15

211 17 2
                                    

Cümleler insanın duygularını ifade etmezdi...

Mark, önündeki adamın konuşmasını beklerken, Jimin odanın camından abisi ve Jungkook'u izliyordu.

"Artık konuşmaya başlayacak mısın?" Mark'ın kurduğu cümle, Jungkook'u gülümsetmişti.

"Ah, peki. Benim kim olduğumu biliyorsun ama hatırlamıyorsun değil mi?"

Mark önündeki adama şaşkın gözler ile bakıyordu. Gözleri ile âdeta geçmişi sorguluyordu.

"Hayır kim olduğunu ve nereden geldiğini bilmediğim için burada, karşındayım."

Jungkook, Mark'a doğru bir adım atarak kollarını göğsünde birleştirdi. Peki alâ kim olduğunu ona bizzat açıklayacaktı.

"Ben Jeon Jungkook, Mark. Hatırladın mı?" Mark gözlerini kısarak başını iki yana salladı. 'Jeon Jungkook' İsmi ve gözleri çok uzaklardan tanıdık geliyordu.

"Hayır, hatırlamıyorum." Jungkook koca bir kahkaha atarak başını salladı.

"Seneler önce, bu çiftlikte Jimin'in ağaçtan düşerken yanında olan arkadaşı."

Mark'ın dudakları şaşkınlık ile aralanırken, Jungkook ciddi bir ifade ile kollarını çözdü.

"Evet Mark. Buradayım, karşında!"

Jimin tam başını camdan çıkardığı sırada, Jungkook'un bakışları Jimin'in olduğu pencereye çevrildi. Sarı saçları, o güzel yüzü ve dolgun dudakları buradan bile belli oluyordu.

"Onca zamandır neredeydin sen Jungkook?" Mark kollarını açıp önündeki adama sıkıca sarılırken, Jimin şaşkınlık ile abisine bakıyordu.

Ailesinin ölümüne sebep olan o adama nasıl sarılırdı? Hayır, yoksa abisi bilmiyor muydu? Jimin hızla aşağı bahçeye doğru ilerlerken, duyduğu silah sesi ile dengesini kaybederek trabzanlardan destek almaya çalıştı.

"ABİ!" Jimin hızla bahçe kapısından çıkıp bahçeye doğru ilerlediğinde, görüş açısına önce yerde yatan abisi, sonra çıkış kapısına doğru sürülen siyah araba ile, koşarak abisine yöneldi.

"ABİ, ABİ!" Mark açık gözleri ile kardeşine bakıyordu.

"Jimin... Jimin, o adamdan uzak dur! O, Jungkook'dan... Koru kendini... İyi birisi değil. Bana bir söz ver kardeşim... Ondan, Jeon Jungkook'dan uzak dur!"

Abisi Mark gözlerini kapattığında, Jimin hıçkırarak ağlamaya başladı.  

"Abi aç gözlerini lütfen... AÇ GÖZÜNÜ!"

Bazı anlar, bazı anlardan dâha ölümsüzdür... Yıldızlar geceyi, gece yıldızı aydınlatır. Hayır, hayır... Kumarı oynayan geceydi ama günahını sadece yıldızlar aldı. Sönmüş bir yıldızı içinde taşıyan sadece Galaksi'ydi...

"Sana hâlâ söz vermedim abiciğim. Sana hâlâ söz vermedim!"

...

Bölüm sonu.

ŞEHİR EŞKİYASI / JİKOOKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin