Mixed Up~Hoonki

7.

"Neyin var Riki? Durgun görünüyorsun. İyileşmedin mi yoksa?" Sunoo, okul çıkışı birlikte yürüdüğü sevgilisi hakkında endişelenip daima soru soruyordu. Riki de onu kırmamak için samimi cevaplar vermeye çalışıyordu.

"Merak etme Ddeonu. İyiyim ben. Endişe etme o kadar." Sıcak bir gülümseme verip elini tuttu Sunoo'nun. Bunları o üzülmesin diye yapıyordu. Nefret de etse kendisinden, kalbi hala Sunghoon'da idi.

"Benimle yürüdüğün için çok teşekkür ederim Rikii~." Sunoo sevimli bir şekilde teşekkür edip el sallamış ve küçük adımlarla apartmanına ilerliyordu.

"Ben teşekkür ederim asıl. Hem benimle yürüdüğün hem bütün gün yaptıkların için." Riki'nin cevabı üzerine Sunoo kıkırdamış ve kızardığını gizlemek için elleriyle yüzünü kapatmıştı.

"Çok sevimlisin Sunoo." Sunoo duydukları ile daha fazla utanmış ve kısık sesle teşekkür edip veda ederek evine girmişti. Riki arkasından bir süre gülümseyerek baktıktan sonra yoluna devam etmişti.

Sunghoon ile asla böyle olamayacağını düşündü Riki. O kendisine asla Sunoo gibi bakmazdı. Belki de onu unutmanın vakti gelmiş de geçiyordu.

*****

"Ah, çok sevimlisin Riki~. Hey, senin de şuan Sunoo gibi kızarıp kaçman gerekiyordu! Rolüne hiç sadık değilsin ama Riki."

Riki yanına oturan Sunghoon'a baktı bıkkınca. Kesinlikle kendi halinde kalamıyordu asla.

"Hyung... Neden böyle yapıyorsun?"

"Nasıl yapıyorum Riki? Neyin var Riki? Durgun görünüyorsun. İyileşmedin mi yoksa? Aah, sevgilinin sözlerini mi çaldım yanlışlıkla? Onun yerini çalmamı da ister misin Riki? Bahse varım bunun için can atıyorsun."

Riki konuştukça dibine giren Sunghoon'a baktı sinirle. Dibine girmeye başlamıştı. Hızla onu ittirdi ve ayağa kalktı. Sinirden tüm vücudu titriyordu.

"Senden nefret ediyorum. Sevgimi bu kadar hafife almamak nefret ediyorum. Bana böyle davranmandan nefret ediyorum. Lütfen, ne olur böyle davranma bana. Neden böyle yapıyorsun anlamıyorum, ne yaptım sana ben?"

Sunghoon'un yüzündeki alaycı ifade kaybolmuş yerini sinir almıştı. Yavaşça o da ayağa kalkıp tekrar Riki'nin önüne geldi.

"Benim olması gerekeni aldın sen. Ve gerçekten yanına bırakacağımı mı sandın? Yapmam gerekeni yapacağım ben de, altta kalmayacağım. Onu senden alacağım."

Riki onun davranışlarına değil de sarf ettiği sözlere sinirlenmişti. Bir insan hakkında ne olursa olsun böyle konuşmaya hakkı olamazdı.

"Sunoo hakkında böyle konuşamazsın. O bir obje değil ve sen onu sahiplenemezsin. Ben güzelce gidip ona sevgilim olmasını teklif ettim, kabul etti. Sen ise bu düşünce yapısıyla değil kabul edilmek, hiçbir yere varamazsın. Önce kafanı düzelt Park Sunghoon. Sunoo bunları duysaydı seninle asla muhatap olmazdı. O yüzden ben de olmayacağım. Bir daha yanıma bile yaklaşayım deme."

Riki son sözlerini Sunghoon'un üzerine ok misali göndermiş ve yanından ayrılmıştı. Ancak Sunghoon'un bu kez öyle kestirip atmaya niyeti yoktu.

Koşarak Riki'ye yetişti ve kolundan tutup kendisine çevirdi. Ne yapacağını, ne söyleyeceğini bilmiyordu. Sadece onun kendisine o kadar laf söyleyip öylece gidemeyeceğini biliyordu.

"Utanmıyor musun sen benimle böyle konuşmaya? Sevdiğin çocuğa ayıp değil mi Riki? Neden böyle yapıyorsun anlamıyorum, ne yaptım sana ben Riki?" Cümlesinin sonuna doğru yaptığı taklitle birlikte yüzünü buruşturmuş, resmen Riki ile dalga geçmişti.

"Senden nefret ediyorum Park Sunghoon. İğrenç bir insansın." Sunghoon duyduklarından sonra zaferle gülümsedi. Üstünlük ona geçmişti.

"Yalnızca sana iğrenç olacağım Riki. Bundan sonra böyle. Kötü muameleye alışsan iyi eder-" Kötücül sözleri sağ yanağına yediği tokatla yarıda kesilmişti. Riki'ye baktığında onun da gözlerinin şokla açılmış olduğunu gördü. Riki de şaşırmıştı ancak geri adım atmaya niyeti yoktu.

"Sen... Ne hakla bunu yaparsın? Ne hakla? Kimsin sen bana tokat atma hakkına sahip oluyorsun? Kimsin sen? Bana yaranmaya çalışan bir sürtüksün sen."

İşaret parmağını tehditkâr bir şekilde sallayarak konuşuyordu Riki'ye karşı. Aldığı tek karşılık ise onun, elini nazikçe aşağı indirmesi ve tek kelime etmeden yanından ayrılmasıydı. Yalnızca gitmeden önce dolu gözleriyle Sunghoon'un gözlerine bakmıştı. O yürürken ise bir hıçkırık duyduğunu sandı Sunghoon. Riki ağlıyor muydu yani?

Sunghoon'a bu rol hiç yakışmıyordu ama olsundu.