Tozdan ve isten hiç bir şey göremiyordum.Etraftan gelen çığlıklar ve haykırışlar kulağımı sağır ediyordu.Derin ve tiz bir çınlama vardı kulaklarımda.Ne oluyordu,etraf ne ara bu hale gelmişti.Peki,ben neredeydim ve buraya nasıl gelmiştim.Yakınımdan bir kadının feryadı ulaştı kulağıma.
"Kızım! Oğlum! Ahmet uyan,uyan Ahmet uyan!"Çok tanıdıktı bu haykırış sesi.Oturduğum yerden kalktım ve sendeleyerek sesin geldiği yöne doğru ilerledim.Yaklaştıkça görüntü netleşiyordu."Yakup'um oğlum,uyan!"Annemdi,bağıran annemdi.Yalpalayarak ona doğru koştum ve baktığı yere baktım.Yakup abim yerde öylece kanlar içinde yatıyordu.İsten yanan gözlerim dolmuştu.Neler oluyordu.Gözlerimi gezdirdim çevremde.Ailem,soyum,kanım hepsi yerlerde hareketsiz şekilde yatıyorlardı.Yanımdaki annem birden ağlamayı kesti ve öfkeyle bana bakmaya başladı.
Üstüme doğru eğildiğinde yerimden kalktım ve korkarak ona baktım.O da benimle birlikte kalkmış ve kollarımı tutmuştu.Gözleri resmen kan ağlıyordu.Gözyaşları tükenmişte,kan atıyordu sanki."Senin yüzünden,senin suçun işte!"Yüzüme haykırıyordu ama ben bir şey diyemiyordum."Mutlu musun?Ailemizi yok ettin.mutlu musun!"Tükürerek bağırıyordu suratıma.
Ne olmuştu ki.Ne yapmıştım ben?
Annem daha fazla üzerime geldiğinde,korkarak kollarımı kurtardım ve arkama bakmadan koşmaya başladım.Korkuyordum,daha önce hiç korkmadığım kadar çok korkuyordum hemde.Ayağım taş gibi bir şeye takılınca yüz üstü yere düştüm.Kafamı yerden kaldırdığım da karşım da tim vardı.Ama onlarda herkesten farksız değildiler.Hepsi yerlerde kan içindeydiler.Hemen önüm de yatan Togay'ı fark edince,yattığım yerden kalkıp baş ucuna dikildim.Gözleri açıktı ve ağzını kıpırdatıyordu.Gözleri beni bulduğun da gülümsedi.Kfasına kucağıma aldım ve yanağını okşamaya başladım sağ elimle.
"Burçin"Sayıklar gibi söylüyordu ismimi.Zaten dolu olan gözlerim daha da fazla dolmuştu.Hala ağzımı açıp da bir şey diyemiyordum.Sanki birisi sıkı sıkı ağzımı tutuyordu.O da elini kaldırdı ve yanağıma dokundu,sonra elini boynumdaki künyeye koydu.Avcunun içine sardı ve sıkı sıkı tuttu künyeyi.
"Ağlama,üzülme.Ölüm bize Ötüken gülüm."Gözümden bir yaş yanağımdan süzülüp,onun yanağına düşmüştü."Tıpkı senin bakışının da,gülüşünün de bana Ötüken olduğu gibi Laçin."Artık göz yaşlarımı tutmuyordum,ya da tutamıyordum.
"Togay"Sadece bunu diyebildim.Onca kelimem kifayetsiz kaldı.Hiç biri hükmünü geçiremedi ama onun ismi bana hükmünü geçirmişti."Togay"Dedim bir kez daha fısıltıyla.
"Togay"Fısıltı ile çıkan sesimle,sıkıca yumduğum gözlerimi açtım.Gözlerimi hızla etrafta gezdirirken timdekileri görmüştüm.Hepsi sapa sağlam oturuyorlardı.Ellerinde sıkı sıkıya tuttukları silahları ve sert bakışlarıyla karşılarına bakıyorlardı.Hemen karşıma baktığım da Togay üsteğmeni gördüm.O da aynı sert bakışlarla karşıya bakıyordu.Ama bana değil,çenesini sıktığı fazlası ile belli oluyordu.
Derin bir nefes verdim ve tekrar gözlerimi açıp kapattım.Rüyaydı,daha doğrusu kabus.Gördüklerimin hepsi saçma ve alakasız bir kabustu.Kendi kendim gülmeye başladım."Kabusmuş işte ya."Kafamı kaldırdığım da timdekiler anlamaz şekilde bana bakıyorlardı.Togay ise daha garip bakıyordu.Duymuş muydu? Yok be,nereden duyacak.
...
çok sıcaktı,o kadar sıcakta ki birazdan buharlaşıp gidecektim.Üzerimdeki yorganı tekmeleyerek kenara fırlattım.Gerçi salaklık bende.Geldiğim de üşüdüğümden peluş pijamalarımı giymiştim.Zaten üşendiğim için,hali hazırda duran yorganımın altına girmiştim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YIRTICI KIŞ
Ficción General'Her daim döneceğin yer evin savaşçı prenses. Evini bekletme, ben evimizin için de seni kollarımla ısıtmak için bekliyorum.' ECCEDENTESİAST kitabın eski ismiydi değişti YIRTICI KIŞ OLDU