F : Derya ne oldu ? Arayan kim?
D : Hiç, hiçkimse.
Ö : Nasıl ya ?
An : Derya iyi misin ?
Derya başını salladı.
Az : O zaman yüzün niye bembeyaz ?
F : Derya açıcak mısın telefonu ?
O sırada telefon kapandı.
D : Yanlış numara sanırım. Hem kapandı zaten boşverin.
T : Belki önemli bir şeydi.
D : Önemliyse geri dönerler.
Y : Nasıldık ?
K : Sizin moreliniz mi bozuk ?
Olanları Yaren ve Karlos'a anlattılar.
Y : Ay taktığınız şeye bak.
D : Dimi önemsiz bir arama boşverin şimdi.
Az : O zaman gecenin en özel anlarina geçelim.
Ö : Demiştim dimi ben bizden bir şey saklıyosunuz diye.
An : Özel anlar mı?
T : Evet güzelim özel anlar.
Grup yavaşça süprizin olduğu yere doğru ilerledi. Kafenin az ötesinde bir yat , yatta üstü kapalı bir masa ve 8 tane minder , minderlerin üzerinde de üzerinde isim yazılı balonlar vardı. Kızlar heyecanla isimlerinin yazılı olduğu balonun minderine oturdular. Erkekler de önceden anlaştıkları görevleri halletmeye dağıldılar. Karlos müziği ayarladı , Ayaz içecekleri getirdi, Ferdi ve Tilki de yatın biraz açılmasını sağladılar.
Birkaç saatin sonunda masanın başında 8 tane sarhoş oturuyordu. Karlos kalkıp yatın ucuna ilerledi ve "Dünyanın en özel sesli kadını benim kadınım Yaren'im..." diye bağırmaya başladı. Yaren de gülerek yanına gitti ve önüne geçip "Hadi Titanikçilik yapalım." dedi. İkisi de kendilerini rüzgarın kollarına bırakarak hayal dünyalarına doğru yol aldılar. Hayallerinde klip çekimlerindeydiler. Dünya tarafindan adları ezberlenmiş iki muhteşem ses ve iki büyük aşık olarak tüm dünyayı sallamış albümlerinin çekimlerindeydiler. Çekim gemideydi ve etrafta paparaziler vardı...
Yaren ve Karlos hayal dünyalarında gezerken Öykü şarkı söylemeye başladı. Ayaz da onu minderlerin üzerine yatırdı ve kendisi de üstüne doğru eğilerek her sustuğunda dudaklarına yapışıyordu.
Tilki gitarı alarak Öykü'nün şarkısına eşlik etti. Aylin'den de onun için dans etmesini istedi. Eğitimini almış Aylin için bu hiç de zor olmadığından itiraz etmeden kalkıp dansa başladı.
Ferdi Karlos'un şiiri unuttuğunu hatırladı. Kendisi de Derya için bir tane yazmıştı. Derya'yı kucağına yatırdı ve şiiri okumaya başladı.
Yarım saat sonra hepsi yere yatıp yıldızları izlemeye başladılar. Yıldızlar zamanla güneşin doğuşuna dönüştü. Karlos uykulu sesiyle konuştu ;
K : Yarın okul var mıydı ya ?
Az : Yok yarın Cumartesi.
Tilki yavaşça ayağı kalaktı. Dengesini topladıktan sonra Aylin'in elinden tuttarak onu da kaldırdı ve içeri uyumaya götürdü. Ferdi başını kaldırıp Derya'ya baktı.
F : Uyuyan güzelim çoktan gitmiş. dedi yarım açık gözlerle etrafa bakarken. O da Tilki gibi kalkıp dengesini kurduktan sonra Derya'yı kucağına aldı ve içeri gitti. Öykü bütün gece savaştığı çenesini salıverdi ve bazı özel şeyleri açığa vurucakken Ayaz onu oradan uzaklaştırdı. Yaren ve Karlos ise ayakta zor durmalarına rağmen gizem peşinde koşmadan duramadılar. Derya'nın telefonu yattığı yerde kalmıştı ve Derya'nın gerçeği söyleyip söylemediğini merak ediyorlardı. Yaren'in şifreyi görmesi ve o kafayla hatırlayabilmesi kendilerince gizli görevlerinde çok büyük bir şanslılık oldu. Hemen son aramalara girdiler. Gördükleri isim karşısında nasıl bir tepki verecekleri ise tam bir bilinmezdi.
