# Duygular
Melek, adım onun dudaklarından çıktığında neden daha güzel geliyordu? Kalbimdeki kış bitmiş bahar gelmişti, ruhumda tomucuklar filizlenmişti. Gözleri ormanları kıskandıracak kadar yesildi. Bu düşünceler Hırçın'in zihnin duvarlarında yankılanıyordu. Arif, nutku tutulmuştu. Karşısında ki aşkından öldüğü kadındı, simsiyah saçları okyanus mavisi gözleriyle ışık ışık bakan kadın. Kalbi.. Bunu galiba kaldıramayacaktı ya da o öyle hissediyordu. Kliniğe gittiğinde siyah saçlı güzel bir kadının getirdiğini komşusu olduğunu söylemişlerdi aklına onu dikizleyen komşundan başkası gelmemişti ve o kişi aşık olduğu kadındı.. Arif bu olayı idrak edememişti.
Melek kelimeleri birleştirirse eğer dudaklarından çıkarmayı başaracaktı. İkisi konuşmaktan kurtaran Mavi'ydi. Arif'i görünce miyavlayarak gelmişti. " Mavi" diyebildi onun adından sonra. Eğilip hemen kucağına aldı, Mavi onun özlediğini belirterek yüzünü yalamaya başlamıştı. Arif derin bi soluk verip " şükürler olsun" diye fısıldadı. Mavi'nin burada ne işi vardı onu bile bilmiyordu. " Elmas'in düştüğü gördüm ve onu acil bi şekilde kliniğe götürdüm." sonunda konuşmayı başarabilmişti. "Aferin!" diye tebrik etti Hırçın kendini.. " Üzgünüm Melek Hanım o cama file yaptırmamıştım sadece.. Normalde çok dikkatliyimdir ama camı açık unutmuşum. Çok özür dilerim." Hırçın tebessüm etti. " Kapıda kaldın içeri girsene." diyiverdi. Arif karşındaki Melek yani Hırçın Mavi olduğuna inanamıyordu. Karakter olarak görüntü olarak çok uzaktı. Eve girdiğin de kokusu Arif'in suratına çarpmıştı. Mavi ile koltuğa oturdu, Hırçın'da dolaptan iki tane soğuk maden suyu alıp geldi. Masanın üzerinde ki anahtarla açıp Arif'e uzatmıştı. Arif şok üstüne şok yaşamıştı, Melek kendi evinde bile iş yapmazdı, bir kere saçlarını kurulaması için bile çağırmıştı. " Melek Hanım neler oldu?" bunu sormak istedi zihninde milyonlarca sorudan sadece biri idi. Maden suyundan bir yudum aldı, tadı nede bu kadar güzeldi? Hırçın ona ikram ettiği için mi bu kadar lezzetliydi.. Ah kalbi nefesi ruhu tekrar canlanmış genç bir çocuğa dönmüştü. " Gitmek istedim bu dünyada tamamen yok olmak istedim. Laçin olarak yaşamak tekrardan yeni bir hayata başlamak istedim. " derin bi soluk alıp içecekten bir yudum aldı. " başta her şey mükemmeldi, Laçin olarak yaşamak çok kolaydı, basitti. Kabuslar yok denilecek kadar azdı.. Ama içimde ki hırçın intikam için yanıp tutuşuyordu , ilk önce plan yaparak düşmanlarımı araştırdım hepsinin zayıf noktası öğrendim.. Aslında üç dört ay önce gelip düşmanlarımı yakndan gördüm. Hayatları mükemmeldi ve çok mutlu gözüküyorlardı Hırçın'ı daha fazla ezemedim sonra işte buraya gelmek için planlar derken geldim. "
" Aileniz onlar nerede?"
" Bilmiyorum şu an onlarla konuşmadım onları birilerine emanet ettim lakin bana kalleşlik yaparlar mı emin değilim." Hırçın bu olay karşısında fazlasıyla sakindi, korkutucu derecede.
" Başlarına bir şey gelirse?"
" Emin ol duyardım ben kimler benim tarafımda onu öğrenmek istiyorum, bir şekilde Canan ban ulaşır ve kendine yetecek kadar güçlü bir kadın oldu." Hırçın bunu gururlu bir şekilde söylemişti. " Akrep Ali, sana pek güvenmiyor galiba." dedi sertçe. Yüzüne çarpan bu gerçeklikle dona kaldı ve gözlerİni Mavi'ye indirdi. " siz gittikten sonra yerinizi bildiğimi zannetti. İşkencelerine takipler burnumdan getirdi açıkcası biliyor söylemiyor olsam yediğim dayaktan gıkım çıkmazdı ama bana da söylemedin." sesi sona doğru kırılmış gibi çıkmıştı. " Evet onu gördük, şu evinize gelen kadın, Akrep' e rapor veriyordu. Ses kaydına almıştı seni bir de Bora evde şu an kanlar içinde yatıyor. " onu kıskandığını düşünmüştü kadın lafını Vurgularak söylemişti. " Bir saniye Bora mı? "
" Evet Mavi' ye bakmaya sana gitmiştim kapını zorluyor ve içeri girdi ben hallettim ama merak etme. " Arif bıyık altı gülümsedi. Laçin o gülümseye dokunmak istersen Hırçın olaya el atıp herkesi kendin getirmişti. "Beni gördüğün için daha dikkatli olman gerekiyor. İzleniyor belkide dinleniyorsundur. "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HIRÇIN MAVİ
ActionKolay ölebilirsin Sadık sen seç " Bu fikri o düşünmüş ama gerçek olacağını ummamıştı. " O kız sensin değil mi? Ölmemişsin. " Gözleri dolmuştu ağlamayacaktı bu soysuzun önünde olmaz ! " Asrın Uluhan'da içlerinde değil mi? " " Hayır yok, on...