"Ah, demek okula gelmeye karar verdin Riki. Geçenlerde bayıldığını duydum, iyi misin?"
Riki, okul kapısından girer girmez yanına gelip ona sataşan Sunghoon'a göz devirip yoluna devam etti. Ancak artık lafını esirgememesi gerektiğini de biliyordu. Bu yüzden yüzüne kondurduğu sahte ve sinir bozucu gülümsemesiyle, arkasından gelen Sunghoon'a döndü.
"Ah, beni umursayıp sorduğun için çok teşekkür ederim hyung! Bayılmamın sebebi olduğun gerçeğini saymazsak bu yaptığın büyük bir incelik. Zaten ilk ve sondu, bu yüzden bir daha benim için endişe etme lütfen."
Sunghoon da altta kalmayarak Sunoo'ya gösterdiği o tuhaf ve sinir eden gülümseme ile karşılık verdi Riki'ye.
"Son olduğundan emin olma derim ama Riki. Ne olacağı belli mi olur hayatta? Belki tekrardan bana ne kadar aşık olduğunu fark eder, yaptıklarım yüzünden ağlarsın ha?"
Riki tam anlamıyla nefret ediyordu ondan. Okulun ortasında ona aşık olduğunu bağırarak ilan etmesinden ise daha çok nefret ediyordu.
Etraflarına toplanan kalabalığa döndü Sunghoon. Keyfi yerinde görünüyordu. Riki'yi rezil edecekti, keyfi yerinde olmasın da ne olsundu?
"Hey, siz çocuklar bunu duymadınız mı? Arkadaşım bildiğim Riki meğer yanıkmış bana. Hatta beni elde edebilmek için Sunoo ile çıkmaya başladı. Onun kendisine olan sevgisini kullandı. Karaktersizliğe bakar mısınız?"
Riki'nin yüzü kıpkırmızı olmuş, sinirden bütün vücudu titremeye başlamıştı. Konuşsa sesinin de titreyeceğinden emindi. Nitekim az sonra konuşmaya başladığında bu iddiamızı çürütmedi. Sesi kendisinden çok titriyordu.
"Peki arkadaşım dediğin insanı bütün okulun önünde rencide ediyor olmak ne oluyor hyung, anlatır mısın? Not alıyorum da kaçırdım sanırım orayı. Ama merak etme sırf Sunoo ile beni ayırmak için yaptıklarını not aldım. Çünkü onu benden almaya çalışıyordun değil mi? İyi öğrenmiş miyim?"
Bu sefer sinirden hasta gibi titreyen Sunghoon olmuştu. Gözleri keskinleşmiş, damarları belli olmaya başlamıştı. Riki onun her haliyle çekici olduğunu fark etti. Sunghoon tam ona karşılık vereceği anda yanlarına bir öğretmen geldi.
"Oğlum! Ne yaptığınızı sanıyorsunuz siz? Kavga edilir mi okulun ortasında? Hem de böyle özel konular hakkında. Cezalısınız. Bugün daha sonra yanıma uğrayın ve cezanızı öğrenin. Ayrıca daha fazla kavga ederseniz cezanız artacak bilginiz olsun. Şimdi herkes sınıfına dağılsın, zil çaldı çoktan.
Riki öğretmen kızdığı için sınıfına gitmeden önce son bir kez Sunghoon'a baktı. Gözlerinden okunan saf nefret idi ve birlikte cezaya kalacaklardı. Ne kadar şanslı olduğunu anlatmaya gerek görmüyordu Riki. Onu daha fazla sinir etmemek için laf etmeden sınıfına çıktı.
*****
"Olamaz! Çok özür dilerim Riki! Gerçekten çok özür dilerim. Umarım canın acımamıştır."
Riki bir sıcak kahve dökülen üniformasına, bir karşısındaki Sunghoon'a baktı. Üniformayı hızla vücudundan uzaklaştırdı tenine daha fazla temas etmemesi için. Ama çoktan yanmıştı bile. Bilerek yaptığı da aşikardı zaten.
"Canım acıdı ama hyung. Neredeyse bir bardak sıcak kahveyi üzerime döktüğün için. Yanlışlıkla olduğuna eminim elbette. Ama bence bunun için bir çözüm bulmalısın ha?"
Riki'nin canı yanıyordu yanmasına. Hem de nasıl yanıyordu, çünkü çocuk yanmıştı. Ancak atışmadan geri kalamazdı.
Sunghoon tam cevap verecekti ki yanlarına sabah onları ayıran öğretmen geldi. Bunun bilerek olduğuna o da emindi.
"Sunghoon! Ne yaptın sen?"
Sunghoon pişkin bir şekilde kendini savunmaya geçmişti anında. Öğretmeni ikna edebileceğini biliyordu.
"Öğretmenim, gerçekten yanlışlıkla oldu. Riki'nin içeri girdiğini görmeden çarptım ona. O da yalanlamayacaktır zaten."
Riki sinir bozucu, hem onaylayan hem dalga geçen bir ifadeyle başını salladı aşağı yukarı. Bu sefer öğretmen inanıp inanmamak arasında kalmıştı.
"Pekala o zaman. Madem yanlışlıkla oldu, düzelmesine yardım edersin değil mi Sunghoon? Ayrıca cezanızı iki güne çıkarıyorum. İki gün boyunca okuldaki tozlu odayı temizleyeceksiniz birlikte. Bilginiz olsun. Cezanız yarın başlıyor. Şimdi Sunghoon, Riki arkadaşına yedek kıyafetlerinden ver ki daha fazla acımasın canı. Ayrıca revirden bir yanık merhemi alıp sürmesine yardım edersen memnun olurum. Yapmazsanız haberim olur, şimdi gidin."
İkili öğretmenlerine baş selamı verip yanından ayrılmışlardı. Soyunma odasına geldiklerinde Sunghoon, sinirle ittirdi Riki'yi dolapların olduğu tarafa. Şiddetle dolaplara çarpan Riki'nin canı daha çok acımıştı. Dolan gözlerini ona fark ettirmeden sildikten sonra Sunghoon'a döndü Riki.
"Ee hyung? Canımı acıttığın için bana yardım etmelisin diye hatırlıyorum. Ayrıca bunu öğretmenimiz Bay Cho duyarsa iyi olmaz diye düşünüyorum."
Riki başını yan yatırıp Sunghoon'a itici geldiğini bildiği, ama aslında sevimli olan surat ifadesiyle baktı ona. Sunghoon'un işi uzundu bugün.
Bunun bilinci içinde sinirle dolabına yürüdü Sunghoon. Yedek üniformasını sinirle çıkarıp Riki'ye fırlattı. Ancak genç çocuğun onu rahat bırakmaya niyeti yoktu.
"Ama hyung! Karnım yandığı için acıyor, yani hareket edemem. Tek başıma nasıl giyeceğim? Bay Cho yardım etmeni isterdi."
Sunghoon sonraki saatler için yalnızca kendisine sabır diledi o an.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mixed Up~Hoonki
FanficHerkes sadece benim hakkımda konuşuyor. Ben bile anlamadan dedikoduların başrolü ben oldum... -Mixed up by Enhypen