3. Bölüm

844 38 7
                                    

Yeni bölüm geldi! Keyifli okumalar!
Medya: Beren bugünden.

Mesajı okumamla kısa bir şok geçirdim. Ezgi bu konudan hiç bahsetmemişti. Yoksa onunda mı haberi yoktu? Ama haberi olmasa ev sahibi bu kadar hızlı konuya girmezdi herhalde.
İçimi saran sıkıntı yarın Ezgiyle bu konuyu konuşmam gerektiğini bana hatırlattı. Belkide ev sahibinden her şeyi öğrenebilirdim. Mesajın geldiği telefon numarasına basıp aramaya başladım.
Dıt.. Dıt.. Dıt..
"Alo?"
"Merhaba. Ben Ezgi'nin arkadaşıyım."
"Eğer ev konusuysa sakın ağzını bile açma. O kız yarın evimden gidicek!"
Yutkundum. Bu kadar sinirlenmesini sağlayacak bir şey yapmazdı Ezgi.
"Efendim, ben konuyu bile bilmiyorum. İşte sizi aramamın amacı bu. Bana anlatır mısınız? Ezgiyi neden evinizden çıkartmak istiyorsunuz?"
"Bak kızım, bu Ezgi denilen şımarık kız bana kaç aydır kirasını eksik ödüyor. Canıma tak etti artık! Bende emekli kendi çapında geçinmeye çalışan yaşlı bir bayanım. Bunca zamandır bir şey demiyorum diyorum ama bu akşam düşündüm. Söylersin ona bir gün içinde o evi boşaltacak, en fazla iki gün. Yeni kiracıyı buldum çünkü. Oda benden haber bekliyor."
"Teyzecim, siz Ezgiyi tanımıyorsunuz. O böyle bir şey yapmaz ki."
Şaşkındım. Ezgi cömerttir. Normalde vermesi gereken paradan daha fazlasını veren bir insandır.
"Asıl sen tanımıyorsun evladım. O ne kadar çıkarcıdır.. O..."
Ev sahibine diyecek bir şeyim yoktu. İyi geceler dileyip telefonu kapadım. Ezgi bundan sonra nerede kalıcaktı? Kadın kiracı buldum demeseydi ben ödeyebilirdim.
Ezginin telefonundan mesajı ve son aramayı sildim ve telefonu çantasına koydum. Kadın, Ezgiye bunca zamandır bir şey söylememişti. Yoksa bunca zamandır bir şey demedim demezdi.

***

Yatağımdan çıktım ilk defa alarmsız uyanmıştım. Alarma 1saat vardı.
Üzerimdeki pijamaları çıkarıp bugün için ayarladığım kıyafetleri giydim. Fazla oyalanmadan mutfağa geçip bir şeyler hazırladım. Kafam kazan gibiydi. Dün akşam güzel sayılabilirdi ama Ezgi içmeseydi. Onu ilk önce birbirimize verdiğimiz sözü tutmadığı için azarlayacaktım daha sonrasında da ev meselesini konuşacaktım. Aklımda bir fikir vardı.

Masaya eksikleri koyup Ezginin yattığı odaya doğru gittim. Kapıyı aralayıp içeri baktım. Ezgi düzenli bir kızdı, her sabah erkenden kalkar sporunu yapar bir kaç saat içerisinde çok fazla işini halledebilirdi. Dinç ve pratik bir insandı. Ama şuan düzgünsüzce yatırılmış bir şekilde mışıl mışıl uyuyordu.
Hemen Ezgiyi dürtüklemeye başladım.
"Ezgii! Kalk kız sabah oldu!"

"Ezgii!"

"Ezgiii! Kime diyorum ben!"

"Hı?" Ezgi gözlerini yavaşça araladı ve bana baktı.

"Kalk! Kahvaltı yapıcaz!"

"Nasıl içeri girdin?"
Ezginin bu sorusuyla afalladım. Kafayı mı yedi bu kız?

"Kapıdan Ezgi. Allah aşkına kendi evime nasıl girebilirim?"

"Ne? Senin evinde miyim? Ama.."

Ezginin kolundan tutup hızlıca çektim. Biraz sendelendikten sonra yatakta doğruldu.

"Dün akşam içtin ve sızdın seni buraya getirdim." Derin bir nefes aldım.
"Hani biz söz vermiştik birbirimize? Ne olursa olsun erkekli ortamda içki içmeyecektik?"

Ezgi dudağını büzüp bana baktı.

"Özür dilerim."

Elimi belime koydum. "Hiç özür dileme Ezgi, hiç!"
"Özür dilerim, özür dilerim, özür dilerim. Bir daha yapmayacağım söz!"
Ezgiye baktım.

"Kahvaltı edicez daha, çabuk kalk giyin." Odadan çıkıcakken Ezgi seslendi.

"Affettin dimi? Canım Berenim! Aşkım! Seni çok seviyoruum!"
Gülümsedim ve odadan çıktım. Mutfakta hazırladığım masaya oturdum.
Ezgiye bu konuyu nasıl açıcaktım bilmiyordum. Ezgi çıkarcı biri değildi. Hele bir yaşlı kadını çıkar için kullanıcak insan hiç değildi. Nasıl olurda kirayı eksik öderdi ki?
Ama bu işte bir iş vardı. Bu kız kirayı teyzeye ödüyordu. Teyze hiç bir zaman "Bu para eksik kızım," demiyor muydu? Kafam allak bullaktı. Ezginin bu konu hakkındaki düşüncelerini çok merak ediyordum.

TAKSİ.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin