Sana özlem duyduğum her dakika bir sigara daha yaktım bir iki derken paketler bitti cebimde özlemini giderecek kadar para kalmadığında uyudum. uyumak yetmedi hayaller kurdum. Hayallerim titanic edasıyla suyun dibine tüm hızıyla batarken ben sadece izlemekle yetindim. Nedenler aradım, cevapları olmayan soruları sordum kendime. Durmadan bir arayış içerisinde kalakaldım. Okyanusun ortasına kadar gelmiş bir çöp parçası gibi yapayalnız bir başıma kalmıştım. Biraz olsun seni unutmak için meyhane masalarına sarıldım. Onlar da param oldukça cebim bir iki doldukça kucak açtılar bana. İçtikçe içtim, düşüncelerimi yitirene kadar, aklım bulanana kadar, gülüşünü unutacak kadar içtim. Yerlerde buldum kendimi, bilmediğim sokaklarda bilmediğim bir kaldırım taşına oturmuş ağlarken gördüm kendimi. Ardından bütün arayışlarım bitti çünkü bir nedenin olmadığını fark ettim. Kendimi ne kadar yorduğumu ne kadar sende olmayıp da bende olduğunu düşündüm biraz sonra bir sigara yakıp eve geri döndüm. Döndüğüm yer pek ev gibi sayılmasa da en azından bir hapishane değil diye hüzünlü bir sevinç içerisine büründüm. Aklıma geldiğin her süre zarfında kitap okudum. Binlerce kitap bitirdim. Seni hatırlatan her cümlenin altını çizdim, üstünü karaladım, bazılarını not aldım. Gülüşünü unuttum ama hala kalbimin en ücra köşesinde en güzel yerdesin. Bir harabeye dönmüş olsam da bahçemde çiçek açan tek kitap sensin. Sevgiyle kal demeyeceğim, lakin sen bana aldırış etme sevgiyle kal.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Arpie Madonnası
De TodoYaraları iyileştirmek için bir sürü merhem var ama sen söyle tanrım, İsa'nın yarasına merhem mi iyi gelir yoksa Meryem mi?