Bazen saatlerce düşünürdü, eline bir sigara alır yakar ama dudaklarına götürmezdi. Öylece sigaranın yanışını izleyip düşüncelere dalardı, bu onun için her gece yaptığı bir alışkanlık olmuştu. Düşünmek yorar mıydı insanı? Kesinlikle. Neden düşünürdü insan bu kadar, neyi düşünürdü? Kimi düşünürdü? Sigaranın yanışını izlemeyi severim. Düşünmek diyorduk en son. Düşünceler fazla karmaşıklar aslında, mesela bir an kafamı dağıtan şeyden uzaklaşsam hücum ederler hemen. Sıkar insanı düşünmek, suyun altında nefes almak gibidir. Saatleri severim, siz sever misiniz? Saatler güzeldir, zamanı gösterir. Hayır güzel değildir, zamanın nasıl su gibi aktığını hatırlatır. Akrep ile yelkovanın yakalambaç oynamasını severim. Yakalambaç oynamayı severdim, siz sever miydiniz? Bir şarkı çalsa seni hatırlatır mı bana? Dalar mıyım uzaklara? Dolar mı gözlerim yine? Şarkılar neden bu kadar acıtır insanın canını? Nedir bu acı, nedir bunca ağır kelimeleri yazdıran insana? Sözler bazen seni anlatır açarsın bir şarkı, dolar gözlerin, bak dersin bu acıyı yaşayan tek değilmişim, nasılda benim hissettiklerimi kelimelere dökmüş. Kendi kendine mi konuşursun? Bir yerlere mi yazarsın? Ne yaparsın mesela. Kendi kendine konuşan deli mi olur? İnsan sohbet etmek istemezse insanla, bir çiçek bir eşyayla da sohbet edemez mi? Nedir bunca soru. Nedir bu konuşma isteğim? Neden uzaklaşıyorum insanlardan? Kalabalık ürkütücü geldiği için mi? Sanmıyorum. Kendime bir çok soru sorarım, asla cevap bulamam. Cevabı olmayan sorularda vardır değil mi. Var mıdır?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Arpie Madonnası
RandomYaraları iyileştirmek için bir sürü merhem var ama sen söyle tanrım, İsa'nın yarasına merhem mi iyi gelir yoksa Meryem mi?
