5. Bölümün devamıyla karşınızdayım,
Keyifli okumalar!
Medya; İdil, Eylül, Giray, Oğuz.
Arkama bakmadan yürümeye başladım. Bir yandan gözyaşlarımı durdurmak için ellerimle çaba sarf ederken bir yandan da çantamdan telefonumu çıkarmaya çalışıyordum.Sonunda telefonumu buldum ve açıp Ezginin numarasını çevirdim.
"Efendim?"
"Ezgi, sana atıcağım konuma gelebilir misin?"
Ne kadar ağlamaklı sesimi kapatarak konuşmaya çalışsamda sanırım yapamamıştım."Noldu kızım sana? Sesin niye öyle geliyor?"
"Bir şey yok. Çabuk olur musun?"
"Tamam tamam. Ama her şeyi anlatıcaksın, en baştan. Tamam mı?"
"Tamam." Dedim ve telefonu kapatıp konumu Ezgiye attım.
Telefonumu çantama koyduktan sonra derin bir nefes aldım.
Kutayın söyledikleri aklımdan bir saniye bile çıkmıyordu. Benimle iyi hissettiğini söylemişti. Ve bir daha böyle olmayacağınıda.
Haklıydı, bir şey diyemezdim. Bundan sonra o yokmuş gibi, eskisi gibi hayatıma devam edicektim. Sonuçta yeni tanıştığım birini unutmak kolay olurdu değil mi?
Fazla zaman geçmeden bir taksi yanaştı.
Taksi. Kutay.
Daha şimdiden aklıma gelmişti.
Ezgi taksiden indi ve yanıma gelip bana sarıldı.
"Çok kötü görünüyorsun."
Ona bir şey demeden taksiye bindim. Ezgide binince taksiye evin adresini verdi.
***
"Ohaaaa!" Ezgi anlattıklarımdan sonra sadece bunu diyebilmişti.
"Öyle işte." Dedim buruk sesimle.
"Her şey Senemin suçu! Üzme kendini aşkım."
"Çocuk mu kandırıyosun Ezgi? Bütün suç bende. Tamam, benimle iyi hissetmiş olabilir ama bitti işte. Hayatımın Kutaya ayrılmış bölümü sonlandı. Her ilişkinin bir hata yapanı olur ve o ilişki biter. Hata yapan taraf benim."
Ezginin gözleri fal taşı gibi açıldığında anlam veremedim.
"İlişki mi? Kızım siz birlikte miydiniz?"
Gözlerimi devirdim ve derin bir nefes aldım.
"Ezgi, arkadaşlık ilişkisinden bahsediyorum.""Hıı anladım." Dediğinde ona kocaman sarıldım.
"İyiki varsın!"
Oda bana sarıldı.
"Sende."
***
Gözlerimi araladığımda alarmı kapatıp yeniden gözlerimi kapattım.
Bir kez daha gözlerimi açtığımda 1saat geçmişti.
Oha! Ne çabuk 1 saat oldu! Oysa sadece bir kez gözümü açıp kapamıştım. Değil mi?
Hemen yataktan fırladım ve dolabımın kapaklarını araladım. Elbiselerden yeşil basit bir elbise seçtim ve hızlı hareketlerle üzerime geçirdim.
Elbise çok sade olduğu için bir kolye takıp saçımı kendi halinde bıraktım ve odadan çıktım.
Kahretsin! Ezgide uyuya kalmıştır!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TAKSİ.
Romance"İn arabamdan!" diyince bir an afalladım ve kaşlarımı çattım. "Oda ne demek? Bu bir taksi ve bende müşteriyim!" "Hanfendi (!) Zorluk çıkarmayın ve inin, bu gün çalışmıyorum." İşe yeterince geç kalmıştım ve ilk günden kovulmamam için bu taksi son çar...