BÖLÜM3|ÖLÜMÜN İLMEĞİNDE

844 56 21
                                    

Verdiğiniz voteler sayımızı belli ediyor, görebilir miyim sayımızı?
-
Bulunduğun ortamı terketmezsen, oranın sana ne kadar zarar verdiğini göremezsin.

Verdiğiniz voteler sayımızı belli ediyor, görebilir miyim sayımızı?-Bulunduğun ortamı terketmezsen, oranın sana ne kadar zarar verdiğini göremezsin

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

AREN ALİ TÜTEN

Aldığım soluklar kulaklarımda çınlıyordu.

Vurdukça vuruyor, akıttığımı gördüğüm kanların daha fazlasını görmek istiyordum. Vuruşlarım hızlandıkça damarlarımdan akan kanı dahi hissediyordum, bu bendim.

Vurduğum bedenden ses kesilmişti, tek duyduğum, Asil'in sanki ilkmiş gibi verdiği tepkileriydi. Hiç değişmiyordu.

Ellerimde kanlar içinde kalan adamın öldüğünü söylüyordu, bu aldığım ilk can değildi ki? Bazı anlarda ölümün kıyısına getirir, bazı anlarda ölüm sebebi olurdum.

Bu bendim, bu benim işimdi.

Ellerimde cansızlaşan bedeni köşeye savunduğum gibi, soluğumu düzene koymadan günlerdir aklımdaki o emri verdim.

"Asil," dedim dişlerimin arasından, "bana o kızın adresini ver."

Yıllardır peşindeydim, hakkında birçok bilgiye sahiptim ama adresini istememiştim, bildiğim adrese gitmemi kimse durduramazdı. Ben hızla boks ringini terk ederken, Asil peşimden geliyordu. Nabzım kulaklarımdaydı, kalbimin şu an kan yerine sinir, kin, öfke, adrenalin pompalıyordu.

"Abi, emin misin?" Derken sesi nefes nefeseydi, bu adamın derdi neydi? Beni daha önce kararsız görmüş gibi, sorduğu sorular çileden çıkarıyordu. Geriye doğru attığım bakışla elimde kalacağını anlayıp daha fazla sorgulamayı bıraktı, cebinden çıkardığı telefonuna girdi. Adres telefonunda kayıtlıydı, bunu biliyordum.

Mekanı terk ederken aklıma işlenen plan, nefes gibi duruyordu. Uzatmanın anlamı yoktu, yıllarımı bu plan üzerinde kurmuştum, artık beklemem gereken tüm sebepler buz gibi erimişti. Eritmiştim.

Avımı avlama zamanı gelmişti.

Gülümsedim.

Her koşulda yaktığım sigara paketini cebimden çıkarırken azaldığını görünce küfür savurdum, "Yenile şu sigarayı Asil," sayılı sigaranın kaldığı paketten yanmayı bekleyen sigaralardan birini rastgele çekip dudağıma yerleştirdim.

Her canlı bir gün ellerimde yanmayı beklerdi, tıpkı sigara gibi.

"Abi," Asil bir yandan peşimden gelirken kaydettiği notları kontrol ediyordu, bunu görmemiş olsam bile tahmin edebiliyordum. "Cengiz amca üç defa aradı, mesajlardan bahsetmiyorum bile. Dönüş yapsan iyi olacak," düşünceli çıkan sesinde huzursuzluk vardı. Sigaradan derin nefes alırken, aracın kapısını uzaktan açtığım gibi hızlı adımlarla ilerledim. Onu böyle huzursuz yapan neydi? Bu planı yıllardır beklediğimi biliyordu, aklı az önce aldığım canda olamazdı, o da can almaya alışmıştı. Araca girmeden sigaradan son nefesleri de alıp avucumun içerisine bastırdım. Sigara avuçlarımda sönerken, acıyı hissetmemek geçmişin ödülüydü. Ya da yaşanmışlık mı demeliydim, emin değilim.

ÖLÜMÜN KABURGALARINDAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin