Jisung'dan:
Her zamanki gibi sabah 8'de kalkıp hazırlanmaya başlamıştım. Hızlıca üstümü giyinip çıktım. Aslında 'ailem' kahvaltı yapıyordı ama çok başarılı kardeşim ile ilgilenmekten çoğu zaman çıktığımı bile anlamazlardı. Kapşonumu çekip kulaklıklarımı taktım ve otobüs durağında beklemeye başladım.Şarkı: Melanie Martinez/Doll House
No one never listens
This wallpaper glistens(Hiç kimse dinlemiyor, bu duvardaki parıltıları)
Don't let them see what goes down in the kitchen
(Mutfakta ne olduğunu görmelerine izin verme)
Places, places
Get in your places(Yerlerinize, yerlerinize geçin)
Throw on your dress and put on your doll faces
(Elbiselerinizi giyin ve bebek yüzlerinizi takının)
Everyone thinks that we're perfect
(Herkes harika olduğumuzu düşünüyor. )
Please don't let them look through the curtains
(Lütfen perdenin arkasını görmelerine izin verme. )
Picture, picture, smile for the picture
(Fotoğraf, fotoğraf için gülümseyin)
Pose with your brother, won't you be a good sister?
(Abin ile poz ver, iyi bir kardeş olmayacak mısın? )
Everyone thinks that we're perfect
(Herkes mükemmel olduğumuzu düşünüyor)
Please don't let them look through the curtains
(Lütfen perdenin arkasını görmelerine izin verme)
Yavaş yavaş şarkıyı mırıldakıyordu Jisung, dalgın olduğu için ona doğru gelen zorbaları görmemişti. İkiside Jisung'un önünde durmuştu.
"Hey aptal fare"
Duyduğu ses ile irkildi Jisung, demekki bugünkü kabusu daha okula gitmeden başlayacaktı. Korkarak kafasını kaldırdı Jisung.
"E-efendim? "
"Bugünkü yol paramızı sen ödeyeceksin."
Jisung bunu yapamazdı. Sadece kendine göre yol parası ve yemek parası vardı. Eğer parasını onlara verirse aç kalırdı. Reddetme şansı olmadığını biliyordu Jisung. Sadece denedi.
"Yapamam, eğer paramı size verirsem okulda aç kalırı-"
Yediği tokat ile sözü kesilmişti Jisung'un. Ağzına gelen tat ile dudağının kanadığını anlaması zor olmadı. Mecburen parasını çıkartıp onlara verdi ve okula yürümeye başladı.
Sınıfa girdiğinde ders çoktan başlamıştı. Jisung'un içine biraz şu serpilmişti çünkü dersler Chan hoca ileydi. Anlayışlı bir hocaydı ve gördüğü zorbalıklara elinden geldiğince engel oluyordu. Parası olmadığını anladığı anlarda Jisung'a harçlık bile veriyordu. Özür dileyerek sınıfa girdi ve yerine oturdu Jisung.
Tenefüs zili çaldığında Chan hoca Jisung'u yanına çağırdı.
"Jisung, sen hiç geç kalmazdın. Ne oldu?"
"Bugün durakta beklerken Kai ve Yeonjun (İdolleri kötülemiyorum sadece kurgu) paramı aldı. Yürümek zorunda kaldım özür dilerim."
"Sorun yok, fakat tüm paranı aldıklarına göre yemek paran da yok. Aç kalmana göz yumamam."
Diyerek cebinden para çıkarıp Jisung'a uzatmıştı.
"Hocam gerçekten gerek yok. Zaten size yeterince borçlandım dayanabilirim gerek yok."
"Bahane istemiyorum Jisung. Al dediysem almak zorundasın."
Zorla da olsa parayı almıştı Jisung. Öğle arası olduğunda o para ile kendine bir şeyler almış ve yiyordu. Fakat zorbaları yine onun yanına geliyordu.
Konuşmalarını az çok anlıyordu Jisung. Yeonjun Minho'ya bir şeyler söylemişti.
"Minho sen bir masa tut, biz geliyoruz."
Demiş ve Jisung'un yanına gelmişlerdi. Kai konuşmuştu
"Yine Chan hoca sana para vermiş anlaşılan. Nasıl dönüyor bu değirmen? Gecelerini Chan hoca ile mi geçiriyorsun yoksa? Hm? "
"H-hayır sadece sağlıklı beslenmemi istiyo-"
Yeonjun Jisung'un sözünü kesmişti.
"Sağlıklı beslenip gece için enerji toplamanı istiyor işte, hepsi bu."
Gözleri dolmuştu Jisung'un. Bu kadar iğrenç ithamlarda bulunmaları midesini bulandırmıştı. Jisung açlıktan ölse de asla fahişelik yapmazdı.
"Hayır, gerçekten yok öyle bir şey.. B-bu söyledikleriniz çok iğrenç.. "
Ağlamaya başlamıştı Jisung, bu huyundan nefret ediyordu. Asla kendini tutamaz ve ağlardı. O ağlarken Yeonjun tabağı alıp Jisung'un kafasından aşağı dökmüştü ve son bir şey söyleyip oradan uzaklaşmıştı.
"Söylediklerimizden daha iğrenç olan bir şey var, sen."
Jisung ağlayarak lavaboya koşmuştu ve saçlarını yıkıyordu. Aklına ikilinin masasında oturan mor saçlı çocuk gelmişti. Herhalde yakında oda ona zorbalık yapardı. Nasıl olsa yapılanları hem izlemişti hemde onlarla arkadaşdı. Ona zorbalık yapmaması için hiç bir sebebi yoktu ki.
Düşüncelerinin tam tersi olacağından bir haber saçlarını yıkayıp sınıfa gitti...
1. Bölüm sonu
Bir fici bitirmeden yeni fice başladım çok zekiyim.
Ficin fikrini aldığım hesap:
siaso_os
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ateş Ve Su /MinSung
FanfictionMinho ve Jisung aynı okula giden 2 yabancıydı. Aynı sınıfta olsalarda aralarında büyük bir statü farkı vardı. Minho zengin, dışa dönük, popüler birisiyken Jisung sessiz, içine kapanık ve zorbalık gören birisiydi. Jisung'a zorbalık yapan çocuklarsa M...