☆Yn bakış açısı☆
Gojo öğrencilerini eğitirken yemek
yapmak benim en sevdiğim şeylerden
biriydi, geri döndüklerinde çocuklar için her zaman tatlılar pişirirdim. Itadori, Nobara ve Megumi, Megumi etraftaki diğer insanlara daha az gösterse de bana karşı her zaman sevgi doluydu.
Diğer malzemelerle birlikte gümüş bir kaseye dökmeden önce biraz yumurta karıştırıyordum.
Kapının açıldığını ve çok iyi
bildiğim ayak seslerinin geldiğini
duydum. "Sevgilim, bu kadar erken saatte ne yapıyorsun?" Kıkırdadım, kollarının belime dolandığını hissettim ve beni yavaşça göğsüne doğru çekti.
"Görev, elbette benim tarafımdan kolaylıkla yenilgiye uğratıldı." Yanağımı öpmeden önce neşeyle konuştu.
"Hm~ her kimse sana karşı
meydan okunmaktan korkmuş olmalı,
sevgilim~"
Parmakları şortumun bağlarına dolanırken güldü. Havuçlara uzanıp onları ince dilimler halinde doğramaya başladığımda kıkırdamamı bastırdım.
"Ne yapıyorsun?~" diye kulağıma
fısıldadı.
"Hımm~ bu bir sürpriz, en sevdiklerinden biri. Öğrencilerin bile buna bayılıyor."
"Ahh~ Onları çok fazla şımartıyorsun,
Megumi'nin seni sevmesini biraz fazla
Kıskanmaya başladım~" diye yanıtladı.
Bu düşünceye güldüm ama eli yavaşça gömleğimi göbeğimin üzerine kaldırdığında bu küçük kahkaha hızla ani, duyulamayan bir nefes alışa dönüştü. ...
"Gojo Ne yapıyorsun-?"
"Sadece seni yemek
pişirirken izlemekten başka bir şey yapmıyorum sevgilim ~"
"Parmaklarını pantolonuma sokmaya
çalışıyorsan hayır." Eline hafifçe vurduğumda gülümsedim.
"Hey, bu kadar sapık kafalı olma, sadece
kadınıma masaj yapmak istiyorum~"
"Pekala~" Tezgahın üzerindeki kaseleri
değiştirmek için kollarından ayrılmadan önce yürümeye başladım.
Tabii Gojo olduğu için hemen arkamdan
takip etti.
"Gojo-"
"Ne?~ Seni o kadar çok seviyorum ki~" diye mırıldandı.
Parmak uçlarını biraz kek hamuruna
batırıp dudaklarına götürdü ve emerek
temizledi. Parmaklarını çekerken
keyifle mırıldanıyordu; tükürüğünden bir tutam hâlâ dudaklarına ve parmaklarına bağlıydı.
"Gojo ne ya-"
"Yemek yapmanı seviyorum~ kadınların
mutfağa ait olduğunu nasıl söylerler bilirsin? Sen mutfakta olmak için doğmuşsun~"
"Hm~ Bunu bir iltifat olarak alıyorum,
teşekkür ederim~"
"Bu bir iltifat~ sen dünyadaki
en iyi aşçısın~"
Önlük İpini çözdükten sonra eli şortumun içine girdi, ıslak parmakları dudaklarımı birbirine bastırıp onlara sürtünce keskin bir nefes aldım. İstemsizce kalçalarım eline doğru yuvarlandı.
O sevinçle kıkırdadığında vücudum
seğiriyordu.
"Demek aşçı mutfakta kirlenmeyi seviyor~"
"G-Gojo~ bu hiç adil değil!~
Öğrencilerin burada olacak - A-Ah~" orta parmağı klitorisime hafifçe vurduğunda inledim.
"H-mutfakta değil-!"
"Yalan söyleme bebeğim~ sorun değil~ bırak vücudun anın tadını çıkarsın~" neşeyle mırıldandı.
Hiçbir uyarıda bulunmadan parmakları
parmak eklemlerine kadar kapalı girişime daldı.
Parmakları sıkışan duvarlarımın içinde
hareket etmeye ve kıvrılmaya başladığında bacaklarım titriyordu.
Yüzeyin kenarını tutmadan önce elim tezgahın üzerindeki bıçağı kenara itti. Parmakları beni ayırdığında
tökezleyen nefesim düzensizdi, kalçalarım daha fazlasını almak için eline sürtünmeye başladığında
nefesim ve inlemeler dudaklarımdan
kaçtı.
Yavaşça öne doğru eğildim ve kalçamı pantolonunun içinde büyüyen penisine yasladım.
"Yakınsın, değil mi?~ Senin küçük sevimli kedinin parmaklarımı emdiğini
hissedebiliyorum~ parmaklarım yerine keşke benim penisim olsaydı, değil mi~"
dalga geçiyirdu, kahretsin, ne diyeceğini
biliyordu beni daha da tahrik ediyordu.
Dudakları kulağımı boynumun kenarından boğazımın kıvrımına ve sağ omzuma kadar öptü. "G-Gojo!~ D-durma~" diye yalvardım
ihtiyaç ile.
Diğer eli gömleğimi yukarı kaydırdı ve
istekle kulağıma doğru büyürken sol göğsümü hızla yoğurmaya başladı. "Seni
yatak odasında mahvedeceğim~ Öğrencilerimi görmek veya onlara yemek pişirmek için merdivenlerden inemeyeceksin~"
Parmaklarını ve tüm dokunuşlarını benden çektiğinde nefesim kesildi. Beni boş ve tatminsiz bırakması ile Kafamı ona çevirdim ve bağırdım.
"N-neden durdun-?"
"Mmm!! Burası harika kokuyor!!"
Itadori'nin bağırdığını duydum.
"Bu spagetti mi?" Megumi sordu.
"Yn" dedi Nobara.
"Merak etme, bunu daha sonra yatak
odasında bitireceğim~" kıçıma bir kez
tokat atıp uzaklaşmadan önce kulağıma
kızgınlık ve ihtiyaçla mırıldandı.
Ne olacağını düşünerek kalçalarımı birbirine kenetlerken karşılık olarak yalnızca gülümsedim.
"Mahvet beni." Nefesimin altından mırıldandım.
Koridorda yürümeden önce "Memnuniyetle~"
diye fısıldadı.
