31

143 10 0
                                    

Jin kolunu Jimin'in boynuna dolayarak sıkıca kendisine doğru çekti. Jungkook arkalarından ilerliyordu.

"Demek sende artık bizim aramızdasın Jimin?"

"Bunu ben istemedim Jin!" Jimin, Jin'e surat asarak arka koltuğa doğru oturacak iken ensesinden tutulup geri çekilmesi ile yüzünü buruşturdu.

"Sen ön koltuğa geçeceksin. Jin, arkaya fırla." Jin, Jungkook'a sinirle bakarak arka koltuğa yerleşti.

"Nereye gidiyoruz?"

"Nereye gideceğiz başka? Tabiki de şehre iniyoruz." Jin gülerek sırtını koltuğa yaslarken, Jungkook arabayı çalıştırdı.

"Bunu neden yapıyorsunuz?" Jimin'in sorusu ile Jin koca bir kahkaha attı.

"Dostum hazırlan eğelence başlıyor." Jin arka koltuğun camını açarak silahı ile birlikte camdan çıktı. Jungkook direksiyonu tutarak silahını camdan çıkardı.

Oldukça sessiz sokakta yükselen silah sesleri Jimin'in içini gereksiz bir korku kaplamıştı. Silah ve abisi...

"Jungkook" ses yok. Jimin direksiyondaki eli tutarak dolu gözlerini Jungkook'a çevirdi. Jungkook bu temas ile arabayı köşeye çekerek silahını indirdi.

"Jimin?

"Midem bulanıyor ben taksiye binip eve gideceğim."

Jin koca bir kahkaha atarak silahını kendi kafasına doğrulttu.

"Öldüreceğim şimdi kendimi gülmekten." Jimin yüzünü buruşturarak başını tekrardan Jungkook'a çevirdi.

"Ben bırakırım seni buralarda taksi olmaz."

Jimin kapıyı açarak kendini karanlık sokağa bıraktı.

"Dostum bu çocuk alfa düşünsene kimse sana bu kadar diklenmedi." Jungkook dudağının kenarını kıvırarak camdan dışarıya baktı.

"Her şeyi yapabilir o, her şeyi..."

"Dostum peki ya ben?"

"Kes sesini Jin!"

Jungkook arabadan inerek köşeyi döndü. Jimin orada bir arabanın önünde birisi ile konuşuyordu.

"Jimin?" Jimin bakışlarını Jungkook'a çevirerek aracın içindeki adama döndü.

"Jimin sen..."

"Buyrunuz efendim bir sorun mu var?" Jungkook doğrudan Jimin'e bakıyordu. Jimin ise gülerek karşısındaki adama.

"Ne oluyor burada?"

Jungkook derin bir nefes vererek ince bileği sıkıca kavradı. Jin sokak başında olanları gülerek izliyordu.

"Dostum havada kıskançlık kokusu aldım."

"Kes sesini Jin!" Jimin mutluydu. Eve döneceklerini iyi biliyordu. Jungkook silahını çıkarıp önce cama, sonra boş bir tabelaya vurdu. Artık polisler hiçbir yerde yoktu.

"Eve gideceğiz değil mi?"

"Biz deği, Jin'i eve bırakıyoruz."

"Neden dostum?"

"Jimin ile küçük bir işimiz var."

Dudaklarım ilk meraktan aralansada sesimi çıkarmadım. Dediği gibi oldu önce eve giderek Jin'i eve bıraktık sonra hiç bilmediğim yollara koyulduk.

"Jungkook nereye gidiyoruz?"

Ses yok. Bu sessizliğin sonunu arabanın büyük bir arazide ortada küçük bir kulübede durduğunda anladım. Kocaman bir göl vardı kulübenin önünde.

Arabadan inerek başımı Jungkook'a çevirdim. Elimi sıkıca kavrayıp beni küçük kulübeye doğru çekiştirdi.

"Ama neden?" Gülümsedi elimi dâha sıkı tutarak başını bana çevirdi.

"Sanırım artık bunun zamanı geldi Jimin."

...

Bölüm sonu.

ŞEHİR EŞKİYASI / JİKOOKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin