Sarp Akkor.
•
Bölüm 2 | Fotoğraflar
Annem babama ilk görüşte âşık olmuştu.
Onların aşkı benim beklent
imi o kadar yükseğe çıkarmıştı ki, hayatıma giren erkeklerden hemen soğuyabiliyordum. Beğendiğim çok fazla erkek olurdu ancak hiçbiri tam olarak üzerimde durmaya devam eden çocuk gibi benim aklımı durduracak yakışıklıkta olmamıştı.Belki de olmuşlardı, bilmiyordum.
Tek bildiğim fazlasıyla etkilendiğimdi.
Üzerimden kalktığı gibi elini bana doğru uzattı. Elimi onun eline bıraktığımda bedenimden geçen elektrik akımı yüzünden ağzımın içinde küfrettim. Sırtım çok acıyordu. O beni kaldırmak üzereyken Uygar kolumdan tutarak bana destek olmuştu. Eteğimi düzelttim. Üzerimde elbiseyle düşmemden daha kötü olan şey sadece sırtımdı.
"İyi misin?" diye sordu Pelin, başımı salladım.
"Yok bir şeyin değil mi? Öldüreceğim o piçi." Uygar öfkeyle Uzay'a baktığında Uzay tedirgince geriye bir adım attı. "Çocuk musunuz amına koyayım? Bıktırdınız artık! Sizin saçma atışmalarınız yüzünden her defasında bir bokluk oluyor. Çeki düzen verin artık kendinize!"
"Ona ne kızıyorsun?" diye homurdandım. Biraz fazla öfkelenmişti. Uzay zaten kendini kötü hissediyordu, bunu görebiliyordum. Uygar'ın öfkeli gözleri bana çevrildi, yumuşamadı bakışları. "Talha'ya da kızma. Ne bilsin böyle olacak? Biraz sırtım ağrıyor o kadar. Hiç kimsede bir şey yok."
"Biraz büyümeyi öğrensinler! Koruma sen de onları!"
Kaşlarımı çattım. "Onlar zaten gerektiğinde olgun olabiliyorlar. Talha'nın anlık telaşla onu üzerime ittiğini biliyorum. Tamam kızgınım ama durup da bunun için ona böyle bağırmayacağım! Öfkene hâkim olmayı dene. Bunun için Uzay'a da bağırman saçma!"
"Özür dilerim," dedi Uzay kısık sesle.
Oflayarak, "Al işte," dedim. "Uzay'ın bir suçu yok ve sen onu suçlu çıkardın. O boyayı Uzay söylemeseydi öğrenecektim. Yine Talha'ya kızacaktım! Sen Talha'nın suçunu veya Uzay'ın suçunu ikisine bağlamaya bir son ver!"
"Onların birbirileriyle bu atışmaları yüzünden bokluklar oluyor."
"Siktir git, Uygar ya," diye homurdandım. "Öfkeni birinden çıkar, ikisine de dokunma." Uygar seslice nefesini vererek yanımızdan ayrıldığında arkasından öfkeyle baktım. Diğerleri sessizce bizi izliyordu.
"Siz niye kavga ediyorsunuz ya?" diye sızlandı Çağla. "Günü mahvetmekte üstünüze yok."
"Yo," dedim omuz silkerek. Uygar çoktan merdivenlerden inmeye başlamıştı. "Kavga etmiyoruz. İki dakika sakinleşip gelecek zaten. Bilmiyoruz sanki."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BEYAZ IŞIK KIRINTISI | TURUNCU
Teen Fiction❝Senin sanatın senin için hızlanan kalbimdi.❞ Ayça Erdinç başarılı bir ressamdır ve yirmi üç yaşında ilk sergisini yapar. Son anda gelemeyen fotoğrafçıyla günün ilk talihsizliğini yaşarken onun yerine gelen fotoğrafçı Sarp Akkor'la tanıştığında onda...