"Riki, konuşmalıyız." Riki, okul çıkışında yanına gelen Sunghoon'a baktı. Sunoo ile ikisinin sevgili olduğunu öğrendikten günler sonra ilk defa konuşmak için gelmişti. Bu şüpheli idi ona göre.
"Ne konuşacağız?"
Sunghoon onun bu soğuk cevabına göz devirip kolundan tutarak sürüklemeye başladı. Riki de reddetmeden yürümeye başlamıştı onunla.
"Nereye gidiyoruz?"
"Hiçbir yere. Sadece yürümek istiyorum."
"Ne konuşacağız?"
"Görürsün."
Riki onun kısa cevaplarına sinirlenmiş ancak laf etmemişti. Sunghoon ile yürüyor olmanın tadını çıkarmaya çalışıyordu.
"Onu seviyor musun?"
Sonunda lafa giren Sunghoon'a bir müddet baktı Riki. Ne söyleyeceğini kafasında tarttı. Ardından yalan söylemeye karar verdi.
"Tabii ki seviyorum. Öyle olmasa neden sevgilisi olayım ki?"
"Bazen insanlar karşısındakini kullanmak için ona yalan söyler. Her ne kadar bunu senden beklemesem de... öyle olduğunu düşünüyorum. Haklıyım, değil mi Riki?"
Riki biraz oynamanın sorun olmadığını düşünmeye başlamıştı. "Onunla neden oynayayım ki? Bu bana ne kazandıracak?"
"Belki beni kazandırır, değil mi Riki?"
Riki işittiği sözlerle yürümeyi kesti ve şok olmuş bir şekilde Sunghoon'a baktı. Onun durduğunu fark eden Sunghoon da birkaç adım ilerisinde durup başını çevirdi ve umursamaz bir şekilde Riki'ye bakmaya başladı.
"Hyung... Ne saçmalıyorsun sen? Ne demek bu?"
Hâlâ ısrarla inkar etmesine sinirlenen Sunghoon, aynı umursamaz yüz ifadesi ile ona yaklaştı. Tam önünde, birkaç santim kala durdu.
"Asıl senin yaptığın ne demek Nishimura Riki? Sence de bir açıklama hak eden kişi ben değil miyim bu noktada?"
Riki'nin yüzündeki bütün kan çekilmiş, başına kaynar sular dökülmüştü. Kendisine kızıyordu. Bu kadar aptal olduğu için kendisine kızıyordu.
"N-ne açıklaması? Ben neyi açıklamak zorundayım?" Ancak bu noktada geri adım atamazdı. Yine de Sunghoon dibindeyken konuşmak, yaptığı en zor faaliyet konumuna geçmişti.
"Hâlâ reddediyor, inkar ediyorsun tüm benliğinle. Şaka mı yapıyorsun sen Nishimura Riki? Bu kadar mı kolay sana, yalan söylemek? Bu kadar mı kolay, duyguları oyuncak etmek?"
Riki sabrının sonuna geldiğini hissediyordu o vaziyette. Aslında bu kadar çabuk açık etmeyi düşünmemişti. Ama Sunghoon'un başlattığı bu oyunda o da karşılığını verecekti.
"Pekala, evet Park Sunghoon. Kolay, bu kadar kolay. Sen kendinden bilmez misin? Duygularımı görmezden gelmenin ne kadar kolay olduğunu bilmez misin? Benim... hislerimi oyuncak etmenin ne kadar kolay olduğunu bilmez misin? SÖYLESENE!"
"Ben..."
"Sen ne? Ne? Biliyordun, başından beri her şeyi biliyordun. 'Riki bana karşı çıkmaz.' , 'Riki benim yanımda olur.' , 'Riki ne istediysem yapar.' , 'Zaten beni seviyor' . Bunlar kimin cümleleri Park Sunghoon?"
Sunghoon sözlerinin tükendiğini hissediyordu. Hesap soran taraf oyken şimdi hesap sorulan konumuna düşmüştü. Ne yazık ki kendini haklı çıkaracak nokta bulamıyordu.
"Sen... Bu cümleleri-"
"Ah, nereden mi biliyorum? Bunları söylerken hemen arkanda olduğumu bilmiyordun, öyle değil mi?"
Riki sözlerini bitirdikten hemen sonra hızlıca gözlerinden akan yaşları silip aynı pozisyonda Sunghoon'a dikti gözlerini. Korkmadığını göstermeye çalışıyordu ancak kalbi ağzında atıyordu o an.
"Ben özür dilerim Riki... Evet, başından beri her şeyden haberim vardı. Sunoo'yu sevdiğimi biliyordun, sana karşılık veremezdim. Bu yaptığımı haklı çıkarmaz biliyorum ama senin yaptığını da haklı çıkarmayacak. Benim de hatam var farkındayım ama sen de hatalısın. Sana karşılık vermeyeceğimi bilmene rağmen bunun için Sunoo'yu kullanıyorsun."
İki genç, caddenin ortasında insanları umursamadan bağırarak kavga ediyordu. İkisi de bugün öfkesini kusmaya ihtiyacı varmış gibi görünüyor, haykırıyorlardı sözlerini.
"Bunu senin yüzünden yaptım Sunghoon. Kendini haklı çıkarmaya çalışma. Ben de hatalıyım biliyorum, ama bu hatayı sonuna kadar sürdüreceğim. Aklında bulunsun." Riki son sözlerini acımasızca Sunghoon'a savurup arkasına bakmadan yürümeye başladı.
Sunghoon ona yetişmeye çalıştığında ise son sürat koştu Riki. Koştu ve kaçtı Sunghoon'dan, yaşananlardan. En son bir sokakta durduğunda yanındaki apartmanın duvarına yaslanıp yere çöktü. Dizlerini kendine çekerek ağlamaya başladı.
Sunghoon'dan nefret ediyordu. Ondan intikamını alacağına yeminler etti o sessiz sokakta, dertlerini dinleyen apartmanın yanında.
Kusura bakma Riki ama böyle yazmam gerekiyordu...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mixed Up~Hoonki
FanfictionHerkes sadece benim hakkımda konuşuyor. Ben bile anlamadan dedikoduların başrolü ben oldum... -Mixed up by Enhypen