1.0

223 31 67
                                    

"Ne!!!"

Abim birden böyle bağırınca resmen aklım çıkmıştı.

"Evet... Anladım... Yani her zaman ki gibi... Görüşmek üzere iyi günler dilerim." Deyip telefonu kapattı.

"Noldu?" Dedim meraklı bir sesle.

"Aynı şey beni şikayet etmiş Murat şahısı."

"Biliyordum... Zaten ben sana demiştim bir şey yapma diye."

"Şimdi yanlarına çağırıyorlar polisler." Dediği an siren sesleri duyuldu.

Polisler hızla içeriye girip abimi götürürken ben kendi arabama binip onları takip etmeye başladım.

---

Yarım saat sonra abim içerde bende polislerle konuşuyordum.

"Bakın polis bey gerçekten adam yalan söylemiş. Hem ben ken-" dememe kalmadan onun sesi duyuldu.

"Ben mi yalan söylemişim?" Bu adam mal çıktı.

"Evet. Hem abim sana saldırmış olabilir ama sende beni rahatsız ediyordun." Hızlıca telefonumu çıkartıp polislere gösterdim. "Evet gördüğünüz gibi bu adam bana rahatsız edici içeriklerde yorumlar yapıyordu mesajlar atıyordu."

Muratiniz: Güzelim bugün bana gelir misin?
Muratiniz: Sevgilimden ayrıldım omzunda ağlarım sadece.
Muratiniz: Lütfen bana bir şans ver.

"Mehmet gel buraya hanımefendinin abisini çıkartın."

"Teşekkür ederim." Bu sefer Murat'a dönüp. "Bu arada seni uyarıyorum. Bir daha bana yazarsan diğer abime söylerim. Hem kendisi de polis. Üstüne atlarsa seni kimse elinden alamaz. Dikkat et derim." Deyip abimin yanına gittim. Hızlıca abime sarılıp;

"Anlamıyorum seni abi. Bir daha karakol köşelerinde görmek istemiyorum." Deyip onu dışarı çıkardım.

---

Karakoldan çıktıktan sonra abimi kendi evine bırakıp eve gitmiştim çok yorgun olduğum için uyuya da kalmıştım.

Uyandığımda direkt üstümü giyinip markete gitmiştim. Ev için abur cubur aldıktan sonra marketten çıkıp eve adımlamaya başlamıştım.

Elimde poşetlerle yürürken arkamda hareketlilik hissetmiştim. Bu hareketli şey yavaşça yanıma geldi. Korktuğum için biraz daha hızlandım.

"Kız yoruldum yavaş yürü." Duyduğum tanıdık sesle arkamı döndüm.

"Ödümü kopardın." Gerçekten de korkmuştum.

"Ya ödün kopmasın sen bana lazımsın. Hem sana bir şey olursa gelecekteki çocuklarımıza ne olur düşünebiliyor musun?" Can utandırıyorsun beni.

Yavaşça elini önüme getirip "ver bakım." Dedi.

"Yok sana zahmet olur." Aslında artık ağır gelmişlerdi.

"Hayır ben centilmen ve yakışıklı bir erkeğim. Bu yüzden asla ve asla sen taşıyamazsın. Şimdi ver bakim." Dediğinde poşetleri ona verdim.

Yaklaşık on dakika sonra evin önüne geldiğimizde ona biraz oturmasını teklif ettim. Kabul etmedi ama ısrar edince kabul etmek zorunda kaldı.

İçeri girdiğimizde;

"Eee ne içersin?"

"Canım istemiyor."

"Ee su getirim."

"Olur." Dediğinde mutfağa doğru ilerledim. Suyu bardağa doldurup arkama döndüğümde Can masada oturuyordu. Ona hızla suyu verip içmesini izledim bardağı önünden alıp tezgaha koymak için arkamı döndüğümde ise Can önümdeydi.

"Noldu?"

"Bir şey olmadı." Deyip bir elini tezgaha yasladı. Diğer taraftan çıkacakken diğer elini de tezgaha yasladı.

Onla göz göze geldim bakışları dudaklarımı buldu.

"Iıı bence film izleyebiliriz." Deyip kolunun altından çıktım.

Yine utanmıştım.

Hızla tezgahın altındaki cipslerden çıkardım. Dolaptan tabak çıkarırken;

"Utanman çok hoşuma gidiyor." Dediğinde şaşırmadım.

"Gülme valla dayak yersin." Hafifçe kıkırdadı.

"Sinirlendiğinde de çok tatlı oluyorsun." Yoo ne alaka.

"Çok konuşma yürü film izliyoruz." Hızla salona gelip koltuğa oturdum.

"Eee ne izliyoruz?" O iş bende.

"Ne izlicez ne ya? Tabiki yalı çapkını izliyoruz."

"Bak varya bu Sultan kadar oruspu birini görmedim. Kız sen Ferit'in annesi ile yaşıtsın ne hâlâ boş yapıyorsun." Can kıkırdadı.

"Ne gülüyorsun ne?"

"Hiç." Dediğinde filme geri döndüm.

Yavasca elini omzuma koydu.

On dakika sonra gözlerimin kapanmaması için büyük bir mücadele veriyordum. En son bu savaşı gözlerim kazanınca Can'ın omzunda uyuya kaldım.

---

Çok güzel bir bölümdü ya.

Bölümü beğendiniz mi?

Şarj cihazı kırılmıştı sarsa takamadım tableti.

Ee yazacak bir şey bulamadım ki ben e o zaman bb kurban vereneler.

👇🏻

Giderdi Hoşuma | Texting |Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin