✧³

1.2K 163 102
                                    

Kafasını sesin geldiği yöne çevirdi Jisung. Karşısında gördüğü mor saçlı çocuk onu şok etmişti.

"Nerdeyim ben?"

Dedi ürkek bir sesle..

"Yağmur yağarken parkta seni bırakıp zatürre olmana göz mü yumsaydım?"

"Lütfen okuldakilere bunu anlatma.."

Sesi yalvarırcasına çıkmıştı Jisung'un, haklıydı da. Kai ve Yeonjun 9. Sınıftan beri ona cehennemi yaşatıyordu, eğer böyle bir olayı duysalar gerçekten mahvolurdu..

"İnsanların dedikodusunu yapan bir insan değilim. Yaşanan şey yaşandığı yerde kalmalıdır. Bu arada eşyalarını evdeki boş odaya koydum, burada kalabilirsin zaten yalnız yaşıyorum sıkıcı oluyor."

Minho onu hiç bir şekilde tekrardan sokağa salmayacaktı, zaten gördüğü zorbalıklar yeterliydi, bir de sokakta yaşamaya mı çalışacaktı?

"Kalmayacağım. Bu gece kalabilirim evet ama yarın Chan hoca ile konuşup yardım isteyeceğim. Boş evi çok var birinde benim kalmama izin vereceğine eminim."

"Daha sonra da tekrar seni fahişe yerine koyup zorbalık yapsınlar değil mi? Burada kalacaksın gerekirse Chan hoca ile konuşur seni burda kalmaya zorlamasını söylerim."

Jisung kaçamayacağından emindi. Kabul etmekten başka çaresi yoktu..

"Tamam."

Diyebildi sadece, sonra Minho ona tekrar sorgular bir şekilde bakmaya başladı ve konuştu.

"Şimdi bana cevap ver, neden parktaydın?"

"Boş ver."

"Cevap ver."

"Önemsiz bir konu."

"Sıcak yuvandan çıkıp gece yağmurlu havada parkta uyuduğuna göre önemsiz değil, değil mi?"

"Sıcak yuva" sözüne takılmıştı Jisung.. Cidden yuvası sıcak mıydı? Yada orası yuvası mıydı? Hayır, orası kesinlikle yuvası değildi.. Yuva dört duvar değildi.. Onun yuvası, her üzüldüğünde koştuğu kişiydi.. Chan hocaydı.. Chan hoca onun hem arkadaşı, hem babası, hem yuvasıydı..
(Evet biasımı her boka dahil etmeden duramıyorum 😭) Sonunda cevap verecek gücü bulmuştu.

"Annem beni yine aptal bir kriz geçirdiğim için evden attı. Ayrıca orası benim yuvam değil. Yuva dört duvar değildir, bazen bir insandır.."
(Bazende 8 başıboş çocuktur yuva..)

Bu sözler ile yutkunmuştu Minho.. Cidden annesi olacak kadın Jisung'u bir psikiyatriste getirmek yerine evden mi atmıştı.. Cidden bir annenin böyle olabileceğine inanmıyordu.. Peki ya Jisung'un babası? O neden engel olmamıştı? Neden babasına şaşırıyordu ki, onun babası çok mu farklıydı? Gözlerinin önünde annesinin canını almıştı babası..

Flashback

"Baba lütfen yapma! Annem- Annem bir şey yapmadı.. Benim yüzümden oldu lütfen bırak annemi!"

Çığlıklar içinde annesini kanlar içinde bırakan babasına bakıyordu Minho.. Evde koşuştururken televizyona çarpmıştı.. Annesi babası Minho'yu dövmesin diye kendisi yüzünden olduğunu söylemişti..

"Baba lütfen, annemin bir suçu yok.. Lütfen.."

Babası onu dinlemeden annesinin kalbine bıçağı saplamıştı.. Minho çığlıklar atmaya başlamıştı. Annesi bir daha geri gelmeyecekti.. Yüzüne annesinin kanı sıçramıştı.. Koşarak annesine sarıldı küçük oğlan, cevap alamayacağını bildiği halde onunla konuşmaya çalıştı..

"Anne? Anne cevap ver.. Hani bu gece yıldızları seyredecektik? Söz vermiştin.. Yıldızları seyredip şarkı söyleyecektik.. Hadi uyan bak bir daha asla oyuncaklarımı dağınık bırakmam! Yastıklarıda yere atmam. Yeterki uyan.. Lütfen.."

Uyanmıyordu işte.. O gece odasına gitti Minho, babası bağlarından dolayı haklı bulunmuştu. Uyumadan önce cama baktı.. Hiç yıldız yoktu...

Sonraki yıllarda da hiç yıldız olmadı gök yüzünde.. Onun yıldızı annesiydi, annesi ölünce yanında tüm yıldızları da götürdü..

Üç yıl sonra başkası ile evlendi babası, ikinci eşinden bir oğlu oldu.. Ne olduysa o andan sonra oldu.. Bebeğin adı Felix'ti, babası asla ona bağırmıyordu, Minho yaramazlık yaptığını söylediğinde "O küçük, yapar." diyordu. Minhoda küçük değil miydi? Onu kan revan içinde bırakırken, günlerce aç susuz bodruma kilitlerken, onu saatlerce döverken, gözlerinin önünde annesini öldürürken küçük değil miydi? Küçüktü. 10 yaşında bir çocuktu.. Bedeni 10 yaşındaydı ama ruhu yaşlıydı.. Yinede küçüktü, içinde bir yerlerde minik bir Minho vardı. Fakat annesinin ölümüyle o minik Minho'da öldü..

Asla Felix'i suçlamadı Minho, ona çok iyi bir abi oldu. Onun bir suçu yoktu ki, o babası gibi başkasına olan nefretini minik bir çocuğa kusmazdı.. Ne kadar evden ayrılsa da Felix ile mesajlaşır, düzenli buluşurdu.. Söz vermişti kendine.. İlerde çocuklarına mükemmel davranacaktı.. Evi yaksalar bile kızmayacaktı, biliyordu en küçük bir bağırmanın ne kadar üzdüğünü.. Söz verdi.. Çevresindeki her erkek babasını örnek alırken o babasına benzememek için söz verdi..

Flashback ends

3.Bölüm Sonu
Bu bölüm Minho'nun geçmişi ile alakalıydı.
Minho askıma kıyamam her ficimde çok ağır şeyler yasatıyorum ne istiyorum ben bu çocuktan bende bilmiyorum.
Kaostan besleniyorum o yüzdendir heralde..
Bu arada bölüm geç geldi internetim bitmişti 😭😭
Tehtitleri gördüm korkuyorum 😱

Ateş Ve Su /MinSungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin