Ateş Ve Su /MinSung

✧¹⁸

Fic reşit oldu ÖXNSŞDBSŞSJSĞDBEPWN
__________________✧__________________

Jisung makyajı bittikten sonra masadan kalkmıştı. Diğer odaya geçip telefonunu masaya yerleştirmiş ve instagramdan yayın açmıştı.

"Selam quokkas! (Müq fandom ismi ya) konserime son 20 dakika!!"

Biraz sohbet etmişti. Konsere şuan 5 dakika kalmıştı.

"5 dakika kaldı, gitmem gerek! Sonra görüşürüz"

Jisung koşarak sahneye gitmişti. Kulaklıkları ayarlandıktan sonra yavaşça sahnenin önündeki kapı açılmıştı. Çok yüksek sesli çığlıklar kopuyordu. O çığlıkların içinde tek bir yüz tanıdık gelmişti Jisung'a..

Dibi akmış mor saçları ve çökmüş yüzüyle lightstick sallıyordu..

"Minho.."

Diye fısıldadı..
5 yılın ardından onu görmek çok garipti...
Hele ki o görüntüden sonra.

5 yılda çok şey değişmişti.

Jisung Jyp'ye kabul edilince okulu bırakmıştı. Şu anda en çok tanınan solo idoldü. Anksiyetesini yenmişti, bir sevgilisi olmuştu ve aldatılmıştı.

Minho ise Japonya'ya taşınmıştı. 3 yıl orada yaşayıp yine dayanamayarak Kore'ye dönmüştü.

ChanMin çifti Avusturalya'ya taşınmıştı. Seungmin'in imkansız dediği şey olmuştu ve şuan 1 kızları vardı. Jisung kardeşine çok bağlanmıştı.

Hyunlix evlenmişti. Şu anda Kore'nin en ünlü teknoloji firmasının sahipleriydiler.

Jeongin Jisung'un menajeriydi. Changbin ise koruması. Bilerek böyle yapmışlardı. Ve JeongBin 2 hafta sonra evleniyordu. Bu yüzden ChanMin ve kızları Jisoo Kore'ye dönüyordu.

(Jisoo'nun Chan'dan daha büyük olduğı gerçeği tokat gibi çarptı suratıma 😰)

Jisung kafasını sallayarak kendine geldi.

"Selam Millet!"

Yine çığlıklar eşliğinde ilk şarkısına başlamıştı.

Türkçesini bilenler bilmiyo gibi davransın 🥰

Jisung son şarkısınıda söyleyip sahneden inmişti.

Arabasına atlayıp eve gitmişti. Hızlıca duş alıp üzerine rahat bir şeyler giymiş ve uyumuştu.

__________________✧__________________

Sabah kalktığında saat 12'ydi. Bugün tatil günü olduğu için rahattı. Hızlıca üzerini giyip yanına kitabını alarak kafeye gitti. Sipariş verip kitabını okumaya başladı. Arkasından birinin ona seslenmesiyle bir fanı olduğunı düşünerek oraya baktı.

"Jisung!"

"Minho. Sana benden uzak dur dedim değil mi!?"

"Jisung biliyorum yıllar önce yaşanan olay için çare yok ama o gün için beni dinlemen, bana inanman lazım."

"Sadece başımdan git diye dinleyeceğim. 5 dakika içinde anlatıp gideceksin."

"Tamam"

Flashback

Minho marketten çıkmış evine ilerliyordu. İlerlerken kolundan çekilip duvara yapıştırılmıştı. Kafasını baktığında gördüğü kişi Jisung'un sevgilisi Rowong'du.

"Selam tatlım"

"Beyefendi? Siz Han Jisung'un sevgilisi değil misiniz? Bırakır mısınız beni."

Adam duymuyormuş gibi burnunu Minho'nun boyun girintisine koymuştu.

"Çok güzel bir kokun varmış"

"Teşekkürler, ama bırakır mısınız."

Dinlemeden yanağını okşamaya başlamıştı Minho'nun, Minho ne kadar gitmek istese de hareket edemiyordu.

Rowong Minho'nun dudaklarına minik bir öpücük bırakmıştı. Bu Minho'da kusma isteği ortaya çıkarmıştı.

"Benim evine gelmek ister misin? Sohbet falan ederiz.. Sohbet etmeyiz.. Farketmez"

"Hayır istemem"

Çıkmak istese de çıkamıyordu Minho.

"Bırakır mısını-"

Sözü dudaklarının öpülesi yle kesilmişti. Minho hareket edemediği için ittiremiyordu da. Gözleri parka gelen Jisung'u gördü. Jisung dolu gözleriyle ikiliye bakıyordu.

Jisung'a göre
Minho onun sevgilisiyle beraber olup ona tekrar ihanet etmişti.

Minho ise..
Taciz edilmişti...

Bakış açısı ne kadar da önemliydi..
O gün anlamıştı Minho..
Yaşadığı şeylerin üstüne sevdeki adamdan
"Bana acı çektirmek için bu kadar mı alçaldın?"
Sözünü duyup tokat yedikten sonra anlamıştı...

__________________✧__________________
Ah be Minho
ŞİMDİ MİNHO BUNUDA HAKETTİ DİYEN OLURSA AĞZİNA SIÇARIM
CİDDİLİ
Neyse uykum geldi bayılcam birazdan
İyi gecelerr