Kabus gibi gecenin üstünden sadece iki gün geçmişti. Sasha ve Maggie'yle birlikte Hilltop'ta ki bir konteynerde kalıyorduk. Jesus istediğimiz kadar kalabileceğimizi söylemişti. Ama Gregory denen herif sürekli bizi dürtüyordu.
O gün buraya geldiğimizde ilk iş Maggie'yi Doktor Carson'a götürmüştük. Şuan daha iyiydi ve bebeği sağlıklıydı. Benim aksime.. Doktor beni de kontrol etmişti ve daha oluşmamış bir aylık bebeğimi düşürdüğümü söylemişti. İlk başta kendime gelememiştim ve olayı kavrayamamıştım. Kendime geldiğimde ağlama krizine girmiştim. Verdikleri sakinleştiricilerle bir günde anca toparlanabilmiştim ama gözümü her yeni güne açtığımda aklıma tekrar geliyordu. Arkadaşlarımızı kaybetmiştik. Bebeğimi kaybetmiştim. Daryl... Onun elindeydi. Gerçekten berbat bir döneme girmiştik ve Negan toplulukları köpek gibi çalıştırıyordu.
Gözlerimi açtığımda Maggie yanımda değildi. Çıkıp yanına gittim. Nerde olduğunu tahmin etmek pek zor değildi. Glenn'in mezarının başında duruyordu. Yanına eğilip omzunu sıvazladım. Beni görünce buruk bir gülümsemeyle bana baktı. Bende aynı şekilde ona karşılık verdim. Sasha da yanımıza geldiğinde bizden bir farkı yoktu.
"Bugün Alexandria'ya gideceğim."
"Max burada kalmalısın. Orası şuan güvenli değil."
"Biliyorum Sasha ama ne halde olduklarını da biliyorum. Ayrıca Daryl ellerindeyken burada öylece oturamam."
"Biliyorum endişelisin. Ama oraya gittiğinde de bir şey değişmeyecek. Gitmek istiyorsan seni durduramam. Lütfen dikkatli ol."
"Teşekkür ederim. Sizde öyle. Ben şimdi gidersem hava kararmadan dönerim."
Sasha başını salladığında ona karşılık verip konteynere yürüdüm. Negan silahlarımızın hepsini almıştı. Sadece bıçağım kalmıştı. Kemerime taktıktan sonra dış kapıya doğru ilerledim. Jesus beni görünce koşarak yanıma geldi.
"Gidiyor musun Max?"
"Evet. Alexandria'ya gidip ne yaptıklarını görmeliyim."
"Tek başına gitmen pek güvenli değil-"
"Artık hamile değilim biliyorsun. Ayrıca kendimi koruyabilirim."
Beni vazgeçiremeyeceğini anlayınca omuzlarını düşürüp nefesini verdi.
"Pekala ama lütfen dikkatli ol."
"Olurum."
Kapıyı açtıklarında gidip bir arabaya bindim. Ve sürmeye başladım. Alexandria'ya vardığımda arabayı durdurup indim. Kapıya yaklaştığımda beni gören Michonne ve diğerleri kapıyı açtılar. İçeri girdiğimde Michonne gelip bana sarıldı.
"Max tek başına mı geldin? Bu çok tehlikeli.. Sen iyi misin?" Bebekten bahsettiğini biliyordum.
"Onu düşürmüşüm." Buruk bir ifadeyle gülümsemeye çalıştığımda şaşkın bir ifadeyle bana tekrar sarıldı.
"Ben çok üzgünüm Max.."
"Bende öyle.. Diğerleri nerede?" Konuyu değiştirdim.
"Aaron ve diğerleri erzak aramaya çıktılar. Birazdan gelirler. Sasha ve Maggie. Onlar iyiler mi?"
Konuyu değiştirmemden anlamış olacak ki o da bana ayak uydurdu.
"Evet. Ne kadar iyi olabilirlerse tabii. Her gün mezarlarının başındalar.."
İçeriye giren Aaron'u görünce o tarafa döndük. Herkes bitik bir haldeydi. Rick yanımıza geldiğinde berbat görünüyordu.
"Max. Burada ne yapıyorsun? Sizin Hilltop'ta olmanız gerek."
