19.

285 31 0
                                    

"Sunghoon! Ne işin var burada?"

Sunghoon kapıda kendisine sorgularcasına bakan Jay ve Heeseung'a ne diyeceğini düşünmekle meşguldü. Gerçekten ne işi vardı Jay'in evinde?

Verecek cevabı olmadığını anlayan Sunghoon başını yere eğdi ve onlarla göz temasını kesti. Ne diyeceğini bilmiyordu. Riki'ye karşı ne hissettiğini bulmasına yardım edecek birilerine ihtiyacı olduğunu biliyordu. Gelebileceği tek kapının arkadaşları olduğunu da biliyordu.

"Gel içeri, aptal seni."

Jay Sunghoon'un eğilen kafasından tutup içeri almıştı arkadaşını. Ne olursa olsun Sunghoon Jay'in en yakınlarındandı.

Evi bildiği evde rahatça yerleşti yerine Sunghoon. Burası ona yabancı değildi hiçbir zaman.

İki arkadaşı da gelip karşısına oturduğunda dayanamadı Sunghoon. Haksız bulacak olsalar bile anlattı yaşadıklarını ve hissettiklerini.

Arkadaş gruplarında her zaman bir ayrışma olmuştu onların. Her zaman Sunghoon, Heeseung ve Jay bir olmuş; Riki de Jake ve Jungwon ile bir olmuştu. Elbette yine de hepsi birbiri ile yakındı, yakından öteydi. Ancak bu ufak gruplaşma yüzden Sunghoon şu an kendisini en çok anlayacak insanların Heeseung ile Jay olacağını biliyordu. Bu yüzden Sunghoon, hiçbir detayı saklamadan anlattı olanları onlara.

Onu ilgi ve dikkatle dinleyen arkadaşları, sözleri biter bitmez kendilerince bir kanıya varmışlardı bile. Bu yüzden uzatmadan söze girdiler.

"Bak Sunghoon." Dedi Heeseung ve devam etti. "Şu an farkında olmasan da kendini onu sevmeye odaklamış durumdasın sen. Ona karşılık vermek istiyorsun, onu üzmemek istiyorsun. Ama kendini zorlama bunun için."

"Sadece zamana bırak Sunghoon. Onunla ol, ne hissettiğini ölç. Eğer olmuyorsa zorlama ama eğer ona karşı farklı hissediyorsan da kendini tutma." Jay de Heeseung'un cümlelerini devam ettirerek son noktayı koymuştu.

Sunghoon kendisine güzelce tavsiye veren arkadaşlarına son günlerde hiç yapmadığı şekilde gülümsedi, kocaman. Ne olursa olsun onunla oldukları için minnettardı.

"Peki siz beni affettiniz mi? Hata ettiğimi biliyo-"

Sözünü tamamlamasına izin vermeyen şey arkadaşlarının aniden ona sarılması olmuştu. Sunghoon da içinden geleni yaptı ve onlara sıcak bir kucaklama verdi.

"Hata yaptın. Çok büyük hata yaptın ama pişmansın. Yine de sen tam bir aptalsın Park Sunghoon." Heeseung yine de laf atmaktan çekinmiyordu.

*****

"Sonra ben de cevap vermeden eve geldim ve sizi aradım. Bu kadar. Şimdi söyleyin ne yapmam gerektiğini."

Riki saatler süren anlatma seansını bitirdikten sonra taktik beklemeye başlamıştı Jake hyungu ve Jungwon'dan. O da arkadaşlarını evine toplamıştı fikir alma umudu ile.

"Sunghoon'dan bunu hiç beklemezdim yalnız." Jake'in sarf ettiği sözlere Jungwon'dan destek çıkmıştı anında. "Ben de onun tamamen değiştiğini düşünmeye başlamıştım artık. Ama bu demek ki sana değer veriyor."

"Ama ne anlamda değer veriyor? Neden bana değer veriyor? Bunları anlamam gerek önce. Amacını ya da sebebini anlamadan onu affedemem. Daha kötü olmasından korkuyorum. Neden bu kadar kafamı karıştırıyor?"

Riki isyan cümlelerini bir bir sıralayıp üzerinde oturmakta olduğu yatağa bıraktı kendini. Sunghoon'u anlamayı o kadar isterdi ki.

Uzandığı yerde düşüncelere dalmışken Jungwon'un sesiyle kendine geldi Riki. "Belki de senden hoşlanıyordur ha?"

Vücudunda bulunan tüm kan yüzüne pompalanan Riki bütün varlığıyla reddetmeye hazırlandı onu. Aklına otobüsteki kızlar gelene kadar.

'Demem o ki, otobüs şuan düz yolda ilerliyor. Yani o çocuk eminim düşmeyecektir. Ama sen onu tutmak için bahane arıyor gibi görünüyorsun.'

Yine de başını iki yana sallayarak bu düşünceyi kendisinden uzaklaştırmaya çalıştı Riki. Olmazdı, olamazdı. Jungwon yanlış yorumlamış olmalıydı.

"Hayır Jungwon, sanmıyorum. O, muhtemelen sadece pişman. Ve biz önceden arkadaştık öyle değil mi? Bunun için onu affetmemi istiyor. Arkadaşlığımız için. O neden benden hoşlansın ki?"

Riki'nin ısrarla reddetmesine karşılık gülümsedi iki oğlan. İstemediğinden değildi kabullenmeyişi. Yalnızca kendini umutlandırmak istemiyordu. Çünkü daha önce çok kez umut bağlamıştı Sunghoon'a, sonucu ise hüsran olmuştu daima.

"Bak Riki." Dedi Jake ve devam etti. "O, kendini sevenin kim olduğunu ve sevilmeyi kimin hak ettiğinin gayet farkında. Son dönemlerde sana yakın hissediyor ama ne düşündüğünün farkında bile değil."

"Sadece onunla biraz zaman geçir. Sonunda ne olacağınızı ancak zamanla anlayabilirsiniz." Jungwon da Jake'in cümlelerini devam ettirerek son noktayı koymuştu.

"Pekala, teşekkür ederim çocuklar."

Parlayan gözleriyle bakmıştı Riki onlara. Bu an için minnettardı arkadaşlarına.

Mixed Up~HoonkiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin