"Bir deneyebilir miyim?" dedi Yuji, gözlerini bağlı çıplak vücudumda yukarı ve aşağı doğru tarayarak.
Yüzümdeki kızarıklık koyu bir kırmızıya
dönüşmüştü, Sukuna tarafından sırtımın havaya uçurulmasını yeni bitirdiğim için nefesim ağırlaşmıştı.
Yuji'nin elleri, onları yukarı kaydırıp ipi
çözene kadar yanlarıma masaj yaptı.
Ellerimi indirdi ve kısıtlama nedeniyle
oluşmaya başlayan morlukları öptü.
Yuji tekrar gözlerimin içine baktığında, ben onu derin bir öpücüğe çekene
kadar bir şey söyleyecekmiş gibi
görünüyordu. Yuji liderliği ele alırken dillerimiz birbirinin etrafında dans ediyordu.
Beni yatağa geri yasladı ve üzerime doğru yükseldi.
"Bu seni ne kadar zamandır istediğim hakkında hiçbir fikrin yok." Yuji cildime doğru mırıldandı.
Boynuma ve köprücük kemiğime yumuşak, ıslak öpücükler kondurarak Sukuna'nın daha önce bıraktığı izleri koyulaştırdı. Onun dokunuşunda
eridim, dokunuşu içimde kelebekler uçuştururken kollarında kendimi güvende hissettim.
"o zaman...neden yapmadın?" diye
sordum. Yuji sevişme seansımıza devam etmek için eğilmeden önce ikimiz de
güldük. Ellerinden biri vücuduma
doğru ilerleyerek tüm kıvrımlarımı
onun için okşadığında öpücük hızla
kızıştı.
Diğer eli yukarıya doğru kıvrılarak
hafifçe boynumu tuttu. Yuji göremese
de gözlerim şokla büyüdü. Hala
göğüslerime öpücük bırakmakla meşguldü.
Yuji'yi hiçbir zaman boğucu bir tip
olarak algılamadım ama güçlü eli
boynumu yeteri kadar sıkar sıkmaz,
iniltili bir inilti çıkardım.
Kulağıma bir homurtu çıkarması
Yuji'yi daha da tahrik etmiş gibiydi.
Yavaş yavaş kendini benim özüme indirdi ve zamanını istediği yere ayırmaya dikkat etti.
İnlemelerim o kadar artmıştı ki birisinin bizi duyabileceğinden
endişeleniyordum. Benden gelen kötü
sesleri susturmak için elimin arkasını
ısırdım. Bunu yaptığım anda Yuji
yaptığı işi bırakıp sinirlenmiş bir
bakışla bana baktı.
"B-ben kimsenin duymasını istemiyorum" demeye
çalıştım.
"Bırak seni duysunlar, daha sonra sana bu konuda bir şey söylemezler... Bundan emin olacağım aşkım" dedi Yuji, öpücüklerine devam etmeden önce tatlı bir şekilde.
Yuji ile flört etmekten her zaman yoruldum ama sanırım o bunu sadece nazik olmak olarak düşündü. Bu çok tuhaf çünkü Nobara'nın ona davranışının tam tersi...
Yuji öpücüklerini durdurdu, başını
boynunuza doğru eğdi ve derin bir iç
çekti.
"Dürüst olmak gerekirse korktum...Senin
aynı hissetmeyeceğinden ya da seni bir
şekilde inciteceğimden korktum" dedi.
Ellerimi yanaklarına götürüp
gözlerime bakmasını sağladım. Birkaç
saniye böyle kaldık, birbirimizin
özelliklerini inceledik. Bir kez daha
eğilip alnına küçük bir öpücük
kondurdum.
"Beni asla incitemezsin." Gülümsedim.
"...yapardım" diye fısıldadı Yuji.
Onun sözü üzerine gürleyen bir kahkaha attım ve üzerimdeki adamın bana huysuz bir bakış atmasına neden oldu.
"Ah sıradan, belki seksi bir şekilde ama
hatırlayamıyor, hatırladın mı? Bir anlaşman var!" belirttim.
"Evet evet evet" Yuji gözlerini devirdi.
Yuji'nin dilinin kıvrımlarımdan aşağı
yukarı kaydığını ve kutsal su gibi özsularımı topladığını hissettiğimde nefesim kesilerek inlemek için elimi kaldırdım.
Ona baktığımda tamamen odaklandığını, gözleri kapalı olduğunu, ellerinin bacaklarımı yerinde tuttuğunu gördüm. Bu görüntü beni uçurumun kenarına göndermeye yetti.
