09

3.1K 143 20
                                    

Öncelikle gerçekten mutlu oldum çünkü okumalar artmış bu beni gerçekten sevindirdi.

***

İmgeden:

Başımı matematik defterimden kaldırıp saate baktığımda saat epey geç olmuştu, Yarın ki sınav yüzünden baya bir stres yapmıştım, saatlerdir durmadan çalışıyordum.

bildirim sesini duyunca saatten gözlerimi çekip masamın üstünde duran telefona baktım.

Çınar yazmıştı.

Telefonu bir hışımla alıp hemen yazmaya koyuldum.

ÇınarEr: yarın sabah ders başlamadan önce getiririm Bilekliği olur mu?

İmgecetiin: yok olmaz

ÇınarEr: tamam o zaman iyi geceler

İmgecetiin: sanada

Telefonu masaya geri bıraktım ve gülümsemeye başladım.

1-2 dakika önümdeki deftere bakıp sadece gülümsedim.

Sonra ne yaptığımı fark ediyormuş gibi omzumu silktim ve Defterdeki notları okumaya devam ettim.

07.34

Alarmın çalması ile gözlerimi kıstım, alarm'ı kapatıp gözlerimide kapattım.

Tam o sırada odaya annem girdi.

-İmge kapıda 2 kız var, seni bekliyorlarmış adlarıda şeydi...

-Güneş ve Aslı

-Heh evet onlar, bekletme kızları hadi

Annem odadan çıkınca bıkkınlıkla okul kıyafetlerimi giymeye başladım.

...

Çantamı koluma taktım ve odadan çıktım, Güneş ve Aslı salonda oturmuş annem ile konuşuyordu, beni fark etmedikleri belliydi, onları dinlemeye başladım.

-daha önce hiç görmedim sizi kızlar, İmge normalde hiç arkadaş yapmazdı, hayırdır inşallah

-bencede kıyamet kopacak

-anlayamadım?

-Ay yok Güneş boş yapıyor Zeliha yengecim, her zaman ki Güneş

Gülümseyip içeri girdim, üçüde aynı anda bana baktı.

-çıkalım mı?

Güneş başını salladı ve kapıya doğru ilerledik.

Çınardan:

-kanka kaç günden beri Başım ağrıyor, ben gece dışarı falan çıkamam, dedi Can Yiğit'e bakarak

-hep aynı yalan Can yemiyoruz artık, hem böbreğini mi istedik senden?

-iste kanka böbreğimi

-İyi lan, Can benim için böbreğini verir misin kanka?

-Vermem

Yiğit elindeki Çantayı Can'a fırlattı, Can ise yere düşmüştü ama gülüyordu.

-Çocuk musunuz siz?, dedim Can ile Yiğit'e bakarak

Kafamı sola çevirince karşı kaldırımda yürüyen İmge, Güneş ve Aslıyı gördüm.

-Çınar

Ben hâlâ İmgelere bakmaya devam ediyordum.

-Çınar!

-Ha? Efendim

-sen nereye bakıyorsun Amına koyayım?!

-siktir et yürü hadi, al şu geri zekalı'yı yerden

...

Okula gelmiştik, Can ile Yiğit okulun içine girmişti ama ben hâlâ Bahcede bir köşede oturmuş şarkı dinliyordum.

Telefonum çalınca kulaklığı çıkartıp aramayı onayladım.

-Efendim Yiğit

-neredesin sen oğlum? Hoca görmüş seni, yoklamayı alırken fark etti sınıfta olmadığını, tuvalet izini aldım seni aramak için, sınıfa gel hemen

-yokum ben, hastalandı eve gitti dersin

-öyle kolay olmuyor işler Çınar! Baban bir öğrense devamsızlığını sadece evden kovmaz dünyadan da yollar seni

-Yiğit dünyanın sonunu ben getirmiş gibi konuşuyorsun oğlum, Alt tarafı bir devamsızlık, annem gibi başlama sende

-iyi peki sen bilirsin görüşürüz

Telefonu kapatıp kenara koydum, bu sefer şarkı dinlemek yerine boşluğa bakıyordum.

Arkadan bir öksürme sesi gelince arkama döndüm.

Arkamda İmge vardı.

-İmge?!

-camdan öylesine bakınıyordum seni gördüm, bende hocadan izin alıp buraya geldim.

-Hocaya 'Aşağıda Çınar var, onun yanına gitmem lazım hocam' demedin değil mi?

İmge güldü.

-tabikide bunu söylemedim, sadece Tuvalet izni

-herkeste bugün alıyor o tuvalet iznini neyse

İmge sadece yüzüme baktı, biraz bekledikten sonra tereddütle yanıma oturdu.

-Sen iyi misin?

-Bilmiyorum İmge, nasıl olduğum konusunda en ufak bir fikrim dahi yok

-iyisin iyisin, turp gibisin, şimdi kalkıyoruz sınıflara dağılıyoruz hadi

-İmge istemiyorum

İmge ayağa kalkmıştı, beni kolumdan çekiştiriyordu.

Gülüp ayağa kalktım.

-Tamam sınıfa gidicem

-Heh şöyle, hadi yürü

İmge ile yan yana birbirimize gülerek Okula girdik.

/bu aşk değilde ne be? DKDKSKSMSKSK/

Sessiz Çığlık Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin