Tilki'nin kafa attığı adam bayılmıştı. Bu nedenle Tilki'nin durumu adamın sağlığına göre belirlenicekti. Diğerleri ise sabah sorguya alındıktan sonra çıktılar. Tüm gece karakaolda bekleyen kızlar bitmiş durumdalardı. Özellikle Aylin'in gözleri ağlamaktan şişmişti. Durumdan ailelere bahsetmemeye karar verdiler. Öğlene doğru bayılan adam karakola getirildi. Akşam her ihtimale karşı doktor gözetiminde tutulduğu için bekletilmişti. Burnu kırılmıştı ve yüzünde şişlikler vardı. Adam sabıkalı olduğu için şikayetçi olmadı. Karakoldan çıktıktan sonra diğerlerini bekledi. Diğerleri çıkınca önlerine atladı ve "Konunun uzamasını istemiyorum ama eğer uzarsa arkam sağlamdır. " dedi. Sonra da hızla yanlarından uzaklaştı. Tehdit kızları baya korkuttu ve dönmek istediklerini söylediler. Erkekler ne dediyse kızları ikna edemedi ve akşama doğru otelden çıkış yaptılar. Geldiklerinde saat çok geçti. Kimseyi rahatsız etmek istemediler ve eğlenceleri devam etsin istediler. Bunun üzerine devreye erkekler girdi. Sosyete arkadaşlarıyla konuşup bir partinin olduğunu öğrendiler. Ve geceyi partide geçirmeye karara verdiler. Parti neredeyse sabaha kadar sürdü. Gece 5 civarı Aylin ve Derya'nın evine gittiler. Kimsenin hali yoktu. Herkes bulduğu ilk yerde sızdı. Uyandıklarında saat 12:00 dı. Çok uyumaya alışkın olmayan gençlerimiz 7 saatlik uykuyla yetindiler. Bu eğlencenin arasında kızlar işe gitmeyi unutmuşlardı. Kahvaltılarını yaparken geçmişe döndüler. Ö : Şimdi siz olmasanız kalkıp kahvaltımızı yapıcaktık. Sonra otobüş durağımda buluşup işe gidicektik. Aaaa işe gidicektik...
A : Biz onu hepten unuttuk.
D : Eee napıcaz ?
Y : Korkmayın kızlar ya . Sevgilileriniz o işi halleder.
T : Yani şimdi hallederiz halletmesine de ...
F : Sen konuşsan daha iyi olmaz mı ?
Y : Tamam tamam şaka yapıyorum. Ben konuşurum.
Kahvaltıdan sonra Yaren annesini aradı ve durumu anlattı. Ender Hanım iki saat içinde dördünün de söylediği adreste bulunmasını istedi. Onlara çok kızdığını fakat bu konuyu sonra konuşucağını şimdi onlara bir süprizi olduğunu söyledi. Bu süprize en çok Öykü'nün sevineceğini de belirtti ve çizimlerinj getirmesini istedi. Kızlar hemen hazırlanmaya başladılar. Öykü eve uğrayıp annesine her şeyi anlattı ve çizimlerini aldı. Sonra söylenen adrese gittiler. Öykü daha kapısında çığlık atmaya başladı fakat diğerleri pek bir şey anlamamışlardı. Kapıdaki asistan onlara eşlik etti ve bir odaya getirdi. Şu an da kızların karşısında Ender ve Önem Hanım duruyordu. Türkiye'nin en iyi moda üzerine olan ortaklığıydı bu. Önem ilk olarak elinde dosyası olduğu için Öykü'ye yöneldi. Dosyanın kapağında "Kiraz Mevsimi" yazıyordu.
Önem : Demek Öykü sensin.
Ö : Evet Önem Hanım benim.
Önem : Çizim yapıyormuşsun.
Ö : Yapıyorum . He bu da dosyam.
Önem : Kiraz Mevsimi demek. Bi incelemek isterim.
Ö : Ayy Önem Hanım... Bildiğiniz hayallerim gerçekleşiyor. Şu an da ne ladar mutluyum bilemezsiniz...
Ender : Evet kızlar hoşgeldiniz. Eğer Öykü çizimlerinde başarılıysa bundan sonra burada çalışacak. Sizden de biri burada kalabilir. Fakat ikiniz bana lazım olacaksınız. Bu kısa süreliğine tabi ki. Sizi ayırmaya niyetimiz yok.
D : Peki şimdilik olan durumda kim nerede çalışacak ?
Önem : Bildiğimiz kadarıyla Aylin kaldığı okulda moda üzerine ders almış. Öykü zaten burada kalıcak. Dosyayı açmam bile sen de bir umut olduğunun göstergesi. Fakat burada nasıl çalışırsın o sana bağlı. Neyse bunları sonra konuşuruz. Yani Öykü ve Aylin burada
Ender : Yaren Ve Derya siz de benim yanımda. Bir mazuru yoktur umarım.
A-Ö-D-Y : Hayır, tabiki de.
Ender : Derya, Yaren siz artık mağazada çalışmıyorsunuz. Sizi şirkete alıcam.
D : Hangi şirkete ?
Y : Eroğlu-Dinçer ailelerinin aile şirketine :)))
A : Biz burada çalışıcaz dimi.
Önem : Eğitiminiz tamamlanana kadar sonra siz e de şirkette oda verilecek.
Y : Peki biz şirlette ne yapıcaz ?
Ender : Ferdi Tilki Karlos Ayaz şimdiye kadar çocuk gözüyle baktık onlara ama artık büyüdüler. Şirketteki konumları yükselicek. E onlara birer de asistan lazım. Artık kim kimin asistanı olur orası size kalmış iş. Fakat Aylin ve Öykü gelene kadar ikimizde iki kişiye sekreterlik yapıcaksınız. Daha doğrusu onların yanında iş öğreniceksiniz desek daha doğru olur.
Önem : Bugünkü işiniz gidip şirketi ziyaret etmek. Fakat onlara süpriz yapmak istiyoruz. Bu yüzden bir sey söylemeyin. Özgürlüğünüzün son günleri tadını çıkarın.
Bu konuşma onları baya bi sevindirmişti. Ordan çıkar çıkmaz şirkete gittiler. Fakat beklenmedik bir süpriz ortaya çıktı...???
