Tatlı kirpiklerinin arkasından ona
bakmaktan kendini alamadın. Bir grup
arkadaşıyla birlikte gölgelerin arasından
partinin tadını çıkarıyordu.
Kendi başlarına kalıyorlardı ama arada bir çok kısa etekli ve şeffaf üstlü birkaç kız onlara yaklaşmaya ve Megumi'yi onlarla birlikte dans pistine çıkarmaya çalıştı ama o ilgilenmiyor gibi görünüyordu.
Onlara yalnızca "Bugün olmaz tatlım"
ya da "Çok tatlısın ama belki başka zaman" gibi kibar bir yanıt verir ve arkadaşlarıyla şakalaşmasını sürdürürdü.
Dürüst olmak gerekirse, Megumi her
zaman 'sessiz bir çocuk' olduğu için
daha önce ona pek dikkat etmemiştiniz,
ancak birkaç yıl sonra bir şekilde bu
durumdan kurtuldu.
Okul tuvaletlerinde sigara içmek gibi şeyler yapmaya ve ona tuhaf bir şekilde bakan herkesi dövmeye başlayınca ün kazandı. Bu durum okuldaki herkesin ondan korkmasına neden olmuştu ve şimdi okul koridorlarında yanından geçen herkes ya onu beşlik çakarak selamlıyor ya da yüzünü görür görmez dönüp uzaklaşıyor.
Kızlar ona hayran olmaya başladı.
Hepsi bir hobi uğruna her şeyi parçalayan ve dersten önce oksijen alan sinirli ve saldırgan adamın dikkatini çekmeyi seviyorlardı.
Kızları çiğneyeceğini ve sakız
gibi tüküreceğini biliyordun ama yine
de o küçük sevimli kafanda merak
ediyordun.. seni nasıl boğabilirdi?
Okuldaki en zeki kız değildin ama herkesten daha iyi bildiğin bir şey vardı. Erkekler.
Ne istediklerini ve onları nasıl memnun
edeceğinizi biliyordunuz ve karşılığında
onlardan biraz ilgi göreceksiniz.
Kalabalığın içinden geçerken tüm gözlerin üzerinizde olduğunu hissederken baştan çıkarıcı bir yürüyüşle ona doğru yürüyerek
nihayet hamlenizi yapmaya karar
verdiniz.
Kalçalarınızı bir yandan diğer
yana sallarken etinize bir çift balık
ağı sıkıca sarılmıştı ve parlak kırmızı
topuklu ayakkabılarınız bir ritimle yere
vuruyordu.
"Buraya oturabilir miyim?" Megumi'nin
kucağını işaret ederek masumca
sordun. Geniş kanepede otururken
bacakları iki yana açılmıştı. Yanındaki
kanepede oturabileceğiniz yer vardı ama siz özellikle orayı istiyordunuz.
Seni baştan aşağı süzdü, sonra koyu mavi gözlerini seninkilerle birleştirdi. Konuşmadan önce dudaklarında kocaman bir gülümseme oluştu.
"Otur, prenses." Uyluğuna hafifçe
vururken kıkırdadı.
Kıçını onun üzerine koydun ve daha
rahat bir pozisyonda oturmak için
kalçalarını hafifçe hareket ettirdin.
"Bu parti çok sıkıcı değil mi?" Kollarını
Megumi'nin omuzlarına dolarken iç çektin.
"İtiraf etmeliyim ki bu iş daha da
ilginç hale geldi." Aç bir şekilde
senin vücuduna baktığı gerçeğini saklamadan konuştu.
Arkadaşları bir avı daha baştan çıkarmanı izlerken sessizce gözlerinin ucuyla baktılar.
Sen senin yaşındaki erkekler arasında
çok tanınan bir kızdın. Hepsi seni
istiyordu, hepsi senin hakkında tuhaf ıslak rüyalar görüyor ama pek çoğu gerçeğin tadına varamadı. Bu pek çoğunun göze almadığı bir riskti.
"Yuji'nin bodrumda molly yaptığını
duydum... kulağa eğlenceli geliyor, katılmak ister misin?" Parmakların ensesine ve başının arkasına masaj yaparken açıkça çapkın bir ses tonuyla sordun.
Cevabını beklerken saçının bir tutamını işaret parmağına doladın.
Megumi ipucunu hemen anladı. "Hadi gidelim"
Bodrumda güçlü bir ot ve sigara kokusu
vardı ve kalın duman havada
asılı kalarak nefes almayı daha da
zorlaştırıyordu. Oldukça karanlıktı, yalnızca bazı renkli LED ışıklarla aydınlanıyordu ve bu garip odayı köhne bir striptiz kulübü gibi gösteriyordu.
