telaşla yerimden kalktığım da "hassiktir! napıcaz?" dedim mesuta bakarak
"nolcak sanki? niye bu kadar telaş yaptın ki?" dedi mesut tahat tavrıyla
"ne demek niye? boynunun halini görsen anlardın. kendi boynumu tahmin edemiyorum bile." dedim kaşlarımı çatarak
mesut güldüğün de "izlerimi bıraktım." dedi omzu silkerek.
"lan açsana kapıyı amk!" dedi kapının dışından bağırarak icardi
"kalk." dedim mesuta elimle kalk işareti yaparak
"nereye?" dedi mesutta kaşlarını çatarak
"ya hadi kalk!" dedim ve elinden tutarak onu yukarıya çıkarttım hızla. telefonum çalıyordu salondan sesi geliyordu. açmazsam anamı sikeceklerdi bunlar benim.
mesutu odama getirdiğimde dolabı açarak "gir." dedim.
"abartmadın mı biraz? dolaba mı saklanacağım gerçekten?" dedi şaşırarak
"mesut hadi!" dedim telaşla. hala kapıyı çalıyorlardı.
"hay sikeyim ya, bu yaşta dolaba da saklanıyorum." dedi ve dolaba girdi.
hızla dolabı kapattığım da "sakın ses yapma." dedim ve aşşağıya indim koşarak.
kapıyı açtığım da hepsi bana sinirle bakıyorlardı. "ya bir durun amk! tuvaletteyim orospu çocukları." dedim sinirlenmiş gibi yaparak
herkes içeri doluştuğun da söyleniyorlardı. "niye geldiniz bu saate allah aşkına?" dedim kaşlarımı çatarak
"sanane lan dana!" dedi mertens karşımda otururken
"lan boynuna noldu senin?" dedi abdülkerim bana bakarak. herkesin dikkati oraya gittiğin de gülmeye başladılar.
icardi "nolmuş olabilir? yemişler çocuğu." dedi gülerek
"sen o yüzden mi kapıyı geç açtın?" dedi gülerek torreira
"aynen amınakoyayım! sakladım beni yiyeni de." sanki gerçekten saklamamışım gibi.
"valla kanka kim yemişse iyi yemiş. bune amınakoyayım?" dedi icardi şaşkınlıkla
"icardi bile şaşırdıysa ben tebrik ederim bunu yapanı." dedi zaniolo.
icardi zaniolonun kafasına vurduğun da "hassiktir lan." dedi
"amınakoyarım lan senin, ne vuruyon ibne!" dedi zaniolo da sinirlenerek
"haşin erkek, en sevdiğim." dedi icardi gülerek
"siz harbiden niye geldiniz? hayır haber de vermiyorsunuz?" dedim kaşlarımı tekrardan çatarak
"hesap mı vercez lan sana?" dedi zaniolo bana bakarak
"istemiyorsan gidelim." dedi sacha alınarak
"yok olum ondan değil. uyuyacaktım tam." dedim yalan söyleyerek
"umrumuzda değil, git uyu." dedi abdülkerim rahatlıkla
kendi kendime töbe çektiğim de herkes kendi kafasındaydı. bunlar yüzünden mesutla yaşadığımız an bölünmüştü amk. bir de bunlar gitmezdi şimdi, otururlardı saatlerce.
ayağa kalktığım da mertens "nereye lan?" dedi merakla
"tuvalete kanki gelcen mi?" dedim kaşlarımı çatarak
"yeni tuvaletten çıktın lan, iki dakika götün dursun." dedi torreira
mertens bana orta parmak çektiğin de onu umursamayarak yukarı çıktım. odaya girdiğim de dolabı açtım ve telefonuyla uğraşan mesutu gördüm.
"ne zaman giderler?" dedi mesut sorarak
"ya bunlar gitmez ki amk, oturular baya." dedim şikayet ederek
"ilk başta niye saklandım ki? şimdi nasıl çıkacağım evden?" dedi
"camdan da çıkamazsın, yüksek." dedim bilmiyorum dercesine
"atlarım ya ben." dedi camın oraya giderek
"saçmalama mesut, ayağını falan kırarsın mazallah." dedim telaşla
bana yakınlaştığın da elini belime attı ve "sen beni mi düşünüyorsun?" dedi yaramaz ses tonuyla
"mesut!" dedim uyarırcasına. hiç müsait bir ortamda değildik
"şaka maka nasıl çıkacağım?" dedi sorarak
"çıkmayacaksın." dedim bende omuz silkerek
"nasıl çıkmayacağım? napacağım o kadar saat ben burda?" dedi kaşlarını çatarak
"ben kapıyı kitlerim, sende takıl işte bir kaç saat. istersen uyu." dedim yatağı göstererek
"senin yatağında, senin kokunla uyuma düşüncesi her ne kadar cazip gelse de ben uyuyamam bu saate." dedi ve yatağa oturdu
ona yakınlaştığım da kafasını karın kaslarıma dayayarak "off." dedi
kafasını ellerimle kaldırdığım da yüzüme bakmasını sağladım. "bir kaç saat dayan, sonra ben onları gönderip yanına geleceğim. burda kalırsın olmaz mı?" dedim sorarak
"burda kalmamı mı istiyorsun?" dedi kaşlarını kaldırarak
"beraber uyuma düşüncesi güzel." dedim gülümseyerek saçlarını okşarken.
o da gülümsediğin de "sen istersin de ben beklemem mi? istersen günlerce beklerim." dedi
yanağına öpücük kondurduğum da "bekle o zaman beni." dedim ve çıktım odadan. çıkmamla mesut kapıyı kilitlemişti arkamdan.
aşşağıya indiğim de futbol konuşuyorlardı. "ya allah aşkına siktir git amk! o ferdi gerizekalısı bir boka yaramaz." dedi abdülkerim sinirle
"sikerim şimdi seni, gerizekalı herif!" dedi zaniolo da sinirlenerek
"lan hayırdır sana? ne sikime savunuyorsun bana onu?" dedi abdülkerim tekrardan sinirle
"adam iyi futbol oynuyor kardeşim, yiğidi öldür hakkını yeme." dedi zaniolo ferdiyi savunarak
"ya siz niye kavga ediyonuz yine amk?" dedim aralarına girerek
"sanane." dedi abdülkerim de sinirle
onu cevapsız bıraktığım da ikisi de susmuşlardı. "kanka yarın bana amg'yi versene." dedi angelino icardiye
"uğrarsın." dedi icardi kısaca.
angelino kısaca kafa salladığın da herkes yine kendi halindeydi. bir kaç saat sonra nihayet gitmeye karar verdiler. hepsini geçirdikten sonra oyalanmadan mesutun yanına çıktım.
kapıyı tıklattığım da "gittiler." dedim
içerden ses gelmediğin de "mesut? açabilirsin gittiler." dedim tekrardan kapıyı tıklatarak.
içerden ses gelmeyince mesutun uyuduğunu anladım. bir de uyuyamam falan diyordu. beraber yatmak istemiştim ama mesutu uyandırmakta istemiyordum.
aşşağıya indim ve kanepeye uzanarak üstüme kenarda duran pikeyi çektim. yukarıda mesut varken burda tek başıma uyumak koymuştu.
geldimsss
şimdi ben zaniolo ve feri ficini yazmaya başlayacağım en yakın zamanda.
bu ficte yan shipler olarak kimler olsun istersinizz söylerseniz bende ona göre bir şeyler yazayım.
yan shipler olduğu zaman hikayeyi yazarken daha cok keyif alıyroummahshsh