Bugün megumi'nin doğum günüydü ve
o sadece seninle birlikte geçirmek istedi.
Aralarından seçim yapabileceğiniz birkaç masa oyunu ve kart oyunu önerdiniz, sonunda o uno'yu seçti.
şu anda 10 galibiyetle öndeydin.
megumi ise oyunu bozup dışarı
atma noktasına gelmişti, oynadıkları
maçlarda gruba yenilmeleri onu
çoktan sinirlendirmişti. O seni etkilemeye çalışıyordu. sen sürekli kazanırken seninle oyun oynamak onun en sevdiği şey değildi.
"Hala oyunu değiştirmek istemediğine
emin misin? Duygularını şu an
olduğundan daha fazla incitmek
istemiyorum," sehpanın üzerindeki kartları ikinizin arasında topladınız ve ve karıştırdınız.
megumi aklına bir fikir gelmeden önce
gözlerini devirdi, dudaklarında küçük bir sırıtış oynamaya başladı, "oyuna biraz değişiklik katsak nasıl olur?"
kartları kesip destenin yarısını diğerinin
üzerine koyarak "hm dinliyorum"
dediğinde bu hemen ilgini çekti.
"Bu turun kaybedeni kazananın
istediğini yapmak zorunda" diyerek
dirseğini sehpaya dayadı ve çenesini
eline dayadı. "sadece buna hazırsan."
zaten kazanacağınızdan gerçekten
emindiniz, öyleyse zararı neydi? özellikle de size onu kontrolünüz altına alma şansı verdiyse. "Bunun için hazır olduğumu zaten biliyorsun, sadece
hala bana karşı oynamak istemene şaşırdım."
Elini uzatırken sadece küçük bir bakış
attı ve memnuniyetle verdiğiniz 7
kartı ona vermenizi işaret etti.
yeşil bir 6 ortaya çıkarmak için kartı
masaya çevirmeden önce 7 kartınızı da
aldınız.
Megumi'nin hamlesini yapmasını
beklerken kendi kendine mırıldandığın
kartların arasında senin lehine
olan yeşil bir 2 vardı.
megumi ise sarı bir 2'ye sahipti
ve ani oyun karşısında kaşlarını
çatmasını izleyerek "bir sorun mu
var?"
bir şeyler gerçekten yanlıştı, rengi değiştirmeyi denemek için sarı kartınız veya joker kartınız yoktu, bu yüzden desteden bir kart çekmek zorunda kaldınız.
megumi daha yeni başlıyordu ama daha
sonra ters sarı kart oynayarak dilinizi
şaklatmanıza neden oldu, "benimle dalga geçiyor olmalısın" desteden tekrar seçim yapmanıza neden oldu.
"Kırmızı yeni renktir" diyerek elinden
bir joker kart çıkardı ve siz +4
kırmızı kart yerleştirdiğinizde sizden bir
gülümseme kazandı.
o kartı koymak için mükemmel anı
bekliyordunuz ve o size uzattı, kendi
+4 kartını koymadan önce size
bakarken yüzü sabırlıydı, bu da gülümsemenizin düşmesine neden oldu.
"Bunu duyuyor musun? y/n 10'luk
galibiyet serisi yavaş yavaş çöküyor gibi
görünüyor," seni süzerek alay etti "ah ve o 8 kartı almayı unutma tamam mı bebeğim?"
Şimdi desteyi bozup atmak
isteyen megumi değildi, zaferin tadı yavaş yavaş uçuyordu ve 8 kart alırken
bundan nefret ediyordunuz. "çok salakça."
Alçak bir kıkırdama bıraktı "Sadece bundan zevk alıyorum, adı neydi? zaferin tadı",
oyunun yavaşça avuçlarına düştüğünü izlerken kısa süre sonra kırmızı bir 5 ile takip ettiğiniz kırmızı bir 8 yerleştirdi.
megumi sadece 4 farkla kazanırken
siz 16 kart tutuyordunuz, bir şekilde
oyunu değiştirmek zorundaydınız.
ancak 10 dakika bile geçmeden,
siz masanın üzerindeki kartlara bakarken megumi son kartını koydu. Ve kaybettin
"bu benim için bir şey yapman gerektiği
anlamına geliyor," masanın üzerinden sana bakarken eğildi.
kazandığına bile inanamadınız,
sanki deste size karşıydı. Siz kartları toplamaya başlayınca galibiyet seriniz azaldı, o sizin ona bakmanızı sağlamak için elinizi tuttu.
"seni öpmeme izin ver."
O anda kalbinizin durduğundan çok
emindiniz, duyguların karşılıklı olduğundan emindiniz ve ikiniz de biliyordunuz ama ikiniz de harekete geçmediniz. kelimeler yetmez, ellerin gömleğinin eteğiyle oynarken sadece kafanı salladın.
