Seyran'a ne olmuştu? Yaşıyor muydu ?
D:Maalesef Seyran Hanım'ın yaşadıkları bedenine çok ağırlık vermiş ve kaldıramamış. Ameliyatta kalp krizi geçirdi 2 kere. İlkinde kurtardık onu ama malesef ikincisinde-
F:Hayır, Hayır! HAYIR SEYRAN'A BİRŞEY OLMADI. YALAN SÖYLÜYORSUN! SEYRAN NERDE ?BEN ONU GÖRÜCEM O BENI BIRAKMAZ !SEYYRAANN
Ne ağır şeydi sevdiğini kaybetmek. Bu acının,yükün altından kalabilmek bile o kadar zordu ki ... Peki ya Ferit nasıl yaşiycaktı Seyransız ... O Seyrandan önce hiç yaşamamış gibi hissediyordu. Onun için Seyran dan sonrası vardı. Sevdiği kadın artık hem en yakınında , kalbinde, hem de en uzağında ...
En son dayanamayıp Ferit'i içeri sokmuşlardı. Yalnız kalmak istediğini söyleyip hemşireleri göndermişti.
İçi yanıyordu... Sevdiği kadının cansız bedenine sarıldı. Defalarca öptü yüzünün her yerini elini, kolunu ,saçlarını okşadı. O kadar çok ağladı ki...Ama ne fayda Seyran geri gelmiycekti.
Uzun uzun konuştu Seyran ile . Seyran'ın onu duymadığını bile bile....
F:Sevgilim ,hani gitmeyecektin söz vermiştin. Bizim hayallerimiz vardı . Beraber yapacağımız onca şey ... Ama sen yoksun artık... Ama merak etme bende yokum artık çünkü sen yoksan bende ölüyüm sevgilim.Keşke, keşke bir mucize olsa da şuan o yemyeşil gözlerini açıp yeşil yeşil baksan bana... İnan bunun için nelerimi vermezdim. Ama işte olmiycak birşey....
Gözyaşları artık damla damla değil sel gibi akıyordu Ferit'in derin bir nefes alıp tekrar konuşmaya başladı.
F: Sabah evden çıkarken bilseydim böyle olacağını seni asla bırakmazdım ekmeğe gitmeye. Hala anlamıyorum sevgilim , kim senden ne isteyebilir ki , bu kadar masum, saf birinden ne isteyebilir ki ? Özür dilerim sevgilim . Seni koruyamadığım için. Ne yapıcam ben şimdi sen yoksun artık. Ben ne için, kimin için yaşıycam. ...
Sustu , konuşmaya devam etmek istedi ama yapamadı en son hemşireler gelip işlemler için morga götürmeleri gerektiğini söyleyip çıktılar. Çünkü çok az kalmıştı Sevdiği kadının yüzünü bir daha göremeyecekti.
Uzun uzun baktı, izledi karısının güzel yüzünü... O an o saniye bile , o haldeyken bile tekrar tekrar aşık olduğunu anladı karısına. Ellerini nazikçe tutup okşamaya başladı. Ama elleri soğuktu hemde çok soğuktu . Sonra yüzüne dokundu ama yüzü de buz kesmişti.
Daha da çok ağlamaya başladı.
Sonra tekrar tekrar öptü buz kesmiş vücudunu sevgilisinin...
Çok geçmeden hemşireler gelip götürdüler. Kapı açıldığında Ferit kimsenin yüzüne bakmadı. Bakmak istemedi belki de..
Ama herkes ağlıyor birbirini teselli etmeye çalışıyordu yani dışarısı curcunaydı.
Kızını kaybetmiş bir annenin feryatları , kardeşini kaybetmiş bir ablanın yakarışları, kenarda sessizce ağlayan babanın dışa vurmadığı o çığlıklar hastaneyi inletiyordu...
2 gün sonra cenaze yapıldı. Ardından herkes baş sağlığı için taziye amaçlı yalıya gitti. Bir tek 2 kişi kalmıştı mezarda ... Biri Ferit' ti tamam da diğeri kimdi . Tam da Seyran'ın mezarının başında oturuyordu hem de... Ferit kim olduğunu anlamadı çünkü kadını arkadan görebiliyordu sadece... Ama kadının içinin dışına çıkana kadar ağladığını duyuyordu .
Ferit kimseye benzetemedi bu kadını. Esmer, siyah uzun saçlı bir kadındı... Kadın ağlamaya devam ederken Ferit kadının arkasından gidip mezarın diğer yanına da o oturdu hala kadının yüzünü göremiyordu kadının şalı yüzünden ...
___________________
Hello ben geldim
Beni çok sövmeyin olur mu ?
Seyro'muzu öldürmek zorundaydım.
Bu siyah saçlı kadın kim mesela?
İyi okumalar
Mutlu olun 🙏🤍
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Beginning and End
Fiksi Penggemar31. Bölümün devamıdır. Ve bu Hayran Kurgudur. Asla gerçeklik ve Spoiler içermez.