T : Aylin, Aylin aç gözünü. Ya biraz dikkat ya. O nasıl hız öyle...
X : Ya abi birden çıktı önüme.
T : Ambulans nerede kaldı ?
X : Abi bak geliyor.
T : Çabuk çabuk çabuk. Olum bak seni burda fena yapardım ama bu kızı bırakamam. Yoksa bitmiştin sen.
Aylin'i ambulansa aldılar. Tilki de yanında gitti tabi. Hastaneye gelince Aylin'i ameliyara aldılar. Çok kan kaybetmişti. Tilki'nin kanı uymuyordu. O da hemen diğerlerini aradı.
T : Alo Ayaz.
Az : Alo iyi misin sen sesin çok kötü geliyor.
T : Değilim abi değilim.
Az : Ne oldu?
T : Aylin'e araba çarptı. Acil kan lazım.
Az : Nerdesiniz hemen geliyoruz?
T : ........... Hastanesi'nde
Telefonu kapattıktan sonra Tilki duvara yaslanıp yere çöktü. Başını ellerinin arasına koyarak ağlamaya başladı. Ya canından kıymetlisi aşkı her şeyi Aylin'ine bir şey olursa o zaman o ne yapardı ki. Bu düşüncelere boğulmuşken koşarak yanına gelen bir grup ayak sesi duydu. Kafasını kaldırdığında karşısında Ferdi duruyordu. Hemen ayağı kalkıp Ferdi'ye sarılarak ağlamaya devam etti.
T : Ferdi ona bir şey olursa ben ne yaparım? O beni benden çok sevmişken o olmadan nasıl severim ben kendimi , hayatı. O benim için çok fedakarlık yaptı bense daha onu koruyamıyorum bile. Şu an da orada canıyla mücadele veriyorsa benim yüzümden. O araba ona benim yüzümden çarptı. Onu koruyamadım.... Onu kötülükten uzak tutamadım....
Acıyan gözler arasında iki kardeş hemşire gelene kadar pozisyonlarını bozmadan sarıldılar. Hemşire acil kan gerektiğini hatırlattı. Karlos ve Öykü'nün kanları uyuyordu. Hemen hemşireyle gittiler.
Birkaç saat sonra Aylin ameliyattan çıkıp odaya alındı. Gece Aylin'in yanında kalıcak kişileri seçmeye sıra geldi.
Ö : Ben arkadaşımı bırakmam.
O sırada Öykü dengesini kaybetti. Kan verdiğinden beri bir türlü toparlayamamıştı.
Az : Senin daha ayakta durmaya halin yok nereye kalıyorsun? Abi kusura bakma da kızın hali ortada biz yarın erkenden geliriz.
T : Tabi tabi.
F : Karlos abi o zaman siz de gidin biz üçümüz kalalım.
Y : Yok hayır olmaz.
T : Bence kimsenin kalmasına gerek.
D : Ya olur mu öyle şey ? Zaten yıllardır biz Aylin'le kalıyoruz. Sizden önce biz iki kişilik bir aile olmuştuk. O yüzden ben gitmek istemiyorum.
K : Ben de kalmayı çok istiyoruk da kalabalığa lüzum yok hadi biz gidelim Yaren.
Y : İyi madem.
Uzun refakatçi sohbetinden sonra dörtlü gitti. Kalanlar bi oyle bi böyle zaman geçirmeye başladılar. Ertesi sabah Aylin gözünü açtı. İlk ziyareti de Önder Bey ve Ender Hanım'dan oldu. Herkes gittikten sonra süpriz bir ziyaretçi geldi.
F : Senin ne işin var burda ya ?
D : Bak bugünde de zorluk çıkarma.
C : Zorluk çıkarmaya gelmedim ki. Geçmiş olsun diyip gidicem.
T : Bi de çiçekle mi geldin ?
An : Kim gelmiş ?
D : Ceyhun.
Ceyhun içeri dalıp Aylin'e geçmiş olsun dedi sonra da çiceğini verip gitti.
An : Bak Ceyhum gelince aklıma ne geldi ?
T : Ne geldi Aylin'inim ?
An : O garson kız.
T : Ya aşkım bak o çok eski mevzu. Hem onun güzel gece dediği arkadaşımın doğum günü partisiydi. Öyle bak ma gerçekten.
An : İyi be inandım öküzüm.
Aradan bir hafta geçer. Aylin iyice toparlamıştır. Bu arada kazayı yaptığı arabanın sürücüsünden şikayetçi olmadı. Tilki her ne kadar karşı çıksada olmadı işte. Mete ve Burcu çoktan yurtdışına dönmüştür. Nihayet sorunsuz günler yaşanır Ta ki Yaren'in birden bire ortadan kaybolmasına kadar.
Arkadaşlar kısa oldu farkındayım fakat yeni bir hikaye yazıyorum. 18 Mart'tan itibaren yayınlamaya başlıyıcam. Okursanız çok sevinirim. Bi de Ulan İstanbul fanları için arkadaşım Nevizadelerin geleceğinde olmasını istediği olayları yazıyor. Okumanızı tavsiye ederim. asli-ferder'in FerDer hikayesi.
Sınır : 5 vote