Uyandığımda güneş yeni doğmuştu. Ayağa kalkıp aşağı indim. Bazıları hala uyuyordu. Bazıları kalkmıştı. Rick, Shane, Carol ve Lori bunların arasındaydı. Merdivenden indikten sonra Lori bana dönüp
"Günaydın." dedi. Ona karşılık verdikten sonra Rick konuşmaya başladı.
"Duyduğuma göre Carol sana Sophia'yı anlatmış. Birkaç gündür ona aradığımızı da biliyorsundur. Bugün de aramaya çıkacağız."
"Bende gelmek istiyorum. Bende aramaya çıkmalıyım."
"Bu bacağınla aramaya çıkman ne kadar doğru bilmiyorum Max."
"Hershell bacağıma dikiş attı. Gelebilirim."
"Zaten yeterince işimiz var. Bize yük olursun."
Konuşan Daryl'dı. Ne ara geldiğini bile anlamamıştım. Ve neden bu kadar kaba olduğunu. Böyle yapmasına gerek yoktu. Sinirle ona döndüm.
"Benimle uğraşmanızı gerektirecek bir durum yok. Kendi başımın çaresine bakabilirim."
"Gördük nasıl baktığını."
Tekrar ağzımı açmıştım ki Rick ortamdaki gerilimi fark edip konuştu.
"Tamam uzatmaya gerek yok. Bence bizimle gelebilir."
Daryl'a bakıp konuşmuştu. Daryl sinirle mırıldandı.
"İyi."
Derdi neydi bunun? Ona hiçbir zararım yoktu. Kendi kendine neyin siniriydi bu?
"Birazdan çıkarız."
Rick'i başımla onaylayıp silahımı aldım. Aşağı indiğimde herkes hazırdı. Vedalaşıp arabaya yürüdük. Shane, Rick, Daryl ve ben gidiyorduk. Diğerleri burada kalıyordu. Rick bize doğru gelen Carl'a döndü.
"Baba bende gelmek istiyorum."
"Olmaz Carl burada kalıp annene ve diğerlerine göz kulak olmalısın tamam mı?"
Carl oflayarak başını salladı. Bu hali beni gülümsetti. Gülümserken bana bakan Daryl'ı fark ettim. Bakışlarını hızla çekti. Ne garip birisiydi bu? Oyalanmadan arabaya bindik. Yoldayken kimse konuşmamıştı. Bundan memnundum. Araba bir süre sonra durdu. Arabadan inip ormanın içine doğru yürüdüm.
"Burası onun kaybolduğu orman ondan herhangi bir ize rastlama ihtimalimize karşın burada arıyoruz. İki gruba ayrılalım. Kimse tek kalmamalı. Ben ve Shane şu tarafa gideceğiz. Siz Daryl ile diğer tarafa gidin olur mu?"
Daryl mı? Daryl olmasa olmaz mıydı? Ama hayır olmaz deyip çocukluk yapmayacaktım.
"Tamam olur."
Rick kafasıyla onayladıktan sonra Shane ile yürümeye başladı. Bende bizim gideceğimiz tarafa dönüp baktığımda Daryl çoktan hızlı adımlarla benden uzaklaşmaya başlamıştı. Ona yetişmek için acele ettim. Gerçekten benden nefret ediyordu bu adam. Derdi neydi bilmiyordum ama umurumda değildi. Ona yetiştikten sonra adımlarını yavaşlatmıştı. Ağaçların arkasında bir yer gördüm. Merak edip oraya ilerledim. Biraz daha ilerledikten sonra yerde çamurla kaplı bir şey gördüm. Onu almak için eğildiğimde arkamda kafasına ok saplanan yaratık yere yığıldı. Geldiğini bile fark etmemiştim.
"Biraz daha dikkatli olsana. Aptal merakın yüzünden neredeyse ısırılıyordun."
Dediği şeyi umursamayıp elimde tuttuğum peluşu ona gösterdim. Bakışları bir anda değişti. Yanıma yaklaşıp elimdekine baktı.
"Bu Sophia'nın oyuncağı."
"Ona yaklaşmış olabiliriz."
İze rastlamış olmanın umuduyla doldum. Belki Carol'u kızına kavuşturabilirdik.
