19

175 15 0
                                    

Jimin, Jungkook'a sinirle bakıyordu. Telefon görüşmesi yapıyor, bir yandan kendisine bakıyordu. Gelmiş oldukları ev büyük bir evdi. Dakikalar sonra telefonu kapatarak karşısındaki koltuğa oturdu.

"Uzun bir süre burada kalacağız Jimin sonra Kore'ye geri döneceğiz."

Jimin kollarını göğsünde birleştirerek gülümsedi. Kore'ye dönmeyi istiyordu ama bunu Jungkook ile değil, tek başına.

"Nerede uyuyacağım?" Jimin başını az ilerideki merdivenlere çevirip önüne döndü. Jungkook'un bakışlarında bir gülümseyiş vardı.

"Yukarıda. Benim ile kalacaksın."

"Anlamadım? Neden senin ile? Ben senin ile aynı yatağı asla paylaşmam!"

Jimin, kararlıydı. Abisi Mark'ın dedikleri aklından çıkmıyordu. Önündeki bu adam kötü birisi olduğunu ve ondan kendisini koruması gerektiğini abisi söylemişti. Abisi, Mark! Gözlerinin dolduğunu hissetti. Sırtına yediği yastık ve onun ölü bedeni... Abisini özlüyordu.

"Neden ağlıyorsun?" Jimin dalağı düşüncelerden sıyrılarak oturduğu yerden kalkıp hızlıca merdivenlere doğru adımladı. Merdivenler, Jungkook'u ilk gördüğü yer kendi apartman dairesinde ki merdivenlerdi. O kara gece!

"Jimin!" Jimin, Jungkook'a dâhi bakmadan hızla merdivenlerin son basamağınıda çıktı.

"Sana diyorum duymuyor musun?" Kolunu sıkıca tutan eller ile yüzünü buruşturarak kendisini geri çekmeye çalıştı. Duyuyordu.

"Senden nefret ediyorum!"

Jungkook sinir ile Jimin'in belini tutarak arkasındaki duvara yasladı. Duymak istemiyordu, 'senden nefret ediyorum' kelimesini. Avuç içini dolgun dudaklarına kapatarak, sinirle soludu.

"Bir daha bana o cümleyi söyleme!"

Jimin başını sallayarak kendisini geriye çekmeye çalıştı ama bunu arkasındaki duvar engelliyordu. Gözlerinden akan yaşlar Jungkook'un elini ıslatıyordu.

Jungkook elini geri çekerek, elinin tersi ile yumuşak teni okşadı. Yanaklarından akan göz yaşları Jeon Jungkook'un içini sızlatmaya başlamıştı.

"Senden nefret ediyorum!" Jimin titrek bir nefes vererek önündeki adamı itti ve koşarak önüne çıkan ilk kapıyı açarak, kapıyı kilitledi. Sırtını kapıya yaslayarak ağlamaya başladı.

Bakışları odada gezindiğinde, bir koltuk ve dolap dışında hiçbir şey yoktu. Göz yaşlarını elinin tersi ile silerek koltuğa doğru ilerledi.

"Senden nefret ediyorum Jeon Jungkook. Nefret ediyorum!"

...

Saatler geçmişti. Jungkook, Jimin'in kaldığı odanın yanında duruyor ve en ufak bir sesin gelmesini bekliyordu. Uyuduğunu düşünerek, oturduğu yerden kalkarak aşağıya doğru ilerledi.

Jimin uyumuyor, boş gözler ile camdan dışarıya bakıyordu. Sokak lambası sayesinde gördüğü tek görüntü bir yol ve yolun arkasında büyük bir orman. Ormanın arkasında uzktan belli olan bir dağ.

'Yol ver dağlar yol ver geçem.'

Jimin başını cama yaslayarak derin bir nefes aldı. Uykusu gelmeye başlamıştı.

'Yol ver dağlar yol ver geçem.'

...

Jungkook, Jimin'in girdiği odaya doğru ilerlerken, telefonuna gelen bildirimi okuyordu.

"Dostum adamlar Bay Park ve Bayan Park'ın izini hâlâ sürüyor."

Jungkook, Jin'e mesaj atarak sinirle elini yumruk yaptı. Evet, Jimin'in anne ve babasını Jimin ölü sanıyordu ama Jungkook bunu yapmamıştı.

Jungkook, Jin'den gelen mesaja yanıt vermeden önce Jimin'in odasının kapısına kısa bir bakış attı.

"Jin onları Fransa'dan, Türkiye'ye gönderin."

"Tamam dostum."

Jungkook telefonu cebine koyarak kapıyı tıklattı.

"Jimin aç kapıyı." Odadan hiçbir ses dâhi gelmiyordu. Jungkook çenesini kaşıyarak elindeki tepsiyi yere koydu.

Jimin duyduğu kapı sesi ile koltuktan kalktı. Yeni uyanmış olduğu sersemlik ile elini ağızına götürdü.

"Açmayacağım Jungkook git buradan!" Jungkook sıkıntılı bir nefes vererek, kapıyı açmaya zorladı.

"Jimin sana yemek getirdim. Bu böyle olamaz gidene kadar o odada kalamazsın!" Jimin acı içinde gülümseyerek, kapının kulpuna uzandı. Gördüğü görüntü ile ürpermişti. Jungkook yere koyduğu tepsiyi alarak Jimin'e doğru ilerledi.

"Al bunu ve ye sonra aşağıya in." Jimin tepsiye kısa bir bakış atarak başını Jungkook'a çevirdi.

"Bunu neden yapıyorsun?"

Jungkook elini ensesine götürerek arkasına döndü. Bir şey demek istiyordu Jimin'e ama kendisini engelleyen birşey vardı.

"Yemeğini bitir ve sonra aşağıya yanıma gel ve sakın kapıyı kilitleme."

Jungkook iki adım atmıştı ki, duyduğu ses ile gülümsedi. Jimin sinir ile kapıyı Jungkook'un arkasından büyük bir ses ile kapatarak kilitledi.

"Senden nefret ediyorum!"

...

Bölüm sonu.

ŞEHİR EŞKİYASI / JİKOOKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin