YENİDEN BOLŞOY

1.3K 77 17
                                    


İKİ YIL SONRA. . .

"Bu çiçekler sizin için"

Kostüm sorumlumuz kocaman bir buket beyaz gülleri masanın üzerine bırakıp çıkmıştı.

Çiçekler kucağıma alamayacağım kadar çoktu

Üzerindeki not çarpmıştı gözüme.

Kısa ve netti.

''Başarılar Balerin
Ruslan Ahmalov''

Gönderen kişiyi tanımıyordum ama yinede mutlu olmuştum.

Odanın içini kaplayan çiçeklerin kokusu biraz olsun heyecanımı dindirmiş ve huzur vermişti bana.

Kartı yeniden çiçeklerin arasına bırakıp, pointimin iplerini ayak bileklerime sıkıca bağlamıştım. Heyecandan titreyen dizlerimi dizginleyemiyordum.

Oturduğum sandalyede bacaklarımın hemen önüne çöken Maksim avuç içlerini dizlerimin üzerine yerleştirdi.

"Sakin ol Hazan, bu gece tıpkı hayallerindeki gibi geçecek"

Maksim daha önce bir çok kez Bolşoy'da sahne almıştı bu yüzden benim kadar heyecanlı değildi.

Bense hayallerimin gerçekleşeceği bu gün de, ilk kez Bolşoy da sahne almamın heyecanıyla yerimde duramıyordum.

Maksim heyecanımı yatıştırmak için elinden geleni yapıyordu.

"Annenle baban burada onları perdenin arkasından gördüm.
Sevdiğin herkes senin için burada Hazan onlar için dans et bu gece."

Normalde ukala biri olmasına rağmen bu gün en büyük destekçimdi Maksim.

Her şey için teşekkür etmek adına sarılmıştım ona.

"Hadi gidelim perde açılmak üzere"

Gösterinin ilk sahnesi Maksimle benim solo dansımızla başlayacaktı.

Sahnede yerimizi aldığımızda perde açılmadan önce derin bir nefes verdim.

Perde açılır açılmaz çıkan şiddetli alkış sesleri beni biraz afallatsa da konsantrasyonum bozulmadan başlayabilmiştim.

Üç kez kendi etrafımda dönüp Maksimin uzattığı elini ona doğru ters şpagat taklayla birlikte tutmuştum.

Belime yerleştirdiği elleriyle ikimizi birden döndürürken, ben başımı ellerimle birlikte geriye almış pozisyondaydım.

Dönüş yavaşladığında, Maksimin ellerinden ayrılıp Rond de jambe yapıyordum.

Seyircilerin arasından çıkan bir anlık gürültü ile Maksim gösteriyi bırakıp üzerime kapanmıştı. İrina sahnenin arkasından koşarak bana doğru geliyordu.

Sahne de güvenliklerden ibaret bir perde oluştuğunda ne olduğunu anlamıştım.

"Sakin ol Hazan" diyordu boynuma sıkıca sarılan İrina.

Önemdeki güvenliklerden hiçbir şey göremesemde, bağırışları duyabiliyordum.

Kulaklarım gürültünün içinden babamın sesini seçebilmişti.

"Kim aldı bu adamı içeri!" Babam öfkeden çılgına dönmüş gibiydi.

İrinanın kollarından ayrılmaya çalışsamda beni o kadar sıkı tutuyordu ki başaramıyorum.

"Beni öldürmeden kimse çıkaramaz burdan!" diye bağırıyordu bir adam.

Bir an da bütün seyirciler çığlık çığlığa kaçıştığında, önce İrinanın daha sonra güvenlik yığınının arasından sıyrılmıştım.

Babam seyircilerin arasından bir adama silah doğrultmuştu.

"Baba!" Diye çığlık attığımda bütün salon sessizliğe büründü

Adamın elinde silah olmasa da arkasındaki korumaların hepsi babama silah doğrultuyordu.

Dehşet içinde ne olduğunu anlamaya çalışıyordum.

"Hazanı götürün buradan!" diye bağırıyordu babam.

Karşısındaki adam da babamın hemen ardından "İndirin silahları!" diye bağırdığında bütün korumaları silahlarını indirmişti.

"Ne oluyor baba! Ne yapıyorsun sen!"

Babam karşısındaki adamdan gözlerini bir saniye bile ayırmıyordu.

Annem elimden tutmuş beni zorla dışarıya doğru çekiştiriyordu.

"Annenle git Hazan! Sözümü dinle! Seni bir kez daha kaybedemem kızım!"

Babamın Silahının karşısında tepkisizce duran adam gözlerini benden bir kez olsun ayırmamıştı. Kan çanağı olmuş gözler, mavi gözlerime mıknatıs gibi yapışmıştı sanki.

Babam yeniden "Hazan!" diye bağırdığında, Annem, Maksim, İrina, hepsi bir olmuş beni dışarı çıkartmaya çalışıyordu.

"Gitme Hazan" dedi tanımadığım adam.

Babamın elindeki silaha sırtını dönmüş bana doğru bir adım atmıştı.

"Gitme. Sen benim müzik kutumun balerinisin"

BÖLÜM SONU

Siz istediniz ben yazdım.
Ne olur nasıl olur bilmiyorum, bir süredir düşünürken, aniden içimden gelmişken yazmak ve vazgeçmeden yayınlamak istedim.

Bir sonraki bölümde görüşmek üzere 🤍

BALERİNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin