ev için alışverişe çıkmıştım. market arabasını doldurmuştum ve hepsini poşetleyerek otoparka indim. fazla poşet olduğu için zor taşıyordum. arabama yaklaştığım da arkamdan bir ıslık sesi duydum. ilk başta umursamasam da bir kez daha geldi ıslık sesi. arkama baktığım da başımın belasını gördüm.
mesut hızla yanıma geldiğin de "burda nasıl karşılaşabiliriz amk?" dedim şaşırarak
"aşk tesadüfleri sever." dedi ve göz kırptı piçimsi gülümsemesiyle.
ona göz devirdim ve yere bıraktığım poşetleri almak için eğildim. mesut benden önce davranarak bütün poşetleri almaya çalıştı. "gerek yok taşıyorum, arabam şurda zaten." dedim gözlerimle işaret ederek
beni cevapsız bırakarak elimde ki bir poşet hariç bütün poşetleri alarak arabama doğru yürüdü. bende onu takip ettiğim de poşetleri yere bıraktık. "uff araba yakıyo." dedi siyah bugattime bakarak.
"tabii yakıyo lan, kızım o benim." dedim arabayı severek. ben bu araba için nelerimi vermiştim. çok seviyordum.
bagajı açtığımda poşetleri koydum. "hadi eyvallah yardım için, görüşürüz." dedim kapıya ilerlerken
"bu kadar mı?" dedi mesut kaşlarını çatarak
"ne bu kadar mı?" dedim bende ona dönerek
"bir şeyler içseydik?" dedi bana doğru yürüyerek
"niye bir şeyler içelim?" dedim bende sorgularken
ellerini omuzlarıma koyduğun da "hani isteğinle konuşacaktın benimle? ne bu tersoluk yiğidim?" dedi göz kırparak
omuzlarımı ellerinden kurtardığım da "ben onu mesajlarına cevap veririm anlamında söylemiştim. böyle zırt pırt yüz yüze görüşmek için değil." dedim kaşlarımı çatarak
"lan ne zırt pırt?" dedi o da yükselerek
"yükselme lan bana, sesini kıs." dedim tehdit edercesine
"yükseltme." dedi o da omzunu silkerek
"ya hadi kardeşim tutma beni, bir ton işim gücüm var." dedim. hiç bir işim yoktu.
"bir şeyler içmek istedim sadece." dedi tekrardan şansını deneyerek
"başka bir zamana artık." dedim bende ona karşılık
arabanın kapısını açtığımda binmeme izin vermeyerek kapıyı iterek kapattı ve "tamam itiraf ediyorum, bir şeyler içmeye davet etmek için karşılaşmış gibi yaptım." dedi ciddi sesiyle
"sen benim başıma bela mısın lan?" dedim kaşlarımı çatarak
"belan da olurum devan da." dedi beni umursamayarak
"sen benim nerde olduğumu nerden öğrendin de geldin buraya amk?" dedim ve kendi kendime düşündüm. kesin yine kerem iti söylemişti.
"kerem piçi değil mi?" dedim gözümü kısarak
mesut kafasını salladığın da "gidiyoruz?" dedi sorarcasına
"atla amınakoyayım atla!" dedim sinirle ve arabaya bindim. mesut hemen yan koltuğuma oturduğunda ona sormadan istediğim mekana sürmeye başladım.
"saçların çok güzel olmuş buarada." dedi mesut yanımdan konuşarak. sarıya boyattığım saçlarıma yeni bir tarz ekleyerek traş çizgimin oraya kırmızı bir çizgi sonuna da kalp çizdirmiştim boyayla.
"eyvallah." dedim kafamı hafifçe eğerek.
"eyvallah bizden." dedi o da benim sesimi taklit ederek.