Hayley Caroline'ı tek hamlede havaya fırlatır. Onu öldürmeden önce işkence etmek kendisine yapılanın cezasını Tyler'a kestiği gibi ona da kesmek istiyordur. Caroline ağlıyordur her ne kadar aldatsa da zamanını paylaştığı sevgiliden önce değer verdiği bir arkadaşını kaybetmiştir.
Caroline: bak şu an ne dersem diyim seni sözünden döndüremem belki ama Tyler benim sevgilimdi ve bunu bilmene rağmen onunla yatan sendin. Ben sevgilim adına bağırıp çağırdım, hakkım da. Ama masum bir bebeğe kıymak ne olursa olsun ben böyle bir şeye sevinemem Hayley. Seni anlıyorum acını paylaşmaya çalışıyorum ama bunun cezasını bana keserek vicdanını rahatlatamazsın.
Hayley: söylediğin hiçbir kelimenin ben de bir karşılığı yok sarışın. Ben bu hayattaki her şeyimi kaybettim. O bebek benim hayata tutunma umudumdu istemeyerek de olsa bunun sorumlusu sizden başkası değil. O yüzden seni öldürmek emin ol vicdanımı rahatlacak. Ayrıca çok değerli erkek arkadaşın bile seni öldürmek için takip etmiş seni. Şu an yaşıyorsan hayatını bana borçlusun sana bir kaç saat kazandırdığım için teşekkür etmelisin bence.
Caroline: Ne demek bu
Hayley: Ben gelmeseydim Tyler seni öldürecekti demek.
Caroline: Yalan söylüyorsun. Tyler bana böyle bir şey yapmaz. Ayrıca sebebi bile yok.
Hayley: İster inan ister inanma bu saatten sonra bunun pek bi önemi yok çünkü senin canını ben alacağım.
Hayley ak meşe kazığını Caroline'ın kalbine saplamaya hazırlanmışken arkadan gelen büyük bi elin onu tuttuğunu hisseder bu Klaus Mikealson'dan başkası değildir.
Hayley: Bak Caroline, kahramanın geldi.
Caroline her ne kadar Klaus'un onu kurtarmasından hoşlanmasa da kurtulduğu için mutludur.
Klaus: Ona bir daha dokunursan seni doğduğuna pişman ederim.
Hayley: Daha ne kadar pişman edeceksiniz beni doğduğuma söylesene. Elimden her şeyimi aldınız.
Klaus: Biz değil
Yerde yatan Tyler'ı işaret eder
Klaus: O aldı sen de onun kalbini aldın artık bitsin bu tatsız muhabbet. Bizimle geliyorsun.
Hayley: Öyle mi? Hiçbir yere gelmiyorum sizinle
Hayley Klaus'un kollarından kurtulduğu gibi kurt hızıyla ormanda kaybolur. Caroline çok yorgundur ve Klaus'un yüzüne bakmak istemiyordur, onun yüzüne baktığında midesi bulanıyordur adeta.
Klaus: Aşkım
Caroline: Sakın bana bir daha aşkım deme
Klaus: İyi misin
Caroline: Değilim, iyi filan değilim. Sen de sahtekar çıktın.
Tyler'ı gösterip
Caroline: Tıpkı onun gibi
Klaus: Caroline inan ben
Caroline: Yeter daha fazla küçültme kendini. Gidiyorum zaten bundan sonra yüzümü dahi göremeyeceksin.
Klaus: Gidemezsin
Caroline: Bu ne cüret? Ne demek gidemem senden izin almıyorum ve gör bak nasıl gidiyorum.
Caroline gitmeye yeltendiğini anda Klaus onu kolundan çeker burun buruna geldiklerinde ikisinin de ruhu teslim olmuşçasına birbirlerine bakarlar.
Klaus: Gidemezsin dedim.
İkisi de birbirini delicesine öpmek istiyordur ama Caroline'ın aklına gördüğü manzara geldiğinde içini daha büyük nefret kaplıyordur. Tüm bunlar aptalca bir plan yüzünden başlarına gelmiştir. Aslında Tyler öldüğüne göre Klaus artık Caroline'dan kaçmak zorunda değildir ama o son yaptığı bu plan, Caroline'ı o kadar üzmüştür ki açıklamaya çalışsa Caroline olanlardan bahsetmediği için ona daha çok kızacaktır duygularını incitmeye nasıl bu kadar hakkı olduğunu sorgulayacaktır. Sonuna kadar da haklıdır. Ayrıca Caroline'a Tyler seni öldürmek istedi demek de çok ağır geliyordur sonuçta ne olursa olsun değer verdiği bir insandır zamanında. Klaus bu düşünce cümbüşün içinde kaybolurken Caroline nefret dolu bakışlarla kolunu çeker.