Omzumdaki elin ateş olduğunu anladığımda biraz ürktüm,ama onun katil olduğunu bildiğini belli etmemem gerekirdi.
"Hey! O sevdiğim çocuk değil"
"Kim o zaman?"
"Hiç kimse"
"Güzel yalan söylemiyorsun"
"Ciddiyim."
"Biraz yürüyüşe ne dersin?"
"Olur."
Okulun bahçesinden dışarı çıktık ve kafeye doğru ilerledik. Aklım Oğuz'da kalmıştı ama bir şey olmayacağını düşünüyordum. Tam o sırada telefonuma Unkown number yani gorkemden bildirim geldi. Ve telefonun yanımdaki şahsiyetin telefonu olduğunu unutup körün görebileceği bir şekilde telefonu açtım. Ateş birden duraksadı.
"Bı saniye,bu telefonu nereden aldın?"
"Bir alışveriş sitesinden"
"Kaçıncı el"
"Bir"
"Kılıfını çıkarır mısın?"
Neden böyle bir şey istediğini anlamadım ama bir şey olmayacağını düşünüp çıkarttım,oradaki kocaman çizigi görene kadar yakalanmayacagima emindim.
"Telefonun icinde kayıtlı bir hesap veya numara var mı ?"
"Bilmem,var mı ?"
"Elisa şakanın sırası değil!"
"Yok."
Evet,yalan söylemiştim ama yalan söylemesem telefonu almak için ısrar edeceğini biliyordum.
"Her neyse yine de o telefonu bırak. Sana kaç liraya aldıysan hepsini geri veririm"
"Neden böyle bir şey yapmalıyım"
"Sadece bana güvenmelisin Elisa,o telefonu resetle ve at."
"Sana neden güveneyim ki?"
"Çünkü seni önemsiyorum Elisa,telefonu bırak!"
"Ben bile kendimi önemsemiyorken,bunun sana düştüğünü sanmıyorum ateş"
Tam o sırada Ateş elimden telefonu alıp yere fırlattı.
"İşte bu kadar!"
"Ne yaptığını sanıyorsun!?"
"Seni ölmekten kurtarıyorum."
Son sözü söyleyince içimdeki tüm duygular ayaklandi ve bildiğim herşeyi söyledim.
"Beni öldürmeyi aklından geçiren bir katil mi beni kurtarıyor?"
"Saçmalamayı kes."
"Saçmalamıyorum sadece herşeyi biliyorum."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İkinci El
Teen Fictionikinci el bir telefon aldığınızı ve başınıza hiç almadığınız kadar bela aldığınızı düşünün.