Ateş Ve Su /MinSung

✧¹⁴

Yine benn
Sa aşkolar

Sa aşkolar bugünde idolümüz bize laf sapladı mı?
Şaka maka fena sapladı
Alttan alttan yutturdu bize
Neyse
Bölüme
Geçelim
Artık

__________________✧__________________

Jisung ve Jeongin sabah beraber kahvaltı yapıp okula gitmişlerdi. Jisung'un ilk dersi Seungmin hoca ileydi.

Jisung derste Seungmin hocanın topalladığını fark edince gülmemek için dudaklarını birbirine bastırmıştı, bunu fark eden Seungmin Jisung'a bağırmıştı.

"HAN JİSUNG! GEL VE BU SORUYU ÇÖZ! "

Jisung kaderine razı gelip tahtaya çıkmıştı. Cevabı doğru bilmesine kendi bile şaşırmıştı.
__________________✧__________________

Jisung tenefüste Jeongin'in yanına gitmişti. Kantine gidip yiyecek alarak bir masaya oturdular.

"Hyung, şu masadaki çocuk seni izliyor."

Jisung Jeongin'in gösterdiği yere baktığında oflamıştı.

"Dün sana bahsettiğim Lee Minho."

"Vay canına, Lee Know'a aşırı benziyor. Soy adlarıda aynı"

Bu cümleden sonra ikili şaşkınca birbirlerine bakıp sessiz kaldılar. Sessizliği bozan Jeongin oldu.

"Hyung.. İhtimali var mı?"

"Bilmiyorum.. Sormak ister misin?"

"İsterim. Ama eğer o'ysa onu kolay kolay affedebileceğimi sanmıyorum, hem babasının oyununa sessiz kalıp beni uyarmadığı için, hemde sana yaptıkları için."

"Tamam kalk soralım."

İkili masadan kalkmış ve Minho'nun masasına ilerlemişti. Minho kendine doğru gelen ikiliyi görünce şaşırıp duruşuna çeki düzen vermişti.

"Jisung..?"

"Buraya kendim için gelmedim. Jeongin'in seninle konuşacakları var."

"Jeongin mi? Memnun oldum Minho bende. Nedensizce tanıdık geliyorsun.."

"Bende o yüzden geldim zaten, Lee Know."

"Sen.. Hayır, yani olamaz değil mi? Babam bana öldüğünü söylemişti..."

Minho yerinden kalkıp ona sarılmaya yeltenmişti. Jeongin ise onu iterek uzaklaştırmıştı.

"Neden aramadın beni? Sen de babanın oyununa dahildin değil mi? O yüzden bana kendini Lee Know olarak tanıttın değil mi!?"

"Jeongin ben.. Ben gerçekten seni çok aradım, sonra.. Bana öldüğünü söylediler, bana senin cesedinin bir fotoğrafını gösterdiler. 8 yaşındayken her tarafın yanmıştı, evinizde yangın çıktığını söylediler."

"Bekledim seni! Babam bana tecavüz edip kemerle döverken, annem üzerimde sigara izmariti döndürürken, köydeki herkes bana tecavüz ederken bekledim! Hyungum gelir, beni kurtarır dedim! Ama biliyor musun? Konuşmasak daha iyi, benim de psikolojik sorunlarım var. Kriz falan geçirirsem benim yüzümden rezil olmanı istemem."

Demiş ve arkasına bakmadan uzaklaşmıştı Jeongin. Minho ise bir umut ararcasına Jisung'a bakıp konuşmuştu.

"Jisung.. Özür dilerim.. Çok kötü durumdayım..."

"Bende çok kötü durumdaydım Minho, ama sen benden iğrenip bana hakaret etmeyi seçtin. Şükret ben senin kadar kötü biri değilim."

Jisung'da uzaklaşmıştı. Minho yine tek başına kalmıştı.. (E ama hak ettin be koçum)

__________________✧__________________

Jisung lavaboda çökmüş ağlayan Jeongin'i görünce hızlıca ona koşmuştu.

"Jeongin? Cevap ver!"

Jeongin cevap vermiyordu. Jisung hızlıca onun kafasını kaldırdığında boş boş baktığını ve ağladığını gördü.

"Tamam tamam sakın ol. Felix'i arıyorum çantanı getirecek ilacını vericez."

Jisung hızlıca Felix'i aramıştı. Felix çantayı getirmişti ve Jeongin ilacını içtikten sonra 4-5 dakikada anca kendine gelmişti.

"Jeongin gel bahçeye çıkalım bende çantamı alayım son ders zaten bahçede duralım"

"Tamam hyung.."

Jisung çantasını almıştı ve bahçeye çıkıp çıkış saatini beklemeye başlamışlardı.

__________________✧__________________

Jisung ve Jeongin sohbet ederek okuldan dönüyorlardı. Jisung bugün Jeongin'i sınava çalıştıracaktı.

Bir süre sonra Jisung Jeongin'in cevap vermediğini görünce ona baktı. Jeongin yürümeyi bırakmış, dehşet içinde bir noktaya bakıyordu. Jisung oraya baktığında ağaçlardan başka bir şey görmedi.

"Jeongin iyi misin?"

"Hayır.. Hayır.. HAYIR!"

Çığlık atmış ve koşmaya başlamıştı Jeongin.

"Jeongin bekle! Ne oluyor?"

Jisung'da onun arkasından giderken onu takip eden kişilerin farkında değildi. Jeongin koşmaktan yorulduğunda boş bir parkta yere çökmüş ve ağlıyordu. Jisung ise yanına oturmuş ne olduğunu anlamaya çalışıyordu.

"Hayır hayır istemiyorum.. Tekrardan olmaz hayır.. Hayır asla istemiyorum olmaz.."

Jisung hala ne olduğunu anlamamışken arkasından gelen ses ile o tarafa döndüler.

"Vay be demek küçük Jeongin buradaymış. Arkadaşı ile beraber. Günlerimiz daha eğlenceli geçecek gibi."

Pis sırıtmasıyla ikiliye bakıyordu. İkilinin tek hatırladığı arkalarında gelen iki kişinin ağızlarına bez bastırmasıydı.

Sonrası..
Karanlık.

__________________✧__________________
Jeongsung sıçtı
Acaba kim(ler) geldi 😱
Hadi biraz çıldırtıyım sizi geç bölüm atıyım PUAHAHAHAHAHHA

ŞAKA
ŞİMDİ EVİM BOMBALANIR FALAN
TEHLİKE
En geç 2 gün sonra yb
Görüşürüzzz