[14] ATEŞLİ GECE

170 8 9
                                    

Jungkook

Salondan çıkıp benim odama gelmiştik. Taehyung yatağa oturup benide kucağına oturtmuştu. Başını boynuma gömüp kokumu içine çekti.

"Ohh, kokun çok güzel ve beni benden alıyor sevgilim. "

Boynumda biraz ilerleyip çene hizama geldi ve çeneme dudaklarını bastırdı. Hafif geri çekilip koyulaşmış gözleriyle gözlerime baktı. Görüyordum. Gözlerinde sevgiyi görüyordum. Kırılacak bir parçaymışım gibi bakıyordu bana. Gözlerinde kayboluyordum.

"Seni çok seviyorum jungkook. Ama bu sevgi öyle kolay kolay anlatabilecek bir sevgi değil.  Ne kelimeler, ne cümleler, ne sayfalar , ne şiirler yeter seni anlatmaya. Sana olan sevgimi hiç bir şey doğru düzgün ifade edemez. "

Çok güzel konuşuyordu. Bu sözleri beni mahvediyordu. Kalbim çok hızlı atmaya başlamıştı. Sanki yerinden çıkacak gibiydi. Az kaldı kalbimi çıkarıp ellerine vereceğim. Böyle güzel konuşmaya devam ederse bu olacaktı sonunda.

"Taehyung.. çok güzel konuşuyorsun. Kalbimin böyle hızlı atmasını sağlıyorsun. Gözlerinde kayboluyorum."

Sağ elini tutup kalbimin üstüne koyup kalp atışlarımı hissettirirken konuştum. Diğer elini kaldırıp yanağımı çok nazik bir şekilde okşadı.  Gülümseyip dudaklarını dudaklarımla buluşturdu. Yavaşça alt dudağımı ağzının içine çekti. Bende üst dudağını öperek onun gibi yavaşça karşılık verdim. Tutkulu bir öpüşmeydi bu. Birbirimizi sevgiyle ve aşkla öpüyorduk. Birbirimize hissettiriyorduk sevgimizi.

Elleri yavaşça tişörtümün eteklerinden içeri sızdı ve çıplak belimi okşamaya başladı. Ellerimi yanaklarına koyup öpücüğü hızlandırıp, dilimi ağzının içine gönderip ateşi harmanladım.

Dilimi ağzının içinde her yerde gezdirip diliyle buluşturdum. Dilimi dilinin üzerinde dans ettiriyordum. Kıvrak dilini ağzımın içine yollayıp üst dişlerime dilini sürttü. Daha sonra damağıma dilini sertçe çarptı. Bu hareketi alt taraflarıma sinyal göndermişti. Yavaşça kucağında hareketlenip kalçamı kasıklarına sürttüm. Bu hamlem ikimiz için de iyi olmamıştı. İkimizde birbirimizin ağzının içine inlemiştik boğukça.

Nefes alma ihtiyacı ile dudaklarından sesli ve ıslak bir sesle ayrıldım.

"Dağılmışsın "

Dedi hırıltılı bir sesle. Sinsice gülüp dudaklarını yaladım." Sen dağıttın beni Kim". Gözlerini kapatıp derin bir nefes aldı. Gözlerini açıp konuştu. "Soy adım ağzına çok yakışıyor. Bunu kucağımda sekerken de duymak istiyorum senden." Kalçalarımı biraz yukarı kaldırıp sert ve hızlı bir şekilde tam aletinin üzerine oturdum.

Ağzından ufak bir küfür kaçırdı ve belimi daha sıkı tutup kendine bastırdı kalçalarımı. "O zaman ne duruyorsun? Senin soy adınla inlemek istiyorum. Ve senin nasıl mahvolduğunu görmek istiyorum." Kalçamı sağa sola sallayıp aletine sürtünmeye devam ettim.

"Ağzını başka şeyle dolduracağım için inlemene fırsat olmayacak Jeon"

Nefesini ve dudaklarını dudaklarıma değdirerek konuşmuştu. Aletim sızlıyordu. "Ne gibi bir şeyle dolduracaksın ağzımı?"  Kalçalarımı avuçlayıp daha çok bastırdı aletine. Kumaş engeline rağmen deliğimde hissetmiştim sert baskısını ve bu.. bu inanılmaz güzel hissettirmişti. Ufak bir initli dudaklarımdan dudaklarına değmişti.

"Kalçalarının altında hissettiğin büyük penisimle dolduracağım o sıcacık ağzını. "

Açık ve kirli konuşması beni ıslatıyordu. Ellerimi boynundan çekip kucağında biraz geriye kaydım ve bacaklarının üzerine oturdum. Pantolonunun fermuarına elimi atıp biraz baskı uygulayarak fermurarı indirdim aşağıya doğru. Gözlerinin içine bakarak yapıyordum her bir hareketimi ve onun miniklerinin oynayışını, alt dudağını dişleriyle sıkıştırdığını, ufak inlemelerini izliyordum.

TESADÜF /TAEKOOK Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin