son kez.
Final
Bölüm 20 | SergiBir tabloyu güzel yapan onun renkleriydi.
Bir kalbi güzel yapansa onu renklendiren insandı.
Kalbimin dört odacığı vardı ve ben, tüm duvarları Sarp'ın en sevdiği renge boyadım.
Turuncuya.
Ama şu an Sarp ve arkadaşlarımla birlikte turuncu renklerle değil, daha çok kırmızı ışıklarla aydınlatılmış bir konser alanında duruyorduk. Kendimi hiç planda yokken konsere hazırlanırken bulmuştum. Uzay herkes için bir konser bileti bulmuştu. Oysa şarkıcının sadece bir şarkısını dinlemiştim ve onu da doğru dürüst bilmiyordum.
"Ne zaman çıkacak?" diye sordum pipeti dudaklarımın arasına yaklaştırıp soğuk çaydan birkaç yudum alırken. "Yalnız ben pek bilmiyorum ama ön sıralardan bilet almışsınız. Kız eşlik etmediğimi görürse üzülecektir."
O an önümdeki sarışın kızın arkasına dönüp bize baktığını gördüm. Hiçbir şey demeden sadece bakmasının ardından gözlerini arkadaki kalabalığa kaydırdı. Derin bir nefes alıp verirken yanındaki sarışın çocuğu dürterek, "Çok fazla kalabalık," dediğini işittim. Onun bu sözüyle yanındaki çocuk da dönüp arkasına bakmıştı.
Kızın diğer tarafında kalan sarışın kız, "Ablam heyecandan bayılmasa iyi," dediğinde o an şarkıcı kızın ailesi olduğunu anlamıştım. "Ondan önce ben bayılacağım! Of! Başardı resmen! İlk konserini veriyor ve bu kadar insan onu dinlemek için geliyor!" Dudaklarımda belli belirsiz bir gülümseme oluştu o an. Sevdiğin insanların senin heyecanına ortak olduğunu görmek güzel bir şeydi.
Şu an yanımda duran insanlar sergi zamanı benim heyecanıma ortak olmuşlardı ve şu sıralarda hepimiz Sarp'ın heyecanına ortak oluyorduk.
Birkaç ay içerisinde bir yıldan fazla süredir planladığımız sergiyi gerçekleştirecekti. Nedenini bilmediğimiz bir şekilde ertelemişti. Sadece zamanı değilmiş gibi hissettiğini söylemişti. Başka hiçbir şey.
Ama aylardır bir heyecanla sergi için her şeyle uğraşıyor, elimizden geldiğince ona yardımcı oluyorduk. Heyecanlıydı. İlk sergisi olacaktı. Tam olarak iki sene öncesinde onu hissettiklerini hissettiğimden onu çok iyi anlıyordum. Tek fark o zaman benim yanımda değildi ama ben şimdi onun yanındaydım.
Çektiği fotoğrafların bazılarını göstermişti, geri kalanının sürpriz olmasını istediğini söylemişti. Merak ediyordum ancak biliyordum da. Sarp çok başarılıydı ve en güzelini yapacaktı.
Ona çok güveniyordum.
"Biz eğlenmeye geldik ama hiçbirimiz şarkıları bilmiyormuşuz," diyen Çağla'ya dönüp başımı sallarken, "Ağlamaklı şarkılar söylemiyordur umarım," diye mırıldandım. "Bir de en ön sıradan almış Uzay bileti. Sebep ne? Gören de hayranısın sanır."
"Çünkü zenginim?"
İki kelimesi hepimizin kahkaha atmasına sebep olurken etraftaki birkaç insanın bakışlarını üzerimize çekmiştik. Buna şarkıcı kızın arkadaşları da dahildi.
"Bilmiyor olsanız bile eğlenmenize bakın," dedi Sarp telefonunu cebine koyarak. "İnsanların heyecanına baksanıza. Demek ki sevilen birisi." Gözleri arkadaki bir noktaya kaydığında bakışları kısıldı. Birinin elindeki pankarta baktığını görmemle, "Şarkı sözleri," diye mırıldandım. Kahverengi gözleri mavi gözlerimle birleştiği an dudaklarında bir tebessüm oluştu. "Bir şarkı olacak olsam hangi şarkı olurdum, Sarp? Beni sana hangi şarkı hatırlatır?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BEYAZ IŞIK KIRINTISI | TURUNCU
Teen Fiction❝Senin sanatın senin için hızlanan kalbimdi.❞ Ayça Erdinç başarılı bir ressamdır ve yirmi üç yaşında ilk sergisini yapar. Son anda gelemeyen fotoğrafçıyla günün ilk talihsizliğini yaşarken onun yerine gelen fotoğrafçı Sarp Akkor'la tanıştığında onda...