ECEL

18. bölüm🇹🇷

Ben geldimmmmm

Hoşgeldimmmmm

Yani inşallah

Neyse

Bölüme geçelim

******

"Siz, başka bir zaman yine kahvenizi içersiniz, üçünüz. Ama en acilinden harekât odasın da olmalısınız. Albay Sami'nin kesin emri." Diyerek, gözleri ile Aras Binbaşı ve beni göstermişti.

"Tamam Aslan sağol."

Aras'ın onayı üzerine, Aslan binbaşı son kez Alin'e bakmış, yoluna devam etmişti.

Alin ise arkasından "Atarlara bak! Sanarsın Galatasaray golcüsü." diye homurdanmak ile meşguldü.

İcardi: ben ne alaka aq

"Gidelim bakalım ne olmuş?"

Aras ile ben harekât odasına doğru giderken, Alin de "Zaten benim dışarıda bir kaç işim vardı, kahve işi de yalan oldu." 

"Artık başka bir zamana sözümüz olsun Sayın Savcım."

"Sözünüzü aldım Binbaşım. Unutmam ona göre." Diyerek ilerlemeye başladı.

Yazık kızda kahvesinden oldu.

Aras Binbaşı harekât odasına yönelince, bende onu takip ettim.

Aramızda süren sessizliği Aras Binbaşı'nın "Sence bu sezon şampiyonluk gelir mi?" sorusu bozdu.

"Ha? Yani pardon! Beşiktaş mı?"

"Fenerbahçeli olmadığımıza göre?"

"Bilmem ama kadro müthiş. Bu zamana kadar ki oynanan maçlarda da bakarsak gayet olası duruyor. İnşallah da olur."

"Hadi bakalım, inşallah."

Aras Binbaşı'nın cevabı üzerine odaya girerek, masada ki yerimizi aldıktan hemen sonra Albay içeri girdi.

Albay'ın odaya girmesi ile hepimiz hazır ola geçince, gelen "Rahat!" komutu ile eski halimize döndük.

Projektörden, karşı duvardaki perdeye yansıtılan fotoğraf ile herkes dikkatini o tarafa çevirdi.

Fotoğraf da, dron kamerası ile çekildiğini belli eden, en fazla sekiz evi olan küçük bir köy vardı.

"Sınır köylerden birisi. Teröristlerin uğrak noktası. Yapmanız gereken tek şey, köyü pisliklerden temizlemek."

Albay Sami konuşmasını bitirince, hepimiz "Anlaştık komutanım!" diyerek hazır ola geçtik.

Albay Sami odadan çıkana kadar aynı pozisyonda bekledik.

Mehmet abiden gelen "Avcumun içi kaşınaydi. İyi oldi ha böyle."  cümlesine karşılık Kaan'dan "Ula benumda benumda!" şeklinde geldi.

"La baa bak! Benumla dalga geçmeyesun alurum ayağmun altuna!"

"Aras komutanımın ayağının altından çıkamadım ki sen alasın abi."

"Boş konuşmayı kesin de çıkalım hadi! Sözüm sana değil Mehmet abi."

"Yok yok sıkıntı değil komutanım."

*****

"Her şey iyi güzel hoşta, bu helikopterin sesi hep başımı ağrıtmıştır."

"Sende kulaklığını düzgün tak oğlum!"

Helikopter uçuşa geçtiği andan itibaren bir saniye bile susmayan Yusuf'a cevap, timin sessiz çocuğu Arda'dan gelmişti.