Gün kendini yavaşça akşamın kollarına bırakırken Mystic falls adeta ışıl ışıldı. Caroline ve Elena'nın mezuniyet zamanı gelip geçmişti tabii Caroline durur mu üniversiteye geçişlerini kutlamak adına harika bir parti için bugünü seçmişti o da. Herkes oradaydı bir kişi hariç. Klaus... Klaus'un yokluğunda Caroline kendini iyi hissettiğini düşünüyordu yeni hedeflerine, okuluna, arkadaşlarına odaklanıyordu hatta gelecek ailesi için planlar bile yapıyordu. Sonsuza dek Tyler'la olabilecekti ve Klaus'un kafa karışıklığından kurtulduğu için de mutlu sayılırdı. Peki eksik olan neydi? Bunu bilmiyordu, sanırım bilmek de istemiyordu. Tek istediği mutlu olmaktı ve sonsuza dek yaşayacağına emindi fakat bu düşünce onu eksik olanı bulmaya itekliyordu ama hayır anı yaşayacaktı. Klaus'a dairse bile bu eksiklik unutacaktı, kararlıydı. Hareketli kalabalığa karşı iç geçirirken bir anda Elena'nın sesiyle irkildi.
Elena: Care neredesin yardımın gerekiyor
Caroline: bensiz halledemeyeceğinize emindim zaten(tatlı bir gülümsemeyle)
Bonnie: tabiki halledemeyiz sonuçta bu balonların da bi renk uyumu eşliğinde dizilmesi gerekiyor :)
Caroline: :)
Caroline: Stefan ve Damon nerede?
Elena: gelmek üzereler istediğin süslemeleri bulmaları biraz uzun sürmüş.
Caroline: vampir de olsan estetik zevkin yoksa bir hiçsin.
Caroline'ın aklına o sırada Klaus'un sanat anlayışı zevki ve evet katil de olsa salon adamı duruşu geldi. İstemeden de olsa hüzün kapladı yüzünü. Nedenini bile bilmiyordu bu hüznün.
Caroline: tam gittin diyorum bir yerden çıkmayı yine başarıyorsun. Of Allahım.
Bonnie: bir şey mi dedin canım?
Caroline: yok yok demedim. Tyler Tyler nerede?
Elena: siz konuşmadınız mı bana işinin çıktığını ve çok geç gelebileceğini söyledi.
Caroline: ne demek iş yani benim en özel günümde işinin çıktığını söylüyor ve beni arama zahmetinde bile bulunmuyor öyle mi?
Bonnie: sakin ol care. Mutlaka bi açıklaması vardır.
Caroline: neyse onun yüzünden bugünü zehir edemeyeceğim.
O sırada Damon ve Stefan gelirler.
Stefan: işte istediğin her şey burada.
Damon: bizi çok uğraştırdın sarı kafa.
Caroline Damon'a kısık bi bakış attıktan sonra teşekkür eder.
Caroline: teşekkürler çocuklar
Elena: e hadi alana geçelim o zaman.
Hepsi kafasıyla onayladıktan sonra alana doğru yol alırlar.
New Orleans
Klaus buraya geleli sadece 3 ay olmuştur ama aklından Caroline'ı atamıyordur. Onun için atmak diye de bir şey yoktur zaten. Vazgeçmek güçsüz insanların yapacağı bir şeydir ve Klaus dünyadaki en güçlü varlıklardan biridir. Düşünceler içinde kaybolmak üzereyken arkadan gelen Rebekah'ın sesiyle irkilir.
Rebekah: Caroline'ın üniversiteye geçiş partisi varmış bugün.
Klaus: biliyorum
Rebekah: doğrusu şaşırdım yani bilmene değil bilip orada olmamana sanırım artık vazgeçtin.
Klaus hafif bir tebessümle
Klaus: vazgeçmek zayıfların yapacağı iştir bex ben hiçbir şeyden vazgeçmem.
