[9] VEDA

175 15 13
                                    

Diğer bölümü okumayı
unutmayın😘

İyi okumalar 💜

Taehyungun evine gelmiş ve odasına çıkmıştık. Evde kimse olmadığı için rahat takılıyordum. Taehyung duşa gireceğini söylemiş ve beni odasında yanlız bırakıp banyoya girmişti. Bende odayı incelemeye başlamıştım. Oda duvarın gri rengi dışında heryer siyahla süslenmişti. Yatak, dolap, masa, perde bile siyahtı. Gri ve siyahın uyumu mükemmel gözüküyordu. Dolabına ilerleyip kapağını açtım. Kapağı açar açmaz onun lavanta kokusu burnuma doldu. Gerçekten güzel bir kokusu vardı.

Ellerimi yavaşça kıyafetlerinin üzerinde gezdirdim. Daha sonra kapağı geri kapatıp masaya ilerledim. Masanın üzerinde parfümleri ve bir kaç makyaj ürünleri vardı. Nemlendirici kremler ve göz kalemleri vardı. Fazla da bir şey yokdu makyaj ürünü olarak. Parfümlerden bir tanesini elime alıp kapağını açtım. Burnuma yaklaştırıp kokuyu içime çektiğimde yine lavanta kokusu gelmesiyle bu parfümü kullandığını anladım. Bileğime yaklaştırıp bir fıs sıktım. Bileğimi kokladığımda kokuyu ciğerlerime hapsettim.

Elimde parfüm şişesiyle dururken banyonun kapısı açıldı. Korkuyla hemen parfümü masaya bırakıp arkamı döndüm. Ama dönmese miydim acaba?

"Ne yapıyorsun jungkook orda"

"Şey... Sadece odayı geziyordum. "

Başını sallayıp dolabına ilerledi. Alt bedenini kapatan havlunun ucu açıldı açılacaktı resmen. Taehyung dolabından gömleğini alıp yatağa bırakmak için arkasını döndüğünde havlu açıldı ve yere düştü. Ohaaaaa ohaaaaaaa ama!

Gözlerim neye şahit oldu öyle Tanrım? Ne gördü gözlerim? Hâlâ ne görmeye devam ediyor bu gözler? Aman Tanrım! Büyük? Yok bu çok hafif kalır. Çok çok büyük!

Ağzım açık gözlerim kocaman olmuş şaşkın bir hâlde bakıyordum. Taehyung önce bana bakıp tepkimi ölçmüş daha sonra gülerek havluyu yerden alıp tekrar sarmıştı bedenine. Gözlerimi hızlı hızlı kırpıştırıp kendime gelmeye çalıştım. Taehyung yatağa ilerleyip elindeki gömleği bıraktı ve yatağın yanında duran masaya yaslı bir şekilde bekleyen benim öneme geldi. Bir elini kaldırıp çenemin altına hafifçe vurdu ve ağzımı kapattırken konuştu.

"Ağzın açık kalmış kapatayım"

Başımı kaldırıp bakışlarımızı buluşturdum. Hâlâ olayın şokundaydım. O ise gülüyordu.

"B-ben çıkayım. Sende üzerini giyin"

Taehyung daha çok yaklaşıp bedenlerimiz arasında az mesafe bırakıp bakışlarını üzerimden çekmeden konuştu.

"Zaten gördün göreceğini. Saklamamı gerektirecek bir şey yok"

Dişlerini göstererek gülümsedi. Tek kaşını kaldırıp tepkimi ölçtü. Şu anda çok gergindim. Nedeni sanırım zihnimde dolanan sorunun cevabının nasıl olacağıyla ilgiliydi. Daha fazla beklemeyip zihnimi yiyip bitiren soruyu sordum.

"Neden bana bu kadar yakınsın? Neden sürekli beni öpmek için fırsat kolluyorsun?"

Yüzündeki gülümseme gitti ve başını eğip derin bir nefes aldı. Başını kaldırmadan konuşmaya başladı.

"Bu soruları cevaplamak için biraz zaman ver bana jungkook. "

"Ne kadar bir zaman?"

Başını kaldırdı ve bakışlarımızı birleştirdi.

"Baban uyandıktan sonra bütün sorularına cevap vereceğim. Ama lütfen o zamana kadar bana zaman tanı. "

Histerik bir kahhaka attım. Babam hâlâ yoğun bakımdaydı ve uyanması belkide ayları alabilirdi. Belkide hiç uyanmaya bilirdi. Günlerdir yoğun bakımdaydı ve hiç bir tepki vermiyordu. Taehyung sadece cevap vermekten kaçıyordu.

TESADÜF /TAEKOOK Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin