?" dedi. Bende kabul ettim.

Zeynep buna çok mutlu oldu.Zil çalar çalmaz Zeynep koluma girip "gel sıra arkadaşım birlikte sınıfa çıkalım" diyip semih başta olmak üzere digerlerine hava olsun diye saçlarını savurarak yanlarından geçtik.

Nihayet okul bitmişti.2 sıkıcı dersin ardından eve gidip dinlenmem gerekiyordu.Hem de çok acilll...

İnş. bölümü beğenmişsinizdir uzun bir bölüm oldu.Yorumlarınızı ve votelerinizi eksik etmeyiniz.

HOŞÇAKALIN J

KARANLIĞIN IŞIĞIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin