[8] YALAN GEÇMİŞ

222 16 7
                                    

İyi okumalar 💜

Diğer bölümün devamı

★★★★★★★★★★★★★★★★★★★

Saat 08:24

Jungkook sabah uyanınca hemen odadan çıkıp yoğun bakım odasına gelmişti. Sadece bay kim oradaydı ve hiç bir şey yapmadan camdan içeriyi izliyordu. Jungkook yanına gidip günaydın efendim demiş ve oda içeriyi izlemeye başlamıştı.  Bay kim de günaydın diye karşılık vermiş ardından sessizliğe geri dönmüştü. Bir kaç dakika sessiz geçmiş daha sonra bay kim bu sessizliği bozup konuşmuştu.

"Ben içeriye gireceğim jungkook sende girmek ister misin?"

Jungkook başını hızla olumlu anlamda sallayıp evet diyede sesli bir cevap vermişti. Daha sonra hemşire gelmiş ve hazırlanıp odaya girmişlerdi. Jungkook babasının yanına gidip oturmuş ve babasının elini tutmuştu. Titrek bir nefes alıp başını babasının karnına koyup ağlamaya başlamıştı. Babasını bu halde görmek kalbini dağlıyordu jungkookun. Başını kaldırmadan konuşmaya başladı boğuk çıkan sesiyle.

"Özür dilerim baba..."

Başka bir şey söylemedi. Söyleyemedi. Boğazına koca bir taş koyulmuş gibi konuşması zorlaşıyordu.

"Canın çok acıyor mu baba?"

Başını kaldırıp bir eliyle babasının elini tuttu. Elinin üzerine bir öpücük kondurup " benim canım çok acıyor baba seni böyle görünce" dedi . Gözlerinden yaşlar durmaksızın akıyordu. İşte böyleydi jungkook. Unutmuştu işte babasının ona yaptıklarını. Evet babası ona şiddet uyguladığında, ona kötü davrandığında babasına kızıyordu ama babasına bir şey olmasını istemiyordu. Kalbi kırılırdı fakat bir süre sonra unuturdu. En azından unutmuş gibi davranırdı. "Senin canın beni kemerle döverken acıyor muydu? Beni öyle görünce acıyor muydu? Sızlıyor muydu kalbin?"

Jungkook bir elini babasının saçlarına götürdü ve narince okşadı siyah tutamları. Gözünden yaşları akıyor durmuyordu. Babası o haldeyken nasıl durabilirdi ki? Jungkook babasının saçlarını okşamaya devam ederken Bay Kim de jiminin yanında ağlıyordu.

"Sarı civcivim benim"

Namjoon jiminin sarı saçlarını okşayıp yanaklarına öpücükler konduruyor bir yandan da sessiz bir şekilde konuşuyordu.

"Üç gündür buradasın. Uyanmayı düşünmüyor musun oğlum? Baban seni çok özledi. "

Namjoonun da göz yaşları durmuyordu. Yavaş yavaş yanağından süzülüyor yatağa düşüyordu. 

Jungkook babasıyla konuşmayı bitirince jiminin diğer tarafına geçmiş ve oda diğer elini tutmuştu. Namjoon ayağa kalkıp arkasını dönmüş ve hoseokun yanına gitti. Jungkook onu kapıdan çıkıp gidecek zannederken babasının yanına gitmesine şaşırmıştı. Babasını tanıyor muydu acaba? Başını  önüne çevirip jiminin yanağını öptü önce jungkook sonra jiminin elini yanağına götürüp başını yasladı avcunun içine.

"Jiminie benim yüzümden oldu hepsi. Özür dilerim. Söz, gözünü açtığında yaralarının hepsini öperek iyileştireceğim. Ama lütfen uyan artık. Lütfen..."

TESADÜF /TAEKOOK Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin