Yaşadığım Süre Zarfı Boyunca İçimdeki Sessiz Çığlıkları Susturamadım

56 24 1
                                    

Ne düşünüyorsun?

Yaralarımız daha hızlı iyileşsin diye, kendimizi hırpalayıp duruyoruz. 30 yaşına geldiğimizde ise çökmüş oluyoruz. Ve yeni biriyle her başlangıcımızda, kendimizden sunacağımız daha az şey kalıyor. Ama kendini bir şey hissetmemek için zorlamak, veya hiçbir şey hissetmemek çok büyük kayıp olur.

Nasıl oluyor da bir insanın ruhunu öldürmek bedenini öldürmekten daha az suç sayılıyor? Kanunlara yazmalılar bence. bir çocuğun ruhunu öldürmek de cinayettir.

Geleceğimi, büyük bir tren istasyonunun bekleme salonunda görüyordum. Dışardaki kalabalık insan topluluğu beni görmeksizin geçip gidiyor.

Hepsinin acelesi var. Trenlere ve taksilere biniyorlar.

Onların gidecek bir yerleri, buluşacak birileri var. Ben öylece orada oturuyorum.

İçimde cesetler var, hangi ruha ait olduğu bilinemeyen.

Kalbimin kanadığı ama sabaha kadar çıkaramadığım bir ceset var.

Yaşadığım süre zarfı boyunca içimdeki sessiz çığlıkları susturamadım.

Cam gibi parçalandım. Kırıldım.

-Neyi bekliyorsun?

"Ölmek istemiyorum."dan daha çaresizce olan söz nedir bilir misin? "yaşamak istiyorum."

Bana bir şey olmasını bekliyorum.

-Daima başarılıydın. Ama başarılı olmak istediğinden değil. Başarısız olmaktan korktuğun için. Büyüklüğüne tam engel olan da buydu işte. Kibir ve korku en basit ve en önemli dersi almana engel oluyor. Her şey seninle ilgili değil. Sevilmeyen bir insanın kalbine nasıl bir kaya gibi oturduğunu biliyorum. Sevilmeyen insan mazlum değil zalim oluyor bazen, biliyorum. Ama şunu aklından çıkarma. Güneşin bile buz tuttuğu yerde her zaman bir ışık vardır.

Pişmanlıklarımdan kurtulmayı bir türlü beceremedim. Onlarla hep yan yana yürüdük... ama bak, bundan hiç pişman değilim işte. Ne kadar yağarsa yağsın yağmur. İçimin ovasını sel basmıyor burada. Ve burada en tehlikeli öfke, iyi kalpli birinin içinden doğar. Artık ne mutlu ne de mutsuzum.

-Oyun bitene kadar hiçbir şey bitmiş değildir... hiçbir piyon, piyondan ibaret değildir. Bütün piyonlar, kozadan çıkmayı bekleyen birer vezirdir. Birçok insanın hayattaki tek amacı; Etrafındaki dünyaya uyum sağlamak. Bu bir hata. Ne kadar kaybolmuş hissetsen de, kendine sadik kalırsan, yol seni daima tekrar bulacaktır.

Kaybolmanın en iyi yanı yeniden başlayabilmeyi mümkün kılmasıdır. Unutma.

Arpie MadonnasıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin