Öykü Nerede

362 22 2
                                    

Işıklar açıkdığında hepsi şoka girmişti.Büyük depoda sekiz kapı ve her kapının önünde kendileri vardı. Birbirlerini gördükleri için şoka girmişlerdi. Daha ne olduğunu anlamaya çalışırken ışıklar yanıp sönmeye başladı ve ortada bir ok işareti belirdi. Ok işaretinin gösterdiğin yönde bur kapı vardı. Kapıya yöneldiler ve hiç konuşmadan içeri girdiler. İcerideki hava depodaki alandan biraz farklıydı. Mum ve güllerle kaplı uzun bir korudor vardı. Arkada da bir fon müziği. Herkes sevgilisiyle ele ele tutuştu. İkili sıra halinde koridorun sonuna ulaştılar. Ve tekrar bir kapı. Kapıdan çıkınca her şeyin aksine göl kenarında şık bir masada oturan Önem , Ender, Bülent ve Önder Bey'i buldular. Sessiz ve şaşkınlık dolu bakışlarla masaya oturdular.

EH (Ender Hanım) : Geçen gün ki yemegınizi bozduğumuz için üzgünüz.

ÖH (Önem Hanım) : Biz sadece şaşırdık. Bu kararınıza karşı çıkıcak değiliz.

EH : Bugün burada sizi kutlamak için toplandık.

Bu sözleri duyunca aşklarını engelsiz yaşayacakları için baya rahatladılar. Güzel bir yemeğin ardından evlerine geri döndüler. Ertesi sabah gençler kahvaltı için sözleştiler. Herkes mekana kendi gelidi. Tek bir farkla Öykü ortada yoktu.

Az : Abi nereye kaybolur ya...

K : Sakin ol Öykü bu gelir birazdan.

Y : Tabi ya gelir.

D : Ya arkadaşlar benim içimde kötü bir his var.

An : Acaba başına bir şey mi geldi?

T : Ya Aylin haklı. Söylemek istemiyorum ama ya bir şey geldiyse?

F : O zaman bi evine filan gidelim.

Y : Tamam o zaman biz buradayız. Siz gidin dördünüz.

Az : Olmaz ben de gidicen.

K : Ya otur oturduğun yerde.

T : O zaman siz eve bakın biz de yollara durağa filan.

A n: Ya ne diyicem bunun bi taksici arkadaşı vardı. Adı neydi...

D : Emre. Numarası olan var mı ?

Y : Ya kızlar o bırakmış taksiciliği.

F : Hadi o zaman. Daha Meral Teyze'ye durumu anlatıcaz.

Dedikleri gibi dağılıp ararlar. Öykü evden çıkmış ve koybolmuştur. Meral Teyze'yi komşusuna emanet edip çıkarlar.

Derya Yaren'e telefon açar:

Y : Alo

D : Alo Yaren Öykü'yü bulamadık.

Y : Ne diyosun ? Tüh...

D : Biz şimdi karakola geçiyoruz. Siz de gelin.  Hee Ayaz'a dikkat edin.

Y : Tamam tamam o iş bizde.

Karakola gidip ifade verirler. Ardından da kızların evine.

Az : Ya kafayı yiyicem nerene bu kız ya?

Bu sırada hava kararmıştır. Ağlamaktan gözleri şişmiş olan Ayaz uyuya kalmıştır.

F : Uyumuş mu ?

K  : Uyumuş.

Y : Ya abicim nereye kayboldu bu kız ya...

A : Kaçırılmamıştır dimi?

T : Kaçırılmasa bu saate kadar ortaya çıkardı.

O sırada kapı çalar.

D : Ben bakarım.

Gelen Ceyhun'dur.

D : Ne işim var senin burada ?

C : Sen gelmeyince ben geldim.

D : Leş gibi içki kokuyosun.

C : Ne oldu beğenemedin mi ?

D : Bir rezillik çıkmadan gider misin ?

F : Aşkım kim gelmiş ? Derya bu kim ?

D : Bu Ceyhun.

C : Bunun için miydi hı. Kaç gündür yurtdışındayım yalanları. Biliyorum özledin beni.

D : Ya saçmalama git şuradan.

C : Ya anladım ben seni. Bu dangalak yanımda diye böyle konuşuyorsun.

O sırada Ferdi Ceyhun'a kafa atar ve Ceyhun bayılır.

D : Ayy...

Seslere gelen diğerleri hemen Ceyhun'u kaldırıp apartmanin kapısınin önüne atarlar.

F : O bir daha buraya gelirse anında bana haber veriyorsun.

D : Peki.

O sırada Ayaz'ın telefonu çalar. Arayan polis memurudur. Söylenenlere uygum bir cesedin bulunduğunu ve gelmeleri gerektiğini haber verdi. Telefon kapatir kapatmaz ağlayarak ve koşar adımlarla kapıya yöneldi. Ne olduğunu soran diğerlerime bağırarak anlattı ve hemen hastaneye gittiler. Ayaz odaya girdi ve içinden o olmasin diye ümit ederek hazir olduğunu söyledi. Ve örtüyü kaldırdılar....

O.D.A (Okul-Dostluk-Aşk)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin