Uzun bir süre sonra merhaba sevgili okurlarım🙃🙃
********"Binlerce kez iyi geceler sana..."
-'WİLLİAM SHAKESPEARE'
********
"...evveliyatuni siktuğmun ayyaşi...Nasi da çekmuş saçumi!?"
Bir elimle saç diblerimi ovalarken, hâlâ benim bu mapus dallarına düşmeme sebep olan o ayyaşlara sövüyordum."Hass...?"
Kulağıma tanıdık gelen sesi duymamla kafamı sol tarafa çevirdim.
Kafamı çevirdiğim yerde ne bekliyordum bilmiyorum ama kesinlikle Ölüm Timini beklemiyordum.
Ölüm timindeki herkes en az benim kadar şaşkın bir şekilde beni izliyorlardı.
Hafif bir duraksama yaşasam da baş selamı vererek benim için açtıkları kapıdan içeri girdim.
Evden çıkarken yanıma askeri kimlik kartımı almadığım için pişman olsam da, buraya gelmeden önce yukarıda Alin'i aramıştım. O yüzden bu kadar rahatım.
Ay Alin'im aşkım, bal peteğemm, cücüğümmm, nasıl da özlemişim.
Şimdi diyeceksiniz 'Bu Alin kim?'.
Alin benim her şeyim. En yakın dostum, yeri geldiğinde ise kardeşim olur kendisi. Her ne kadar 7. Sınıfta tanışmış olsakta o zaman dan bu zamana kadar asla aramızdaki bağ kopmadı. Aksine daha da güçlendi.
Rahat olma sebebim ise, Alin Cumhuriyet savcısı olduğu içindir.
Yan taraftan gelen konuşma sesleri ile o tarafa dikkat kesildim.
Suçlu budur hakime bey. İzinsiz başkalarını dinleyip acanlık yapar.
Sen önce kelimenin doğrusunu öğren cahal. Hakime değil hakim olucak.
Bana 'cahal' derken kendine de 'cahal' demiş oluyorsun canım. Ayrıca lüften kelimelerimizi doğru kullanalım, 'cahal' değil 'cahil' olucak.
Hah! Dinime söven müslüman olsa. Sanki sen çok doğru konuşuyorsun.
Kalbim çıt, gözyaşım pıt, götüm zırt. Kalbimi kırdın seni pis köpke.
Lazkiye'ye laf yetiştiriceğim diye ne konuştuklarını anlamamıştım. Bende boş vererek kafamı duvara yasladım ve Alin'imi beklemeye başladım.
Pişşt bebe.
Ne var be yine.
İnşallah Alin gelirken sana saydırmıyordur.
Hakkat ulen!
Alin uykusundan uyandırılmaktan nefret eder ve bende biraz geç saatte aradığım için haliyle uykusundan uyanmış oldu. Amaaann nolcak be!
Bir şey demez bana Alin'im.Yani inşallah...
"Asena komutanım?"
Sağ taraftan gelen ses ile başımı oraya çevirerek bana seslenen Kaan'a baktım.
Tabi ismi Kaan ise. Umarım yanlış hatırlamıyorumdur.
"Efendim." diyerek cevap verdim.
" Komutanım bir şey sorabilir miyim?"
Sorabilir miyim derken bile soruyorsun evladım bu ne biçim kafa.
Bazen kafamın içindeki Lazkiye değil de Alin zannediyorum o biçim tepkileri aynı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ECEL
Actionİki yıl önce timini kaybeden üsteğmen Asena Türkoğlu'nun yaşadığı acıdan dolayı kendini dağlara sürmesi ve her bulduğu gizli göreve çıkması sonucu rütbe atlayarak YÜZBAŞI oldu. Son görevinide yerine getirerek artık evine dönme vaktiydi YÜZBAŞI ASENA...