36

126 9 0
                                    

Başımı camdan ayırdığımda gördüğüm görüntü ile gözlerimi yanımda derin düşüncelere dalmış Jungkook'a çevirdim.

"Jungkook..?" Sesim öyle kısık çıkmış olmalı ki dönüp bakmadı, duymadı bile.

"Jungkook!" Arabayı ani bir frenle durdurduğunda kısılmış gözleri ile beni baştan aşağı süzdü.

"Ne düşünüyorsun Jungkook? Sana sesleniyorum duymuyor musun?"

Sağ elini uzatarak ensemden sıkıca tutup, dudaklarını dudaklarıma bastırdı.  Şaşkın bakışlarımı bir süre Jungkook'a çevirdiğimde o hala dudaklarını yumuşak derimde bekletiyordu. Kendisini geri çektiğinde biraz daha kendine gelmiş gibiydi.

"Neler oluyor?"

"Nasıl yaparsın bunu bana Jimin'im? Günler önce o yatakta benim olduktan sonra çekip gitmek nedir?"

Başımı önüme eğerek bir süre cevapsız kaldım. O gece Jungkook ile yaşadıklarımız her şey gözümün önünden geçiyordu.

"Bilmiyorum, utanıyorum." Çenemde hissettiğim dokunuşlar ile yüzümü Jungkook'a çevirdim. Gözlerinde gördüğüm yansıma bendim.

"Bendenmi utanıyorsun?"

"Hayır senden değil bilmiyorum. Abim, annem, babam..."

Çenemin altında hissettiğim dokunuşlar ile gözlerimi kapattım. Dudaklarımda gezinen parmaklar ile derin bir nefes aldım.

"Ne yaptıysam yanımda kal ve bana ait ol diye yaptım. Ailen ile seni ayırmam canını yaktı ama onlar ile olduğun sürece benim asla olamazdın."

Gözlerimdeki yaşların akmaması için dirensemde beceremedim.

"İstediğin oldu Jungkook artık sana aidim ama her zaman eksik hissedeceğim kendimi."

Jungkook'un da gözlerinin dolduğunu görebiliyordum. Sinirle başını önüne çekerek direksiyonu sıktı.

"Bu şehirden götüreceğim seni Jimin'im." Bir şey demedim ve başımı cama çevirdim. Bu şehirden gitmek demek son kalan babamı da bırakmak demekti. Sormadım, soramadım nereye götüreceğini beni çünkü nereye gidersek gidelim bir yanım eksik kalacaktı.

Arabanın hareket ettiğini hissedebiliyordum. Bacağımda gezinen dokunuşlar ile gözlerimi kapattım.

...

Boynumda hissettiğim sıcaklık ile gözlerimi açtım. Küçük bir mırıltı çıkartarak parmaklarımı üstümde duran adamın saçlarına geçirdim.

"Jungkook?" Ses yok. Boynumda gezinen küçük küçük öpücükler ile gülümseyerek başımı sola çevirdim.

"Uslu dur Jimin'im." Belimden kavrayıp sola doğru itilince uykumdan atılmış bir şekilde karşımdaki beyaz duvarı izliyordum.

"Neredeyiz Jungkook?" Islanmış boynumdan başını kaldırarak dolu gözlerini yüzüme çevirdi.

Parmakları bel çukurumda gezerken, gözleri gözlerimdeydi.

"Amerika" kısa cevabının ardından boynuma tekrar yöneleceği sırada hızla altından kalktım.

"Hatırlamıyorum buraya nasıl geldiğimi ben." Sırt üstü uzanmış beni izliyordu. Elimi saçlarıma götürdüğümde kolumdan tutulmam ile sırtım göğsüne çarptı.

İri elini karnımın üzerine koyarak yavaşça okşadığında, kalkmak için bir hamlede bulunacak iken tekrardan vücudumu kendi vücuduna bastırdı.

"Uslu dur Jimin'im." Gülümseyerek derin bir nefes aldım karnımı okşayan elin üzerine kendi elimi koyarak tavanı izlemeye başladım.

"Jin'de burada mı?"

"Hayır, o Kore'ye geri döndü."

"Öyle mi?" Sorumun ardından sırtımı göğsünden ayırarak, göğsümü göğsüne yasladım. Yüz yüze geldiğimizde bakışları derinleşmişti.

"Öyle." Kurduğu cümle ile gülümseyerek işaret parmağımı burnuna değdirdim.

" Kurduğu cümle ile gülümseyerek işaret parmağımı burnuna değdirdim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Gülüşüm onuda güldürmüştü. Uzanıp dudağımdan öptü.

"Uyuyalım Jungkook."

Yüzümü öyle bir inceledi ki sanki 'paplo pıcasso'nun eşsiz görsellerini izliyormuş gibi. Utanarak bakışlarımı kaçırdığımda çenemden tutarak bunu engelledi ve çenemden öptü.

"Uyuyalım Jimin."

...

Bölüm sonu.

ŞEHİR EŞKİYASI / JİKOOKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin