Bölüm şarkısı: Pinhani, İyi değilim ben 🩷
Bomboş mekanda ben, Toprak, Ilgaz, Gökçe ve Barış daire şeklinde dizdiğimiz sandalyelere oturmuştuk. Barış bize "ailemizi ve geçmişi" anlatacaktı bugün.
Yonca, Ilgaz'ı arayınca Ilgaz hep beraber olduğumuzu ve gezeceğimizi söylemişti ona. Barış yanımıza gelince tek tek yemin ettirmişti hepimize. Bildiklerimizi bildiğimizi kimsenin bilmemesi için. Eğer öğrenilirse de bunun Barış'la hiçbir alakası olmadığını söyleyecektik. "Sen de az değilmişsin." dedi Ilgaz. Barış sataşmasına aldırmayınca Toprak'ın kulağına eğilip "Ben de laf taşırken böyle herkese 'Benden duymadınız.' dedirtsem güvenilir olurum." dedi. "Tamam." dedi Toprak da başını sallayıp. "Sana güvenmeyeceğimizi biliyoruz zaten, Barış'ı da öğrendik iyi oldu."
Göz ucuyla Toprak ve Ilgaz'ın mimikleriyle devam ettikleri o muhabbete bakıp Barış'a döndüm. "Sen nereden biliyorsun peki bu anlatacaklarını?" diye sordum. "Nasıl hakimsin bu kadar?"
"Yani..." dedi Barış düşünceli bir tonla. "Ben dört yaş büyüğüm sizden, bunun etkisi var. Abim bu olayların her zerresine hakim, benden de gizlisi saklısı yok. E tabii birde hepinizin burada olmadığı dönemler oldu ama ben Kumru'yla aynı gün geldim Bodrum'a onun burada olduğu her anda da buradaydım hemen hemen."
"Tam anlamadım." dedim.
"Baştan başlayayım?"
"Zahmet olacak." dedi Gökçe. Barış da ona dönüp gülümsedikten sonra bize dönüp "Ne kadarını biliyorsunuz şimdi?" diye sordu.
"Çocukluktan tanıştıklarını, Kumru'nun Atina'da ailesini kaybedip Bodrum'a döndüğünü ve 'kaçırıldığımızı' biliyoruz." dedi Toprak kaçırılmış olmamızın üzerine ironik bir tonlamayla basarak.
Sonra Barış anlatmaya başladı.
"Kumru'nun annesi Leyla'yla babası Ali mühendis. Zamanında da Atina'da adı duyulmuş, bilinen bir şirketten iş teklifi alıyorlar. Kumru daha ufak o zamanlar, bir iki yaşında ya var ya yok. Birde ablası var, Ela. O da Kumru'dan altı yaş büyük. Nihayetinde bu aile yani kısaca Akçalar Atina'ya taşınıyor. Yıllarca orada yaşıyorlar, vatandaşı oluyorlar, orada bir hayat kuruyorlar işte. Buraya da yazdan yaza geliyorlar. İşler epey ilerliyor, çalışmak için geldikleri şirkete ortak oluyorlar. Mehmet Erdem, ortakları. İyi bir iş adamı, güvenilir, Atina'da da Muğla'da da tanımayan yok o zamanlar."
"Erdem?" diyerek bir durup bakıyor Gökçe Barış'a."
Barış devam ediyor. "Kumru on altı, Ela yirmi iki yaşındayken babaları sözde bir trafik kazasında can veriyor. Tabii bunun bir suikast olduğunu sadece anneleri biliyor. Mehmet Erdem, Akça çiftiyle ortak kurduğu şirketini meğer kirli işleri için paravan olarak kurmuş. Ali'yle Leyla bunu fark edip karşı çıktığında da hem Ali'yi ortadan kaldırıyor hem de Leyla'ya gözdağı veriyor.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BİRİLERİ
Teen FictionAbartmayı ikimiz de çok severdik. İyiyi de kötüyü de abarta abarta yaşardık. Şu an başımıza gelen dünyada bir tek bizim başımıza gelirdi mesela. Deniz dünyanın en saftirik kızıydı. Benim de dünya yansa umurumda olmazdı hiçbir şey. Teyzem en yalancıy...