"Peki ya bu elbise?" Kocanıza, askısız
siyah mini elbiseyle giyinme odasından
çıkarken sorarsınız. Odanızdaki
koltuğa otururken size dikkat etmiyor, gözleri telefonuna odaklanmış durumda.
Zar zor yukarı bakıyor, bu da dilinizi tıklatmanıza neden oluyor. "Güzel görünüyor mu?"
"Evet." En az bir dakika bile bakma
zahmetine girmiyor. Ama onun dikkatini çekecek bir şey biliyorsun.
"Satoru'nun üzerimden çıkarmasına
yetecek kadar mı?" Gözlerinin size doğru fırlamasına neden oldu.
Kaşları çatılır ve sen de karşılık olarak
kıkırdarsın. Ayağa kalkarken iç çekiyor.
Sana doğru yürür ve ellerini beline sarar. Alnına bir öpücük kondurur.
"Üzgünüm. Sadece şunu yapmaya çalışmakla meşgul-"
Söze başladı ama paniğe kapılmanıza neden olabilecek bir şey söylemeden önce kendini durdurdu. Ne yapmaya çalıştığını daha fazla sormayacağınızı umarak dudaklarını sizinkilerle
buluşturuyor. Ama bu kadar kolay pes
etmeyeceksin.
"Ne yapmaya çalışmakla meşgulsün?" Soruyorsun ve o başını sallıyor. Toji'nin tehlikeli bir adam olduğunu ilk günden beri biliyorsunuz. Hala onun nasıl bir insan olduğunu bilerek onunla çıkmaya ve onunla evlei kalmaya devam ettin. Ama alışmış olsanız bile yine de herhangi bir konuda paniğe kapılacağınızı düşünüyor.
"Sadece güvenliğini düşünüyorum." Dudaklarını öpmeden önce gözlerini devirdin.
"Kendi güvenliğinize dikkat etmelisiniz
Bay Fushiguro, çünkü son birkaç gündür olduğu gibi beni görmezden gelmeye devam ederseniz, zarar görecek tek kişi
siz olursunuz." Şaka yapıyorsun, o da
gülüyor.
Sırtınız ona dönük olacak şekilde sizi döndürür ve sizi kucağına alır.
"Bu bir tehdit mi tatlım?" Dudaklarını
kulağınıza yaklaştırıyor, sesi boğuk çıkıyor, bu da size, yalnızca tek bir şeyi düşündürüyor.
Cevap olarak mırıldanıyorsun.
"Tehditlerle nasıl başa çıktığımı biliyor musun tatlım?"
"Tehditlerle nasıl başa çıkıyorsunuz
efendim?" Eli beline doğru giderken
soru sorarsın. Silahını alıyor ve
ne olduğunu anlamadan namluyu
şakağına dayıyor.
"Bana neden yaşamayı hak ettiğini göster."
Toji silah şakağındayken sorar. "Soyunmaya başla. Senin o sürtük elbiseni ne kadar sevsem de onu yerde görmeyi tercih ederim."
"Tabi efendim."
"Fermuarımı açmama yardım eder misin?"
Serbest eliyle fermuarını indirir ve sen
de yere düşmesine izin verirsin.
Elbiseyi denemek için askısız sütyen aramayı umursamadığın için sadece külotunla kaldın. Soğuk havaya maruz kalan göğüs uçlarınız hemen sertleşir.
"Şimdi arkanı dön." O emrediyor ve
sen onunla yüzleşmek için dönüyorsun.
Namlu bir anlığına şakaklarınıza baskı yapmayı bırakıyor ama tamamen ona döndüğünüzde namluyu tekrar oraya koyuyor.
"Genelde tetiği birkaç saniye içinde çekerim ama sen çok güzel olduğun için sana bir şans daha vereceğim."
"Ne yapmamı istersiniz efendim?"
"Diz çök." O talep ediyor ve sen de
onun dediğini yapıyorsun. Eli seninle birlikte aşağı iniyor ama artık silah şakakların yerine alnına dayamış durumda.
Ellerinizi yukarı kaldırın ve pantolonunun düğmelerini açmadan önce yavaşça, alaycı bir tavırla kemerini çözdün. "Çabuk ol."
"Evet efendim."
Pantolonunu ve boxerını indiriyorsun ve sert sikiyle karşılaşıyorsun.
Elinize alıp yavaşça okşuyorsunuz, sızan zevk suyunu yaymak için
başparmağınızı ucunda
gezdiriyorsunuz. Dilinizin ucu onun sikinin ucu etrafında dönmeye başladığında ona bakarsınız.
"Ne kadar güzel bir yüz ve aynı
zamanda çok itaatkar." Toji, ağzın onun penisinin çevresine dolanırken diyor.
Onu sorunsuz bir şekilde ağzına alırsın.
"Bazen tam bir velet gibi davranman
çok kötü."
Yavaşça başınızı sallarsınız ve o bunun nasıl hissettirdiğini zar zor idare eder. Elleriniz onun toplarıyla oynamak için yukarı kaldırıldığında gözlerini kapatmak zorunda kalır. Kendini
çok iyi hissetmesini sağlıyorsun ama o silahı indirmiyor. Her iki durumda da şikayet etmiyorsun.
